Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

İskoçya’nın En Büyük Şehri Glasgow’un Görülmeye Değer Yerleri

Glasgow, görülmesi ve fotoğraflanması gereken çok sayıda çarpıcı yere sahip güzel bir tarihi şehir. Edinburgh'un o bariz pitoresk cazibesinden yoksun ve daha az 'turistik' olsa da İskoçya'ya yolunuz düşerse mutlaka görmeniz gereken bir yer!

0 1.483

Glasgow, görülmesi ve fotoğraflanması gereken çok sayıda çarpıcı yere sahip güzel bir tarihi şehir. Edinburgh’un o bariz pitoresk cazibesinden yoksun ve daha az ‘turistik’ olsa da İskoçya’ya yolunuz düşerse mutlaka görmeniz gereken bir yer! Evet, belki Instagram’da paylaşmaya değer yerleri bulabilmek için biraz zaman harcamanız gerekiyor ama bu şehri değerli kılan şey de bu.

Kelvingrove Sanat Galerisi ve Müzesi

Glasgow şehir merkezi ile West End arasında yer alan Kelvingrove Sanat Galerisi ve Müzesi, kırmızı bir kumtaşı binanın ev sahipliğinde kaliteli bir sanat galerisi. Burada ünlü tarihi sanat eserlerinden modern sanat enstalasyonlarına kadar birçok şeyi görmeniz mümkün. Ana fuayede bulunan yüzen kafalar ise Instagram’da etkileşim alacak popüler fotoğraflarınızdan biri olabilir.

Glasgow Üniversitesi’ndeki Cloisters (üstü kapalı kemerli yol)

Bir Harry Potter hayranıysanız Glasgow Üniversitesi’ndeki Hogwarts’ı andıran yapılara bayılacaksınız. Cloisters size benzersiz oluklu sütunları ve nervürlü tonozları ile sonsuz bir fotoğraf çekme alanı sunuyor. Ayrıca Outlander da dahil olmak üzere birçok film ve dizi için de fon olarak kullanıldığını söylemeliyiz.

Glasgow Botanik Bahçeleri

Glasgow Botanik Bahçeleri, şehrin batı yakasında bulunan halka açık bir park. Burası boylu boyunca uzanabileceğiniz ya da yazın piknik yapabileceğiniz mükemmel bir yer! Yolunuz düşerse Kibble Sarayı’nı ziyaret etmeyi, tropik seranın ve yemyeşil doğanın tadını çıkarmayı unutmayın. Bir fotoğrafçı başka ne ister ki!

Ashton Lane

Glasgow’un West End bölgesinde yer alan Ashton Lane, barlar ve restoranlarla dolu Arnavut kaldırımlı bir sokak. Hem turistler hem de yerli halk arasında popüler olan bu sokağı kışın tamamen aydınlatıldığında görmeniz şart, yaz aylarında ise bira bahçelerinin ağzına kadar dolu olduğu bu sokak size harika bir deneyim sunuyor.

Clyde Nehri

Glasgow şehri, Britanya İmparatorluğu’nda gemi yapımı ve ticaret için tarihsel açıdan önemli bir nehir olan Clyde Nehri çevresinde inşa edilmiş. Nehir boyunca bir gezintiye çıkarak eski ve modern mimarinin birleşiminin tadını çıkarabilirsiniz. Bu gezide Titan Crane, Glasgow Bilim Merkezi, SSE Hydro ve Clyde Oditoryumu gibi Glasgow’un en ikonik köprülerini ve binalarını da görmeniz de mümkün.

Riverside Müzesi

İlgili Yazılar

Bir mimari harikası olan bu binayı gördüğünüzde daha içeri adımınızı atmadan kameranız bir sürü güzel fotoğrafla dolu olacak bile! Müzede, eski model arabalardan güçlü lokomotiflere kadar Glasgow’un zengin geçmişine ait 3.000’den fazla parça görebilirsiniz.

Deniz Feneri (The Lighthouse)

Adını Charles Rennie Macintosh’un izniyle benzersiz tasarımından alan bu deniz feneri Glasgow şehrinin sembollerinden biri. İskoçya’nın tasarım ve mimari merkezine ev sahipliği yapan bu fenerin en üst tepesine çıktığınızda şehrin en güzel manzarası ayaklarınızın altında olacak. Ayrıca deniz fenerinin içerisinde birçok Instagramlık fotoğraf alanı bulunuyor.

Glasgow Katedrali

Glasgow Katedrali, İskoç gotik mimarisinin etkileyici bir örneği. Harika blok mozaik camlara sahip bu katedral İskoçya anakarasındaki en eski katedral, Glasgow’daki en eski bina ve 1560 Reformundan sağlam kalan tek yapı olma özelliklerini taşıyor.

Glasgow Nekropolü

Glasgow Nekropolü, müthiş Glasgow Katedrali’nin hemen arkasında yer alıyor. Bir şehrin görülmesi gereken yerlerinde bir mezarlığın yer alması tuhaf gelebilir. Ancak muhteşem heykelleri ve şehrin manzarası ile bu nekropol, insanları resmen içine çekiyor. Yine de dikkat etmekte fayda var, çünkü perili olduğuna dair söylentiler var!

Wellington Dükü Heykeli

Royal Exchange Meydanı’nda bulunan Wellington Dükü heykelinin ilginç bir hikayesi var. Söylentilere göre 1980’lerde bir grup yerli, heykelin kafasına bir koni geçirmeye karar veriyor. Polis bu koniyi ne kadar kaldırsa da koni her seferinde tekrar beliriyordu. En sonunda, koni artık heykelin ve Glasgow’un ayrılmaz bir parçası haline geldi, bu da Glasgow halkının eşsiz mizah anlayışının bir kanıtı.

Çeviri: Özge Sertbaş

Kaynak musement

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More