Bavyera’nın başkenti tam olarak ucuz bir şehir olmadığı için, eğlenmenize daha fazla para ayırabileceğiniz ve Münih’te ücretsiz yapılabilecekleriniz ile ilgili yararlı bir liste hazırladık.
İster müzik bağımlısı ister dünya standartlarındaki futbolun, bahçelerin, tarihin ve mimarinin hayranı olun, bu ücretsiz eğlencelerde alanında uzman yerlilerle iyi zaman geçireceksiniz.
Muhteşem Sesler
1972 Yaz Olimpiyat Oyunları’nın yapıldığı yer olan Olympiapark’a yapılacak bir gezi, özellikle ücretsiz bir konserle etrafta dolanıp vakit geçirebileceğiniz sıcak aylarda sizi her zaman şehir gürültüsünden alıp götürür. Ağustos ayı boyunca, Theatron Festivali (theatron.de), Olimpik Gölü’nün yanındaki amfi tiyatroda canlı müzik gruplarını ağırlıyor, hip hoptan gospel’e, poptan punk’a kadar her tarzı içinde barındırıyor. Daha da iyisi, bir battaniye ve içecek getirin ve Olympiaberg’in tepesinden yerel halkla beraber yıldızları dinleyin. 564 metre yüksekliğindeki tepe, Beyoncé, Linkin Park ve Katy Perry’nin beğenilen şarkılarının sahneye çıktığı çatısız Olimpiyat Stadyumu’nun tam ortasında bulunuyor. Olympiazentrum’da U-bahn’dan inin.
BMW Şeridi
Otomobilin sunağında ibadet ederseniz, hemen Olimpiyat Stadyumu yakınındaki bu “otomobil katedrali”ne gitmek isteyeceksiniz. Gerçek BMW fabrikasının hemen yanında yer alan BMW Şeridi, şirketin Sedanlardan Minis’e, yarış arabalarından elektrikli araçlara ve hatta Rolls Royce antrenörlerine kadar mevcut tüm ürün paletini hayranlıkla izleyebileceğiniz geniş bir galeridir. Fütüristik binanın kendisi ağzınızı açık bırakır, şekli cam ve çelik ikili ruloya sarılmış gibidir ve yüzen bir bulutu hatırlatan bir çatı ile kapatılmıştır.
FC Bayern Münih Eğitim Tesisi
Almanya’nın en iyi Bundesliga (birinci lig) takımı olan FC Bayern Münih’in ev sahibi olduğu bir maçtaki dünya şampiyonu oyuncuları görmek için alınacak biletler hem çok pahalı hem de almak çok zor. Ancak üzülmeyin, haftada birkaç kez bu top sihirbazlarını şehir merkezinin yaklaşık 6 km güneyindeki Säbener Strasse’deki genel merkezinde (U-Bahn Mangfallsplatz istasyonundan 10 dakika yürüme mesafesinde) görme şansı elde edebilirsiniz. Yola koyulmadan önce FC Bayern Münih’in web sitesini (fcbayern.de) kontrol edin.
Pazar: Müze Günü
Tamamen ücretsiz değildir ancak yaklaşık bir düzine Münih’in en iyi müzelerindeki uzun süredir devam eden “Pazar günleri 1 avro” giriş ücreti uygulaması nakit sıkıntısı çeken kültür severler için bir hediyedir. Seçenekleriniz arasında: prestijli Pinakothek sanat galerilerinde (Alte Pinakothek, Neue Pinakothek ve Pinakothek der Moderne) Rembrandt, Monet ve Warhol’a hayranlıkla bakmak; Glyptothek’te ince kesilmiş Yunan mermer heykelleri üzerinde çalışmak veya Bayerisches Ulusal Müzesi’ndeki Rönesans heykeline doya doya bakmak vardır. Ayrıca çoğu kurum herhangi bir zamanda 18 yaşın altındaki kişilere ücretsiz giriş hakkı verir.
Hofbräuhaus (Biraevi)
Dünyanın en ünlü biraevi olan Hofbräuhaus’a kutsal bir yolculuk yapmak, Münih’e gelenler için bir zorunluluktur. Dev bir bardak kehribar sıvısını devirmiş gibi hissetmeseniz bile, hiç kimse sizi sarhoş saçmalıklarına hayret etmenize ya da canlı müzik gruplarını alkışlamanıza, duvarların etrafındaki boyanmış kubbeli tavanların altında dolaşmanıza engel olmayacaktır. Üst kattaki bayraklarla süslenmiş ziyafet salonu, Ulusal Sosyalist Parti’nin ilk büyük toplantısını 24 Şubat 1920’de gerçekleştirdiği yerdir. Ne yazık ki, sahnenin üzerindeki galerideki ücretsiz tarihi sergi dönüm noktası olan bu olayı ele almıyor.
İlgili Yazılar
İngiliz Bahçesi (Englischer Garten)
Elbette, parkların çoğu ücretsizdir, ancak çok azı Londra’daki Hyde Park ve New York’taki Central Park’tan daha büyük olan Münih’in (İngiliz Bahçesi) gibidir. Güneşlenmek için (cesaretiniz varsa çıplak) düzgün kesilmiş çimenliklerde bir yer belirleyin ve botla küçük göle gidin. Şehrin göbeğindeki diğer büyüleyici kaçış yerleri Japon çay bahçesi, muhteşem manzaralı Yunan tarzı bir tapınak ve evet, pek çok bira bahçesi. En ünlü ve Münih’in en eskilerinden biri olan beş katlı ahşap bir Budist tapınağı olan egzotik Chinesischer Turm (Çin Kulesi) etrafında sere serpe uzanın. U-Bahn Giselastrasse durağında inin.
Eisbach Sörfçüleri
Münih bira, sosis ve nehir sörfü ile ünlüdür. Evet, doğru okudunuz. Sadece Prinzregentenstrasse’deki İngiliz Bahçesi’nin güney ucuna gidin ve dev parkın içinden geçen 2 km uzunluğundaki hızlı akan Eisbach nehrinde, yuvarlanan dalga üzerinde sörf tahtasına tutunan ve dalış kıyafeti giyen cesur insanları neşelendirmek için köprüye yaslanan çok sayıda insan göreceksiniz. Kayalar, kuvvetli akımlar ve daraltılmış alan, henüz 2010 yılında yasal olan sörf yapmayı oldukça zorlu bir çaba haline getiriyor. Deneyimli bir sörfçü olmadıkça suya girmeyi düşünmeyin. 100 numaralı otobüs nehrin yakınlarına gider.
Asam Kilisesi (Asamkirsche)
Münih’in pek çok kilisesinin en küçüğü olan Asamkirche, şehir merkezindeki mağaza ve kafelerin sıralandığı bir caddedeki evlerin arasına sıkışmış, kolayca geçilen rokoko tarzı bir tasarım ile yapılmıştır. Zengin bir şekilde dekore edilmiş, yan odada yaşayan sanatçı erkek kardeşler Cosmas Damian ve Egid Quirin Asam’ın özel kilisesiydi. Her ikisi de süslü ve büyüleyici bir yapı oluşturmak için duvar yüzeyinin her santimini resimler, melek, altın varak ve alçı süsleri ile güzelleştirmeye çalışmıştır.
Nymphenburg Parkı
Nymphenburg Sarayı’nı çevreleyen büyük bahçelerde ücretsiz dolaşarak Münih’teki gezinize soylu bir dokunuş ekleyin. Şehir merkezinin yaklaşık 5km kuzeybatısındaki kentin en heybetli kraliyet saraylarından biri, kışın buz pateni pistine dönüşen donmuş bir kanalın yanı sıra birkaç saray binası gibi çeşitli su elemanlarına sahiptir. Bunlardan, süslü Amalienburg en dikkat çekici olanıdır; onun gösterişli olan içini görmek istiyorsanız sizden küçük bir giriş ücreti tahsil edilir.17 numaralı tren Hauptbahnhof’tan (ana tren istasyonu) direkt Nymphenburg’a gider.
Kültür merkezi ‘Gasteig’
Münih’teki en güzel bina olan modern Gasteig’i ücretsiz öğle yemeği ve Hochschule für Musik und Teather’in (Müzik ve Tiyatro Akademisi) yetenekli öğrencilerinin oynadığı akşamın ilk saatlerindeki konserleri sırasında keşfedebilirsiniz ve mükemmel akustik ile kutsanmıştır. Genellikle her gün planlanan en az bir resital vardır. Rosenheimer Platz’a giden herhangi bir S-bahn’a binin.
Çeviri: Gülizar Çakmak
Kaynak
Lonely Planet