Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Ninurta: Mezopotamya’nın Savaş ve Tarım Tanrısı

Ninurta, Mezopotamya’da savaş ve tarım tanrısıdır. Ninurta’nın sembolü sabandır. Genel olarak kaosa karşı uygarlığın koruyucusu olarak düşünülebilir.

0 4.959

Ninurta, Mezopotamya’da savaş ve tarım tanrısıdır. Ninurta’nın sembolü sabandır. Genel olarak kaosa karşı uygarlığın koruyucusu olarak düşünülebilir. Ninurta aslen Güney Mezopotamya’da ve daha sonra kuzeyde Asur kralları tarafından saygı gören bir tanrıydı. Asur İmparatorluğu’nun çöküşüne kadar saygı görmüş bir tanrı olarak kalmıştır.

Güneyden Kuzey Mezopotamya’ya Göç

Ninurta aslen antik Sümer’de tarım tanrısı olarak ortaya çıkmıştır. Mezopotamya savaşların sık yaşandığı bir bölge olduğu için savaş tanrısı olarak da anılmıştır. Köken olarak Tanrı Enlil’in oğludur. Nippur’daki tapınağı en önemli tapınaklarındandır. Ninurta, Asur İmparatorluğunun savaşla ilişkisi nedeniyle Asur’un kuzeyinde oldukça popüler olmuştur. Asur İmparatorluğu altında bir savaşçı tanrı, bir koruyucu ve şifacı olarak önem kazanmıştır. Asur’la ilişkiliydi ve bazı kaynaklar onu Asur’un ulusal tanrısı Assur’un oğlu olarak tanımlamaktadır. Bazı Asur hükümdarları, Ninurta’nın ismini kendi isimlerine eklemiştir. Tukulti-Ninurta bunlara bir örnektir. Asur İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra, Ninurta reddedilen tanrılar arasına girmiştir.

David Scott tarafından yapılan “Nimrod” (1832)

Ninurta Hakkındaki Mitler

Uygarlık öncesi dönemlerde, Asag denen çirkin bir iblis, nehrin kaynamasına ve bütün balıkların ölmesine sebep olmuştur. Asag aynı zamanda taş ordunun da lideriydi. İblise karşı gelebilecek tek kişi Ninurta’ydı. Ninurta Asagı öldürdükten sonra Dicle ve Fırat Nehirlerine su akacak şekilde dağları inşa etmek için taş orduyu kullandı. Aslında Asag’ın kendisi de dağlarla ilişkilidir. Ancak bu mit Mezopotamya ve Zagros Dağları arasında yaşayan insanların duygularını yansıtan bir mittir. İnsanlığın ilkel dönemlerinde gerçekleşen başka bir hikâyede dağlardan gelen Anzu adında dev aslan başlı bir kuş baş tanrı Enlil’in tabletini çalmıştır.  Tabletin el değiştirmesi Anzu’ya evreni kontol etmesi için inanılmaz bir güç vermiştir. Korkuya kapılan tanrılar Ninurta’yı hem Anzu’yu öldürmesi hem evreni eski haline getirmesi hem de tableti ait olduğu yere getirmesi için görevlendirmiştir. Anzu’yu öldüren Ninurta, tableti de Enlil’e geri getirmiştir. Dağlık bölgede yaşayan bu insanlar korkularını mitlere de yansıtmıştır.

Şimşeklerle Ninurta, Enlil’in tapınağından Destinies’in Tabletini çalmış olan Anzû’yi takip ediyor.
İlgili Yazılar

Ninurta Efsanelerinin Olası Anlamı

Her iki hikâyede de Ninurta, kozmos ve uygarlığı kaos güçlerinden koruyan bir savaşçı olarak tasvir edilir. Asag iblisini öldürdükten sonra, dünyayı insanlık için güzelleştirmek adına Asag’ın katledilmiş taş savaşçılarını kullanmıştır. Asag ile ilgili olan hikayelerde Ninurta insanlığa tarım yapma imkânı veren bir tanrıdır. Bu yüzden Mezopotamya’da çok saygı gören bir tanrı olmuştur. Asur kralları propagandalarında ele geçirdikleri bölgelere medeniyet, hukuk ve adalet getirdiklerini iddia ettiler. Ayrıca Asur’un entelektüel sınıfı bu durumu tanrı Assur’un adaletini yayma misyonu olarak da görmüştür. Asur’un bu egemen sınıfı Ninurta’nın onların düşündüğünden daha yüksek bir mertebe olduğunu düşünüyordu. Hatta Asur İmparatorluğu onlar için, Ninurta’nın Asag ve Anzu ile yapmış olduğu mücadeleyi devam ettiriyordu.

Sumerian silindir mühür MÖ 3200

Ninurta – Medeniyet Tanrısı ?

Ninurta savaş ve tarım tanrısı olarak görünse de bilgelik tanrısı değildir. Yaptığı işlerde bilgelik hep ön planda olsa da bilgelik tanrısı olarak karşımıza çıkmamaktadır. İnsanlığın koruyucusu olarak kaotik güçlerle savaştığı için savaş tanrısı olarak anılmıştır. Medeniyetin gelişmesine yardım eden unsurlardan biri olan tarımı da desteklemesi Ninurta’nın tarım tanrısı olarak da karşımıza çıkmasına neden olmuştur.

1848’lerde, İngiliz arkeolog Austen Henry Layard’ın kazılarına dayanan, Asur’un Asur İmparatorluğu’ndaki ana tarikat merkezi olan Kalhu kentinin restorasyonunu 1853’te yapmıştır.

Çeviri: Serhat Pir Tosun

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More