Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Simya, Kanalizasyon Sistemi ve Kan Alma Kapları: Ortaçağ Oxford’unun Sırları Açığa Çıkıyor

Araştırmacılar, 800 yıl önce öğrenciler ve öğretmenler tarafından kullanılan yazı teçhizatını, çatal bıçak takımını ve hatta seramik bira bardaklarını buldular

Taş döşemeli su kanalı ve yemekhane
3 3.377

Araştırmacılar, 800 yıl önce öğrenciler ve öğretmenler tarafından kullanılan yazı teçhizatını, çatal bıçak takımını ve hatta seramik bira bardaklarını buldular

Arkeologlar, Oxford Üniversitesi’nin yedi yüzyıl önce deneyimlenen günlük hayatının gerçeklerini ortaya çıkardılar.

İngiltere’nin en büyük şehir kazılarından birinde araştırmacılar, 13, 14 ve 15. yüzyıllarda öğrenciler ve öğretmenler tarafından kullanılan yazı gereçlerini, çatal bıçak takımını ve hatta seramik bira bardaklarını buldular.

Ortaçağda Oxford bilginlerinin yediği şeyleri bile yeniden keşfettiler – sığır, kuzu, kaz, somon, alabalık ve yumurta gibi çok çeşitli yiyecekler.

Yüzyıllar sonra ilk kez, arkeologlar üniversitenin en büyük ortaçağ öğretim kurumlarından biri olan ve 1224’te Fransiskan papazları tarafından kurulan bir manastırın önemli bölümlerini görebildiler.

Bu manastır, Oxford Üniversitesi tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.

Oxford’un orta çağ sırları: kazıların bir panoraması

Dindar Dominikanlar ile birlikte Fransiskanlar, müfredatta entelektüel olarak çok daha titiz ve zorlayıcı konulara odaklanarak kurumun dönüştürülmesine yardımcı olmada büyük bir güçtüler.

Üniversite birkaç on yıldan beri var olmasına rağmen, harf yazımı, Latin dilbilgisi, klasik hitabet, temel matematik ve pratik hukuk gibi pratik mesleki yönelimli dersleri öğretmek konusunda uzmanlaşmıştı.

Ancak, Fransiskanlar ve onların Dominikan meslektaşları ve rakipleri, müfredatta teolojiye yeni bir bakış getirdi ve bu da ileride felsefenin, fiziğin, doğa tarihinin, jeolojinin ve hatta optiğin öğretilmesine yol açtı. Bu aşamada, teoloji de ultra modern entelektüel disiplin olarak görülmüştür ve hatta “bilimlerin kraliçesi” olarak adlandırılmıştır. Rahipler, teolojiyi ve Kutsal Kitabın içeriğini tüm diğer disiplinlere bir yol olarak kullandılar.

Bu orta çağ rahiplerinin büyük bir nezaketi ile Oxford, bir burs merkezi haline geldi ve bugün hâlâ öyle. Bu nedenle arkeolojik inceleme, Oxford yaşamının tarihsel olarak önem arz eden geçişi sırasında nasıl olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Arkeolog Ben Ford’un danışmanlığında Oxford Arkeolojisi tarafından yönetilen kazılarda, iyi korunmuş tüy kalemler, pikap iğneleri ve hatta parşömen iğneleri (parşömen el yazmaları üzerindeki sayfa planını kabartmak için kullanılan özel iğneler) bulundu. Arkeologlar, kandiller, nadir görülen bir ortaçağ kalemini (saf kurşundan), bronz kitap damgaları, parşömenleri kesmek için özel makaslar ve 13. yüzyıla ait büyük bir kitaptan çok nadir bir pirinç toka çıkarmakla işe başlamışlardı. Keşişler, öğrencilerin kullanması için ders kitaplarını kopyaladı. Bu da öğretimin nasıl daha sistemli ve daha profesyonel hale geldiğini gösterir.

Ortaçağ kiremit parçası ile arkeolog Lisa Kennard

Kazılarda, İspanyol kökenli mercekli küçük bir seramik konteyner bile bulundu ki bu eser keşişlerin, simya deneyleri yapmasını, cıva destekli metal yaldız yapmalarını sağlıyordu, hatta lepra ve muhtemelen sifiliz tedavisi için bile kullanılabiliyordu.

Arkeolojik inceleme önemli, çünkü Fransiskan Manastırı (Greyfriars olarak da bilinir) Oxford Üniversitesi tarihinin en önemli bilim insanlarının bazılarına ve aslında Avrupa akademik yaşamının daha geniş tarihine ev sahipliği yapar.

Greyfriars’da öğrenim gören seçkin ortaçağ bilginleri arasında Robert Grosseteste (orta çağ Avrupalı ilk büyük matematikçilerden ve fizikçilerden biri), Roger Bacon (bir filozof, dilbilimci ve ampirik bilimin öncüsü), Favershamlı Haymo (Paris, Tours, Bologna ve Padua’nın yanı sıra Oxford’da ders veren üst düzey bir uluslararası diplomat), Peckhamlı John (Canterbury Başpiskoposu), Peter Phillarges (14. yüzyılın başlarında Papa olarak tanınan bir İtalyan Fransiskan) ve Ockhamlı William (önemli bir filozof ve radikal politik teorisyen) vardı.

Büyük uluslararası şöhretleri olan bu “süper keşişler”, kralların ve papazların kulağına kadar gitmişti ve Oxford’u uluslararası alanda haritada daha belirgin bir hale getirdi. Onlar ve onların Oxford öğrenci ‘salonu’ ve manastırı (Greyfriars) politik olarak çok etkiliydi ve bu da üniversiteye daha fazla statü kazandırdı, böylece daha fazla sayıda üst düzey öğretmen ve öğrenciyi cezbediyordu.

İlgili Yazılar
Oxford Arkeoloji’sinin denetmeni olan Geraldine Crann, küçük bir deri omuz çantası ile

Oxford’un Fransiskan manastırı, manastır hocalarına ev sahipliği yapıyordu – aynı zamanda düzinelerce öğrenciye de.

Arkeolojik kanıtlar, ortaçağ Oxford’undaki öğrenci yaşamının, günümüzde olduğu gibi, en azından büyük bir gıda ve içecek bileşenine sahip olduğunu göstermektedir.

Kazıda ortaçağ dönemine ait yüzlerce bira bardağı ve birkaç metre yüksekliğinde büyük İspanyol amforası (muhtemelen şarap ithal etmek için kullanılan) parçaları bulundu.

Arkeologlar, aynı zamanda, manastırın büyük yemekhanesinde sıvı içecek servisi yapmak için kullanılan yüzlerce sürahi parçasını da buldular. İlginç bir şekilde, daha zarif olan sürahiler muhtemelen, manastıra özel olarak yapılmıştı ve palmiye yapraklı tasarımlarla süslenmişti. Muhtemelen İsa’nın Kudüs’teki, çarmıha gerilmeden önce, muzaffer olduğu Palm Pazarını anmak için.

Akademik personel ve öğrenciler de iyi beslenmiş görünüyor. Manastırın yiyecek atıklarının arkeolojik analizi, çok çeşitli et, balık, yumurta ve tahıllar üzerine olan bir diyeti ortaya koymaktadır. Deniz balığı (morina, mezgit, Atlantik morina balığı, ringa balığı, yılanbalığı, kırlangıç balığı, gri kefal, dikenli tırpana, somon ve deniz alabalığı) gibi koyun eti, kuzu eti, domuz eti, sığır eti, tavuk, kazlar ve şarkı kuşları hep vardı ve tatlı su balığı da (özellikle çamça balığı ve çamçak). Arkeolojik araştırmalar, istiridye ve midye sevdiklerini de ortaya çıkardı – ve ceviz ve fındık. Sulu sebze yemeği yağmak için – ağırlıklı olarak sebze güveci – buğday, arpa, yulaf ve çavdar kullanıyorlardı.

Kazı, yemek zamanlarında lezzetli etleri kesmek için kullanılan demir bıçakları (kemik ve ahşap kulplu ve bronz bezeli) bile ortaya çıkardı (öğrenciler ve personel çatal kullanmak yerine elleriyle yemişlerdi). Ayrıca, muhtemelen çorba ve et suyu tüketmek için kullanılan demir kaşıklar, bir sürü pişirme tenceresi ve muhtemelen bol miktarda ot ve baharat öğütmek için kullanılan 60 cm çapında büyük bir havan da bulunmuştur (içerisinde bazı tohumlar da bulunmuştur).

İçme, yemek yeme ve tabii ki ders çalışma dışında, ortaçağ Oxford alimleri de fiziksel ve ruhsal sağlıklarına dikkat etme konusunda istekli görünüyorlar.

En az bir düzine ortaçağ cam idrar örneği şişesinin parçaları açığa çıkarılmıştır. Bunlar, sıvının rengini ve berraklığını değerlendirerek hastalıkları tespit edebileceklerine inanan tıbbî eğitimli keşişler veya berber-cerrahlar tarafından denetleniyordu. Arkeologlar tarafından bulunan bilhassa esrarengiz bir nesne, çok iyi korunmuş küçük bir tahta kase olup, erik veya elma ağacından yapılmış, bu da kan alma sırasında kanın toplanması için kullanılmış olabilir. Bazı ortaçağ halklarının (dini cemaatlerin üyeleri dahil), bu tür uygulamaların sağlıkları için iyi olduğu inancıyla düzenli olarak kan aldırdıkları bilinmektedir. Keşişler ve rahipler söz konusu olduğunda, her bir kan alım seansından sonra üç günlük tatil hakkı söz konusuydu.

Ancak alimler ruhsal sağlıklarını korumak konusunda endişelenmiş görünüyorlar. Manastırda bulunan nesneler arasında, Canterbury’deki Thomas Becket türbesine yapılan bir hac yolculuğunu gösteren bir rozet vardı, çarmıha gerilişi gösteren bir kolye ve bazı küçük seramik kaplar da bulunuyordu ki muhtemelen kutsal amaçlar için kullanılmışlardı.

Yazma araçları ele geçti

Ama belki de en az rastlanan her şey tahta bir toptur – ortaçağ Oxford bilginlerinin top oyunları oynadığına dair fiziksel kanıtlar. Böyle bir oyun sırasında gerçekten öldürülen bir öğrenci hakkında tarihi bir söylenti olmasına rağmen Oxford öğrencilerinin kendilerini bu tür dikkat dağıtıcı şeylerle eğlendirdiği bir ortaçağ söylentisini doğrular. Her türden top oyunları, ortaçağ İngiltere’sinde hükümetin sonunda hepsini yasaklamasına neden olan bir sorunun kaynağıydı. Resmi bir deklarasyonla Kral III. Edward, taştan, ahşaptan ve demirden yapılmış olan her türlü hentbol, futbol ya da hokey gibi tüm boş oyunları yasaklamıştı.

Kazımız, Oxford’un en eski öğrencilerinden bazılarının hayatını daha iyi anlamamıza olanak verdi,” diyor kazı direktörü Ben Ford. “Yüzlerce günlük olarak kullanılan nesnelerle ve dikkat çekici detaylarla, öğretmenlerin ve öğrencilerin nasıl yaşadığını gördük.

18 ay süren arkeolojik kazıda, manastırın şapeli, yemekhanesi, reviri, mutfağı ve iki dehlizinin yanı sıra kanalizasyon sistemi de (orijinal olarak tuvaletler ile donatılmış) ortaya çıkarılmıştır. Belki de bu ahşap kaplı kanalizasyon, muhtemelen tüm Fransiskan atıklarını doğrudan sadece 300 metre uzaklıktaki Dominikan rakiplerinin manastırına yöneltiyordu.

Sahada yapılan tüm arkeolojik araştırmalar 2021 yılında tamamlanacaktır. Kazı sırasında 10.000’den fazla ortaçağ eseri ve diğer dönemlere ait buluntular ortaya çıkarılmıştır ve halen incelenmektedir. Tüm yemek kalıntılarının mikroskobik incelemesi başladı ve bir dizi buluntunun detaylı radyokarbon tarihlemesi kısa bir süre içerisinde başlayacak. Muhtemelen manastırın 13. yüzyıla ait kerpiç kilisesinin, son derece nadir olan sekizgen meşe sütunları da korunmaktadır ve umulmaktadır ki, Oxford Müzesi’nde sergilenecektir. Manastırın güzel bir ortaçağ fayans döşemeli kaldırımı Oxford’un merkezindeki yeni Westgate alışveriş merkezinde (keşfedildiği yere çok yakın) halen sergilenmektedir.

Haber: David Keys

Çeviri: Bünyamin Tan

Kaynak İndependent

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

3 Yorumlar
  1. bayly diyor

    Oxford tarihi için mükemmel bir buluş

  2. HerbertGuigh diyor

    Çok keyifli bir yazı olmuş.

  3. Arthurlouby diyor

    Oxford için güzel haber

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More