Bu antik spor sadece bir oyun değil –bir yaşam biçimi.
Futbol asla mahalleye yeni gelen bir sakin değil. İnsanların spor yapmak amacıyla etrafta top koşturmalarının kökenleri 2000 yıl öncesine uzanıyor. Bugün başka hiçbir spor etkinliği, Olimpiyat Oyunlarını (bir başka eski gelenek) bile aşarak, en az FIFA Dünya Kupası kadar ilgi görmüyor. Şimdi dört milyardan fazla takipçisi ile futbol dünyadaki en popüler spor. Eski bir top oyunu günümüze kadar nasıl gelebildi? Ve dünya çapında sevilen muazzam bir spor etkinliğine nasıl dönüştü?
Sürpriz! Gerçekten de İngiltere’de Başlamadı
‘Association Football (Futbol Birliği)’ [‘assoc’(birlik) kelimesinden türemiş ‘soccer’(ayaktopu)] açık bir biçimde, dünyaya yayılmış antik bir oyunun mirasçısıdır. Birçok kültürün tarih öncesi zamanlarına kadar uzanan ayak-top oyunları vardı; Pahsaherman Amerikan Yerlilerince oynanırdı, Maori’lerin ‘Ki-o-rahi’ sı, Avustralya Aborjinlerinin ‘Marn Grook’’ u vardı; Mezoamerikalılar bugün Ulama olarak bilinen tehlikeli ve ölümcül bir oyun oynarlardı.
Çin, kayda alınmış ilk ‘futbol’ oyununun Muharip Devletler Dönemi’ne (M.Ö. 476-221) uzandığını iddia ediyor. Cuju (Kickball)[1] bir topun tekmeleyerek fileye atıldığı rekabetçi bir ayak ve top sporuydu. Bugünkü gibi ellerin topa dokunmasına izin verilmiyordu. Bu top, hafif olması için tüyle doldurulmuş deriden yapılıyordu; ancak Tang Hanedanlığı döneminde havayla dolduruldu. Ağın yerden 30 fit (dokuz metre) yükseğe asıldığı söylenir.
Günümüzde olduğu gibi, geçmişte de bir topu koşarken, pas verirken ve gol atarken sadece ayakla kontrol etmek muazzam fiziksel beceri gerektiriyordu. Muhtemelen tam da bu nedenle Cuju’dan bahseden ilk belge, M.Ö 3.yy a ait askeri bir rehberdir. ‘Oyun’ bedensel idman içindi yoğun ve şiddet doluydu fakat nihayetinde, spor üst sınıflar, hükümdar ve maiyeti arasında da rağbet gördü ve zengin şehirlerde eğlence için oynanmaya başladı. Cuju maçları genellikle imparatorluk sarayının içinde oynanırdı.
“İmparatorluk ordusuna ve Gold Bird Guard’a mensup askerler genellikle imparator ve maiyetinin zevki için cuju takımları kurdular. Kadın cuju takımlarının seviyesi de gelişti. Kayıtlar, bir keresinde 17 yaşındaki bir genç kızın bir grup askeri yendiğini belirtiyor. Cuju, akademisyenler ve entelektüeller arasında popüler hale geldi ve eğer bir saray mensubu oyun için yeterli beceriye sahip değilse, sayı hakemi olarak oynamaktan muaf olabilirdi. ”
Beceri ve Süslü Ayak Oyunları
Cuju farklı şekillerde Kore, Japonya ve Vietnam da da oynandı. Japon versiyonu, Kemari, M.S 644’ten önce bir zaman diliminde Japonya’ya Çin tarafından tanıtılmış bir kickball oyunuydu. Bu oyuna en erken atıflardan biri klasik Japon tarihinin en eski ikinci kitabı Nihon Shoki’de bulunabilir. Japonya’da Kemari’yi ilk kez oynayanlar üst sınıflardı ve oyunu beceri ve zerafet gerektiren incelikli bir spor olarak gördüler.
Rekabetçi ve şiddet içeren unsurlar ortadan kaldırıldı ve oyunun amacı diğer oyuncularla birlikte çalışarak topun yere değmesine izin vermeden havada tutmaktı. Günümüzde, bu yetenekli teknikler ve topun havada ve rakiplerden uzak tutulması için kullanılan ayak oyunları hala sporun eğlenceli bir parçası ve dünyaca ünlü Cristiano Ronaldo gibi usta oyuncular yaratıyor.
Yunan Episkiros
Ünlü bir antik Yunan top oyunu olan Episkiros, Atina Ulusal Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen bir vazodaki ünlü betimlemelerden dolayı genellikle futbol / ayaktopu ile bağlantılandırılır; ancak sporun hikayesindeki gerçek rolü daha az açıktır.
Episkiros, 12 ila 14 oyuncudan oluşan iki takımın bir topla karşılaştığı takım çalışmasına odaklandı. Futbolun aksine, eller topu atmak ve yakalamak için kullanılabiliyordu. Takımlardan biri kendi sahasının ucundaki bir çizginin arkasına doğru sürülene kadar topu fırlatırlardı. Son derece şiddetli oluşuyla biliniyordu ve modern anlayış açısından ayak topundan çok Amerikan futbolu ya da ragbi gibiydi.
Romalılar bu fikri aldı ve geliştirerek kendi versiyonlarına-harpazein (kapışmak) kelimesinden gelen- harpastum adını verdiler.
İngiliz İmparatorluğu Topu Oyuna Sokuyor
Bugün futbol olarak bilinen çağdaş organize spor, 19. yüzyılın ortalarında İngiltere’de başladı.
Futbol kulüpleri 15.yy’dan beri vardı ancak örgütlenmemişlerdi ve resmi statüleri de yoktu. Bir ayak ve top oyunu geniş kitlelerce bir domuz mesanesini sokaklarda belirli bir noktadan diğerine tekmeleyerek oynanırdı. Bu durum bazı kasabalara rahatsızlığa sebep oldu ve hatta bazı noktalarda yasaklandı.
Bazı tarihçiler İngiltere (Sheffield) ve İskoçya (Edinburgh) takımlarının 1800’lü yıllarda birbirlerine karşı oynayan ilk takımlar olduğuna inanıyorlar.
İngiltere’nin diğer uluslarla olan güçlü ticaret ilişkileri, futbolu geniş ölçüde yaydı diye açıklıyor, yazar John Doyle, The World is Ball adlı kitabında. Oynamak için sadece bir top ve ayaklar gerektiğinden, pahalı değildi, bütün sınıfların, zengin yada fakir katılabileceği eğlenceli bir oyun olduğundan ‘viral’ bir oyun olmak için biçilmiş kaftandı. Yani İngiliz İmparatorluğu gerilemeye başladıysa da, futbol popülerlik kazandı ve ülkeler kendi versiyonlarını geliştirdiler.
Bugün, Fédération Internationale de Football Association (FIFA), geniş çaplı bir futbol topluluğudur; 211 ulusal dernek içerir ve bu kulüpler, her dört yılda bir, dünyanın farklı yerlerinde düzenlenen Dünya Kupası’nda yarışırlar.
Birçok ülke için o sadece bir oyun değil –bir yaşam biçimi. 3 yaşından küçük çocuklar, (rekabete dayalı ya da eğlence için) oynamak için eğitilirler ve bu onlar için hayat boyu bir aktivite olabilir.
Futbol artık dünyanın bir numaralı spor etkinliği ve spor dünyasında en fazla gelir getiren yarışlardan biri; dünya çapında epik figürler olarak bilinen Diego Maradona, David Bekham, Zinedine Zidane, Cristiano Ronaldo ve Lionel Messi gibi oyuncular yaratıyor.
Futbol antik sporların en ebedisi mi? Oyunun 4 milyar hayranı onun açık ara birinci olduğunu düşünüyor.
[1] Futbolla beyzbol karışımı bir spor türü
Çeviri: Zeynep Şenel Gencer
Futbolun tarihçesi için muhteşem bir yazı.