Diana Rita Cabrera Havana’da doğdu ve büyüdü. Ve başka hiçbir yerde mutlu olamayacağını söyler. 5 asırlık bu şehrin görkemi, sömürge saraylarına, Arnavut kaldırımlı sokaklarına, günümüz müziğine, Kübalıların dostluğuna ve serinletici kokteyllerine dayanıyor.
Bir Kübalı olduğumu biliyorum. Çünkü haftada en az bir kez deniz kenarında oturmam gerekiyor. En sevdiğim yer eşimle birlikte gittiğim Siete Dias restoranıdır. Burada ızgara ahtapot yiyebilirsiniz; yemek yemek istemezseniz de restoranın önündeki banklara oturup Karayip rüzgarını hissedebilir, yıldızları izleyebilirsiniz.
Eğer bir mekân tavsiye edecek olsaydım bu La Fabrica olurdu. Burası tüm nesilleri ve ilgileri karşılayan bir yerdir. Saat 8’den başlayarak Tierra Restoranın’da yemek yiyebilir, galeriyi gezebilirsiniz. Saat gece 11’deki konser için diğer salona geçebilirsiniz. Bütün gece burada kokteyller mevcuttur ve burası Havana’daki en güzel ambiyansa sahip olan yerdir.
Benim en sevdiğim yer, kordon boyunca uzanan ve günbatımını görmek için gittiğim Malecon’dur. Burası bizim kutlama yapmak, felsefe yapmak ve âşık olmak için gittiğimiz yerdir. Daha rahat bir yer olarak Nacional de Cuba otelini tavsiye edebilirim.
Havana’da sevmediğim şey toplu ulaşımdır. Eğer burada Havana’nın yerlisi olan bir arkadaşınız yoksa bütçenizin büyük bir kısmını taksi için harcarsınız.
‘Çok uzun zamandan beri Havana’dasın ve sosyal medyayı en son ne zaman güncellediğini bilmiyorum’. Evet, Havana teknolojiden uzak kalmak için mükemmel bir yer çünkü burada ücretsiz internet erişimi yok. Ancak fotoğraflarınız için ekstra depolama alanınız olduğuna emin olun ve düzgün bir bağlantı bulduğunuz zaman da notlar alın.
Arkadaşlarla içmek için, cuma günleri akşam 5-8 arası buluşurduk. Havana hem ekonomik hem de en iyi kokteyllere sahip olduğundan gençler için ideal bir yer. Ayrıca burada müzik ve dans kaçınılmazdır. Daha sonra da genellikle Oh La La’ya giderdik.
Sokaklarda yürürken ve merdivenlerden tırmanırken şehrin panoramik görüntüsünü elde edersiniz hatta bazen zaman durmuş ve bir sonraki köşede bir İspanyol askeri size cevap verecekmiş gibi hissedersiniz. Şehrin modern hissettirdiği tek zaman şubat ayı içinde 10 gün boyunca yapılan ve binlerce ziyaretçisi olan kitap festivalleridir.
İlgili Yazılar
En az benim kadar yeni yerler keşfetmeye meraklı olan bir çocuğum var. Bu yüzden şehrin müzelerini ziyaret ettik ve kızım sürekli Devrim Müzesi’ne tekrar gitmek istedi. Çocuklar aç olduğunda aileler Eski Havana’yı ziyaret edemez ve tereyağlı mısır gibi sokak lezzetlerini kaçırmış olurlar.
Şehirden ayrılmak istediğimde yaklaşık 25 dakika boyunca Playas del Este’ye doğru gittim ve Havana’nın doğusunda yer alan plajda yüzdüm. Ben güneşin cilde daha az zararlı olduğu saatlerde, sabah ya da öğleden sonra 5’te gitmeyi tercih ettim. Hava yıl boyunca güzeldir ama ben yine de Temmuz ve Ağustos aylarında gitmemenizi öneririm. Çünkü bu aylar en sıcak aylardır ve çocuklarla doludur.
Nerede kaldığıma gelince de, otel yerine ‘casasparticulares’ denen yeri tercih ettim. Çünkü hem daha ucuzdu hem de eğer ne yapacağınız, yiyeceğiniz ile ilgili tavsiyeler almak isterseniz burada kalmak daha iyi bir tercih olabilir.
Eski Havana’da bulunan bulvarlar ve plazalarda yürümek yaptığım en iyi keşiflerdendi. Obispo bulvarı, küçük dükkânları ve sokak müziğiyle birlikte en popüler bulvardır. Ama az bilinen Plazuela del Santo Angel, Plaza del Cristo ve yakın zaman öncesinde yenilenen San Rafael bulvarını da ziyaret edin.
Çeviri: Cansu Kaplan
Kaynak
Lonely Planet