Yakın Arkadaşlık mı Yoksa Tutkulu Bir Aşk mı? İşte Aşil (Akhilleus) ve Patroklos’un İlişkisi
Bu iki kahraman, arkadaşlar mıydı yoksa sevgililer miydi? Kan kardeşler miydi yoksa tutkulu aşıklar mı? İlyada'nın çevirilerinde Homer'in kullandığı üslup belirsizdir.
Homer’in İlyadası’ndaki karakterlerden Aşil ve Patroklos arasındaki ilişkinin özü, yıllardır tartışmalara sebep olmaktadır. Bu iki kahraman, arkadaşlar mıydı yoksa sevgililer miydi? Kan kardeşler miydi yoksa tutkulu aşıklar mı? İlyada‘nın çevirilerinde Homer’in kullandığı üslup belirsizdir. Metinleri çeviren bilgeler farklı yunanca terimleri çeşitli şekillerle çevirmişler, böylece de Aşil ve Patroklos arasındaki yakın ilişkinin özünü değiştirmişler ve anlaşılmasını zorlaştırmışlardır. Ve tabi ki Homer’in de artık bu soruları cevaplaması mümkün olmadığından, okuyucular kendi yorumlarını yapmak durumunda kalmışlardır.
Bin Savaşçıyı Harekete Geçiren Ölüm
Aşil’in genç arkadaşı Patroklos, Yunanların Helen’i Truvalı Paris’in elinden geri almalarına yardım etmek için Truva’ya gider. Erkeklerin en güçlüsü ve erkeksi olanı aynı zamanda bir peri ile ölümlü bir adamın oğlu olan Aşil’e doğduğu zaman ya sıradan yaşlı bir adam ya da genç bir kahraman olarak öleceği kehanetinde bulunulur. Her iki yolu da bilen Aşil, ikinci seçeneği seçerek Miken Kralı (ve Yunan ordusunun komutanı) Agamemnon’un himayesi altında Truva’ya gitmeyi kabul eder. Aşil’in perspektifinden İlyada’nın en önemli noktası, Aşil’in Agememnon adına Truvalılarla savaşmayı reddetmesinden sonra gerçekleşen Patroklus’un ölümüdür.
Bu noktaya kadar savaş onuncu (ve sonuncu) yılındadır. Agamemnon, Aşil’in Briseis adındaki savaş ganimeti olan cariyesini alarak onu aşağılar. Aşil savaşmayı reddedince, adamları (Myrmidonlar) da reddeder. Bu sebeple, canı gibi sevdiği Aşil’in zırhını alan Patroklos, Aşil’in kılığına girerek Myrmidonları savaşa sokar. Ne var ki Patroklos, Truva prensi Hektor tarafından kısa süre içerisinde öldürülür. Elbette ki Aşil intikam için yanıp tutuşur.
Aşil ve Patroklos’un İlişkisi Pederasti Miydi?
Aşil ve Patroklos arasındaki ilişkiye dair pek çok görüş bulunmaktadır. Erken arkeoloji eşcinselliğin hoş karşılanmadığı ve günah olarak kabul edildiği bir dönemde vuku buldu. Eşcinseller aşağılanıyor ve efemine olarak görülüyorlardı ( bu dönemde aynı zamanda kadınlar da ‘güçsüz’ olarak kabul ediliyordu). Bilim insanlarının Yunan zihniyetinin modern zamanların yobaz fikirlerinden farklı olduğunu anlamaları da antik Yunan kültürü, dini, edebiyatı, dili ve sanatı üzerine, uzun yıllar süren yoğun bir araştırma sonucunda gerçekleşti. Pederasti ise uzun süre boyunca yanlış anlaşılan bir uygulama idi.
Antik Yunan’da pederasti, yaşlı bir erkekle daha genç bir erkeğin ya da gencin arasındaki ilişkiydi. Bu ilişki genellikle uzun yıllar sürerdi fakat ilişkileri şu anda bildiğimiz anlamı kapsamında görülmüyordu. Pederasti antik Yunan’da yaygındı ve genellikle Atina’lı yazarlar ve oyun yazarları tarafından kaleme alınmıştı. Çünkü Atinalılar bu uygulamayı yapısal bir şekilde topluma dâhil eden ilk grup idi.
Bu ilişkide, ‘erastes’ adı verilen yaşlı adam, ‘eromenos’ olarak adlandırılan genç sevgisini yanına alır ve bu çocuğa savaşın, politikanın ve seksin yollarını öğretirdi. Bu adamlar birbirleri ile ilişkiye girerseler bile, ilişkileri sözde eğiticiydi. Tıpkı eskrim yaptıkları veya mevcut dönemin siyasi konularını tartıştıkları gibi, cinsel zevk yollarını da uygulayıp tartışıyorlardı. Atinalılar bu tür bir ilişkinin, yani benliğin her yönünü ‘has bir Atinalı’ tarafından öğrenmenin, esas itibarıyla, mükemmel bir erkek ‘cinsi’ yaratacağına inanıyorlardı.
Peki, Aşil ve Patroklos arasındaki ilişkinin özü bu muydu? Muhtemel görünüyor. O zamanlarda erkeklerin birbirleri ile cinsel ilişkiye girmesine sıkça rastanıyordu. Eşcinsellik yakın geçmişte olduğu gibi bir tartışma konusu değildi. Aşi’in Patroklos’un öğretmeni olarak başlayıp sonra sevgilisi olması oldukça olası duruyor.
Yoksa Aşil ve Patroklos Sadece İyi Arkadaşlar Mıydı?
Bu iki savaşçının yalnızca arkadaş olmaları mümkün müydü? Bu seçenek de imkansız değil. Homer’in metinde kullandığı dil, kasıtlı yapılmış denilecek kadar belirsizdir ve sonraki dönemde yaşayan antik yazarlar bu dil kullanımını Aşil ve Patroklos’un aşkının göstergesi olarak yorumlamışlardır. Öyle ki, bu yazarlardan birisi olan Eshilos, Myrmidon ordusunda cinsel bağların güçlü olduğu bir oyun yazmıştı.
Fakat kullanılan dil belirsiz olduğundan, bu iki adamın, tamamen platonik şekilde bir pederasti ilişkisi yaşamaları da muhtemeldir. Peki ya Aşil şiddeti, politikayı ve seksi eylemlerle değil kelimelerle mi öğretiyordu? Aslında pederasti ilişkisi içerisinde bulunmayıp, Platon’un ‘Şölen’inde bahsettiği gibi yakın arkadaş olmaları da olasıdır.
Yunan savaşçıları arasındaki homoerotik ilişki kavramını hem savunmak hem de karşı çıkmak için oldukça güçlü kanıtların olduğu aşikar. Bu arkadaş-sevgili tartışması hala devam etmekte ve Aşil’in karakteri hakkındaki arkeolojik, edebi, ve sanat tarihsel araştırmaların büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Homer’in kullandığı dildeki belirsizlik, sonraki dönemde yaşayan antik yazarların Homer yorumları ve eşcinselliğe karşı erken tarihsel ve arkeolojik önyargılar her iki argüman içinde anlaşılması güç bir bilgi karmaşası yaratmış ve okuyucuları cinsel olsun ya da olmasın, tüm zamanların en ünlü ilişkilerinden birinin özü hakkında merak içinde bırakmıştır.
Çeviri: Buse Kamer Öztürk