İrlanda Rehberi: Dört Şehrin Hikâyesi

Haritada bakıldığında bir pusulanın dört ana yönünü andırır gibi kurulmuş; hepsi de küçük bir adayı paylaşmasına rağmen, birbirinden oldukça farklı dört şehir: Dublin, Cork, Galway, Belfast.

DUBLIN

İrlanda’nın başkenti, diğer başkentlere oranla, çok küçük olabilir. Ancak Dublin bir şehirden çok daha fazlası… Uçan payandalar, 18. yüzyılda hüküm süren I.George – IV. George Dönemi (Georgian Dönemi)’nin zarafeti ve 20. yüzyıldan kalma gri binalar, hepsi kültürel mirasın ve hedonizmin sarhoş edici bir karışımı olarak karşımıza çıkıyor.

Dublin, İrlanda’nın kültürel mirasına ev sahipliği yapıyor. İrlanda Ulusal Müzesi’nin üç ana bölümü; Arkeoloji Müzesi, Dekoratif Sanatlar ve Ulusal Tarih Müzesi ile Doğa Tarihi Müzesi bu şehirde bulunuyor. Dublin’e gelen ziyaretçiler mutlaka, içerisinde işlemeli el yazılarıyla yazılmış Yeni Ahit’in dört İncil’i ile kanon tabloları bulunan ‘’Kells Kitabı’’nı görmeliler. Yüzyıllar boyunca korunmuş olan bu kitap, İrlanda’nın en büyük kütüphanesinde muhafaza ediliyor. Çarpıcı bir mimariye sahip olan ‘’The Long Room’’un da içinde bulunduğu Trinity Kolej Kütüphanesi, gezip görülmeye değer. İrlanda Tarihi’nin ürpertici ayrıntılarını öğrenmek isteyenler için ise adres şüphesiz Kilmainhaim Gaol Müzesi. Bu müze aynı zamanda İrlanda’nın bağımsızlık mücadelesinde de önemli bir yere sahip. Sanatseverler için Ulusal Galeri hizmetinizde. Ancak Şehir Sanat Merkezi, Hugh Lane Belediye Galerisi ve İrlanda Modern Sanatlar Müzesi, en iyi çağdaş ve modern koleksiyonları bulabileceğiniz yerler.

Londra’nın En Yeni Restoran Ve Barları

Bira severler buraya! 1759 yılında üretimine başlanılan, İrlanda’ya özgü siyah bira Guiness’ın tarihi ve üretimi ile ilgili bilgi alıp, şehir manzarasına karşı bu enfes biradan tatmak isteyenler için Guinness Storehouse es geçilmemesi gereken bir yer. Geleneksel İrlanda Barları’ndan birinde oturup, biranızı yudumlamak da iyi bir fikir olabilir. Tavsiye arayanlara önerimiz; her açıdan fotoğrafı çekilecek kadar güzel bir bar olan ‘’John Mulligan’s’’

Her bütçeye ve her damak zevkine hitap eden restoran seçenekleriyle Dublin, İrlanda’nın en büyük gastronomi merkezi. 2017 yılında şehrin en iyi restoranı Greenhouse seçildi. Ancak o kadar çok restoran var ki… Japon Mutfağı’nın otantik menülerini sunan Banyi’den, Meksika’nın enfes takolarını satan K Chido Mexico’ya kadar.

CORK

Her ne kadar Dublin’in yüzölçümünün beşte biri büyüklüğünde olsa da, Cork insanı, yaşadıkları şehri ‘’İrlanda’nın Gerçek Başkenti’’ olarak tanımlıyorlar. Gezilecek yerlerin çoğu, Lee Nehri’nin ortasındaki küçük bir adada toplanmış olmasına rağmen şehrin tarihi mekânlarını keşfetmek için bu adanın ötesine de geçmeniz gerekiyor. Örneğin ‘’Cork City Gaol Müzesi’’ adanın ötesinde görmeniz gereken büyüleyici bir yer.

‘’Bir şehirde kaybolmak, o şehri keşfetmenin en güzel yollarından biridir.’’ İşte Cork, tam da bu tanıma uyuyor. Herhangi bir hedef noktanız olmadan, yürüyerek yapacağınız bir gezi, size şehrin 17. yüzyıldan kalma dar sokaklarını ve bu sokakların taşlarla nasıl anlaşılması güç bir şekilde örüldüğünü keşfetmenize yardımcı olacaktır.

Yol boyunca, İrlanda’nın yerel olarak üretilen mallarını sergileyen tezgâhlarla dolu bir pazar bulacaksınız.  ‘’İngiliz Pazarı’’, Viktorya Mimarisi’nden esinlenilerek yapılmış, Cork’un en ünlü kapalı pazarı olma özelliğini taşıyor. Şehrin en uğrak noktalarından biri olan pazar, Cork insanının damak zevkini anlamamız için tam da aradığımız yer. ‘’The Farmgate Café’’, ‘’Market Lane’’  ve ‘’Nash 19’’  pazarın önerebileceğimiz kafelerinden bazıları. Vejetaryen iseniz endişelenmenize hiç gerek yok. ‘’Café Paradiso’’ her damak zevkine uygun menüleriyle sizleri ağırlamaktan memnuniyet duyacaktır.

Rusya Geziniz İçin Yemek Rehberi

Şehirde, taze yapılmış kahvenizi ya da özenle hazırlanmış kokteylinizi yudumlayabileceğiniz son moda kafeler olsa da, şehir geleneksel barlarıyla gayet mutlu görünüyor. Eski okul otobüslerinin incelikle dekore edilmesiyle oluşturulan barlar, şehirde güzel bir gece geçirmenin en güzel yollarından biri. ‘’An Spailpín Fánac’’ ve ‘’Wandering Labourer’’; kamp ateşi ve geleneksel İrlanda müziği eşliğinde hoşça vakit geçirebileceğiniz yerlerden sadece bir kaçı.

Şehirde hoş vakit geçirebileceğiniz diğer mekânları şöyle sıralayabiliriz : ‘’Muton Lane Inn’’  (Bu küçük sevimli barda yer bulmak istiyorsanız erken gelmelisiniz.) Ruhunuzu doyuracak canlı müzikleriyle ‘’Sin É’’.  Eğer birayı üretilen yerinde içmek istiyorsanız, ‘’Rising Sons’’ ve ‘’Franciscan Well Brewery’’ hayran kalacağınız iki yerel bira üreticisi. Hatta öyle ki ,’’Rising Sons’’un siyah birası, size Guinness’ı unutturacak kadar lezzetli.

GALWAY

Galway, herkesin gezmekten zevk aldığı bir şehir. Nedeni ise çok basit: Rengârenk binalar ve eğlence. Şehir merkezinin trafiğe kapalı caddelerinde boy boy sıralanmış renkli binalarıyla, her tarza uygun dükkânlarıyla, Galway tüm ziyaretçilerinin ruhunu okşuyor. Buranın insanı nasıl eğleneceğini de çok iyi biliyor. Yaz mevsimi demek festival demek. Haziran ve Eylül ayları arasında şehir adeta yerinde duramıyor. Bu aylarda kendinizi, film gösterilerinde, sanat fuarlarında, at yarışlarında ve istiridye yeme kapışmalarında bulabilirsiniz.

Zürih Rehberi: Para Harcamadan Yapabileceğiniz 12 Bedava Etkinlik

Galway aynı zamanda İrlanda’nın en ünlü barlarından bazılarına da ev sahipliği yapıyor.  ‘’Neachtain’s’’ ve ‘’Tigh Coílí’’ yılın her vaktinde klasik bir bar atmosferi ile geleneksel müzikler dinlemek isteyen ziyaretçiler ile dolup taşıyor. Hem ‘’O’Connor’’, hem de ‘’Crane’’, daha modern ve popüler müzikleri ve atmosferi bulabileceğiniz yerler olsa da diğerleri kadar rağbet görmüyorlar. Eğer biraz daha çağdaş müzikler dinlemek istiyorsanız, ‘’Roisin Dubh’’, en iyi rock müzikleri dinleyebileceğiniz adres.

Gana-Akra Rehberi: “Akra’da Bir Yerli Gibi Yaşamak”

Herhangi bir şehir Cork’a yemek alternatifi bakımından rakip olacaksa, bu şüphesiz Galway şehridir diyebiliriz. Dünyada ‘’Michelin Yıldızı’’na sahip 480 restorandan iki tanesi bu şehirde bulunuyor: ‘’Loan’’ ve ‘’Arnier’’. Ancak lezzetli menüler arzu ediyorsanız cebinize bu kadar yüklenmenize hiç gerek yok. ‘’Oscar’s’’ harika deniz ürünleri sunarken, ‘’Art Bia’’nın modern İrlanda Mutfağı ile donatılmış menüleri ise oldukça iyi. ‘’Cava Bodega’’ ise özenle hazırlanmış tapaslarıyla herkesin ilgisini çekiyor. Eğer özel bir akşam yemeği arzu ediyorsanız size doğruca ‘Glenlo Abbey Hotel’’e gitmenizi tavsiye ederiz. Agatha Christie’nin, ‘’Doğu Ekspresi’nde Cinayet’’ adlı ünlü romanında geçen bir pulman(yataklı vagon)’da otantik bir akşam yemeği yemek oldukça ilginç bir deneyim olacaktır.

BELFAST

Kuzey İrlanda’nın başkenti ve en büyük şehri olan Belfast, tarihinin üstüne koyarak gelişmeyi hedef edinmiş, genç nüfusuyla uluslararası bir şehir. Adanın yukarı kısımlarında kurulu şehir, yeni açılan şık restoranları ve interaktif müzeleriyle de ilgi odağı haline geldi.

Şehir, hazin hikâyesiyle bilinen, dünyaca ünlü transatlantik yolcu gemisi Titanik’in doğduğu şehir. (Bknz: Harland and Wolff Tersaneleri, Belfast, İrlanda) Şehirde, dünyanın en meşhur gemi enkazının, ileri teknoloji ile donatılmış bir müzesi bulunuyor: ‘’Titanic Belfast’’.

Şehrin tarihi sadece Titanik’ten ibaret değil tabii ki de. Ziyaretçilerin ilgisini çekecek daha çok şey var bu şehirde. ‘’Siyah Taksi Turu’’, Belfast şehrinin politik tarihini gözler önüne seriyor. Renkli duvarlar, şehrin Katolik- Protestan halklarını birbirinden ayıran adı ‘’Barış Duvarı’’ olan utanç duvarı… Şehrin tarihiyle ilgilenenler açısından bir başka ilginç nokta ise, eski dönemlerden kalma bir hapishane olan ‘’Crumlin Road Gao’’, şimdilerde müze olarak gezebileceğiniz bir yer.

Kopenhag Rehberi: “Kopenhag’da Bir Yerli Gibi Yaşamak”

Belfast’a yapılacak herhangi bir ziyaretin en şaşırtıcı kısmı şüphesiz yemek ve gece hayatının ne kadar güzel olduğudur. ‘’St. George’s Market’’te, Cork’taki İngiliz Pazarı’nın etkilerini görebilirsiniz. Güzel yemekleriyle ünlü bir balkon restoranı da bulmanız işin en güzel kısmı. ‘’Holohan’s at the Barge’’ , mavna (büyük tekne) üzerinde deniz ürünleri yiyebileceğiniz en müthiş adres. ‘’Mourne Seafood Bar’’da yapacağınız balık ziyafeti de enfes olacaktır. Lisburn Caddesi’nde bulunan ‘’Ulsterville Presbiteryen Kilisesi’’, dini bir yer olmaktan çıkartılarak, şehrin en iyi restoranı Saphyre‘ye ev sahipliği yapmaktadır. Akşam yemeğiniz bittiğinde, bir şeyler içmek isteyebileceğiniz bir sürü bar seçeneği var. Viktorya Dönemi’nden kalma klasik bir bar: ‘’Duke of York’’ ya da ‘’Crown Liquor Saloon’’. Şehrin yerlileri ise daha sert bir şeyler bulabilecekleri mekânları tercih ediyorlar. Onları muhtemelen ‘’Perch’’in çatı terasında ya da ‘’Love & Death Inc.’’de kokteyllerini yudumlarken bulabilirsiniz.

Yazının orijinali Lonely Planet yazarlarından Fionn Davenport’a aittir. Çeviriyi yaparak dergimize ulaştıran gönüllü yazarımız Gürkan Çimen‘e teşekkür ederiz.

Hadrian Duvarı’nı Yürümek: İngiltere Etrafında Bir Kıyıdan Diğerine Yürüyüş

Amsterdam Rehberi: “Amsterdam’da Bir Yerli Gibi Yaşamak”

Avrupa Gezi Yazılarımıza Buradan Ulaşabilirsiniz