Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Hititler – Anadolu’nun Kudretli Antik İmparatorluğu’nun Yükselişi ve Çöküşü

Hititler, M.Ö. 2000 civarında Anadolu’ya yerleştiler ve başkentleri bugün Türkiye'de bulunan Hattuşaş'tı. Büyüyüp gelişmeleri yaklaşık 400 yıl sürdü, imparatorluğun ilk hükümdarı “Hattuşaş'lı” anlamına gelen Hattuşili idi.

0 5.331

Hititler, bir zamanlar Anadolu’yu hakimiyet altında tutan en güçlü antik uygarlıklardan biriydi. Bu antik kültür, arkeologlar ve tarihçiler için büyük ilgi kaynağıydı fakat Hititler hakkındaki gerçekleri ortaya çıkarmak zorlu bir görevdi.

Hititlerin Gizemli Dili

Bu uygarlık 4000 yıldan daha eski olmasına rağmen, ancak 1834 yılında bir Fransız araştırmacının ortaya çıkardığı Hititlerle bağlantılı olabilecek antik kalıntılar ile keşfedilmişti. Bir zamanlar Mısır krallığına rakip bu kültüre ait antik belgelerin çoğu kumlara karışıp kaybolmuştu.

Hititlerin çoğunluğu okuma yazma bilmediklerinden günlük yaşamlarını tarif edemese de, kil tabletler sayesinde haklarında bilgi sahibi olabilmekteyiz. Fakat bilim adamlarının, yazılanları çözmeye çalıştıklarında ve bu eski medeniyetin kökenlerini belirlemelerinde karşılaştıkları en büyük sorunlardan biri, bu dönemde Anadolu’ya egemen olan bir çok farklı dilin olması ve Hititlerin bu dillerden çok sayıda kelime ve ifadeye yer vermesiydi.

Solda: Halep Müzesindeki Neo-Hitit fırtına tanrısı “Tarhunzas” (Verity Cridland, Wikipedia, CC BY 2.0)
Sağda: Sfenks Kapısı, Hattuşaş, Türkiye

Bilim adamları şimdi Hititlerin kullandığı bu gizemli dilin, bu eski uygarlığın tarihinin düşünülenden çok daha karmaşık olduğunu gösterdiğini söylüyor. Hititler İncil’de mitolojik bir krallık olarak bahsedilmekteydi, ancak arkeologlar bize bunun zamanla kaybolmuş gerçek bir kültür olduğuna dair yeterli kanıt sağladılar. Mısır’da keşfedilen eski kayıtlar, Kheta adında, tarihçilerin İncil’deki Hititlerle ilişkilendirdiği bir krallıktan bahsetmektedir.

Yine de, bu gizemli antik Anadolu medeniyeti hakkında çok az şey bilinmekteydi. Bu durum, 1906’da Alman arkeolog Hugo Winckler’in, bilinmeyen bir dil kullanan insanlar tarafından çivi yazısı ile yazılan 10.000’den fazla kil tablete sahip bir kraliyet arşivini keşfetmesiyle değişti. Bu eski tabletler, Mısır’daki Tel-El-Amarna’da ve Türkiye’de bulunan anıtlardaki yazıtlarda bulunanlarla aynıydı.

Çek dilbilimci Derdich Hrozny 1915’te bu yazıları çözdü ve çalışmasının sonuçlarını “Hititlerin Dili; Yapısı ve Hint-Avrupa Dil Ailesindeki Yeri” adlı kitabında yayınladı. Hrozny, kitabında Hititlerin gizemli dilinin Orta Doğu değil, Hint-Avrupa kökenli olduğunu açıkladı. Bu keşif, Hitit tarihi ile ilgili yeni bir merak uyandırmış ve bu uygarlığın nereden geldiğine dair spekülasyonlara yol açmıştır. Bu insanlar Orta Avrupa kökenli olabilir miydi? Niçin bir Hint-Avrupa dili kullanıyorlardı? Bazı araştırmacılarsa, Hititlerin Karadeniz’in ötesinden geldiğini düşünmektedir.

Hitit yasaları Hattuşaş’ta bulunan bir dizi Hitit çivi yazısı tablette korunmuştur. Eski, Orta ve Geç Hitit dillerinde yazılan, böylece Hitit İmparatorluğu süresince geçerliliği olduğunu gösteren kopyalar bulunmuştur (yaklaşık M.Ö. 1650 – 1100)

Hitit İmparatorluğunun Yükselişi ve Çöküşü

Hititler, M.Ö. 2000 civarında Anadolu’ya yerleştiler ve başkentleri bugün Türkiye’de bulunan Hattuşaş’tı. Büyüyüp gelişmeleri yaklaşık 400 yıl sürdü, imparatorluğun ilk hükümdarı “Hattuşaş’lı” anlamına gelen Hattuşili idi.

Toplumlarını oluşturduktan sonra, Hurriler ve Hattiler gibi yerli halkları ele geçirmeye, kendi kültürlerini ve dillerini bölgeye yaymaya başladılar. Faaliyetleri ile ilgili bilgiler, Sümerler tarafından icat edilen en eski yazma sistemlerinden biri olan çivi yazısı tabletlerde belgelenmiştir. “Hititler: Antik Mezopotamya’da Hitit İmparatorluğu’nu Kuran Antik Anadolu İnsanları Hakkında Büyüleyici Bir Rehber“ kitabında anlatıldığı gibi, sonunda Hititler, Asur İmparatorluğu’nun kalıntılarından bir çivi yazısını benimsemişlerdir.

Meslekleri, işleri, dinleri ve günlük yaşamlarının çeşitli yönlerini bu eski çivi yazısı tabletlerden öğrenebilmekteyiz. Hititler, mutlak güce sahip bir kralla yönetilen totaliter bir rejimdi. Tüm aile aktiviteleri izlenir ve kontrol edilirdi. Özel mülkiyet yoktu, her şey topluma aitti.

İlgili Yazılar

Diğer pek çok eski antik uygarlık gibi, Hititlerin de geniş imparatorluklarının hukukunu düzenleyen yasaları vardı. M.Ö. 1650 – 1500 yılları arasında bir tarihte yazılan Nesili Kanunları, Hititlerin eski yasalarını gösteren bir belgedir ve en önemli konularından biri de kölelere nasıl davranılacağı ile ilgiliydi. Nesili Kanunları, toplumun sosyal yapısı hakkında bize çokça bilgi vermektedir. Bir çok suçu ölümle cezalandıran Hammurabi Kanunları ile karşılaştırıldığında, Nesili Kanunlarında belirtilen cezaların o kadar ağır olmadığı görülmektedir.

12 Yeraltı Tanrısı, Yazılıkaya, Hattuşaş.

Hititler çoğunlukla çiftçilik ve işçilikle uğraşırdı, ancak Captivating History’ye göre monarşiye toprak ve para karşılığında asker ve silah temin eden güçlü toprak sahipleri de bulunmaktaydı. Soylular ve kral arasındaki bu güven, anlayış ve sadakat olmasaydı, krallık bir arada tutulamaz, dağılırdı.

Hititler topraklarını genişlettikçe, diğer güçlü medeniyetler için ciddi bir tehdit haline geldiler, M.Ö. 15. ve 13. yüzyıllar arasında, Yakın Doğu’nun kontrolü için Mitanni krallığı, Mısır İmparatorluğu ve Orta Asur İmparatorluğu ile çatışmalara girdiler. Erken Hitit dönemi kralı I. Murşili, M.Ö. 1595’te Babil’i ele geçirdi. (bazı tarihçiler bunun M.Ö. 1651’te ya da 1506’da gerçekleştiğini savunmaktadır.)

Hititler daha da büyümek için ticaret yollarını ve metal kaynaklarını kontrol altına almak zorundaydılar ancak Mısırlılar Hitit İmparatorluğu’nun stratejik bir zemin kazanmasına izin vermiyorlardı. Bu da II. Ramses liderliğindeki Yeni Mısır Krallığı ile Hitit İmparatoru II. Muvatalli’yi karşı karşıya getiren Kadeş Savaşı’na (M.Ö. 1274) yol açan nedenlerden biri oldu.

Tarihçiler bunun antik tarihin en iyi belgelenmiş savaşı olduğunu yazmaktadırlar. Bu aynı zamanda atlı savaş arabalarıyla yapılan en büyük savaştı; toplamda 5 ila 6 bin savaş arabası yer almıştı. Mısırlı hükümdarlar, M.Ö. 1550’de Hiksoslar’ı sürgün ettikten sonra daha saldırgan olmuşlardı. Amarna mektupları, Mısır’ın bölgede nüfuzunu kaybetmekte olduğunu ortaya koymaktadır.

Firavun II. Ramses, ordusuyla Hititler’in elinde bulunan Kadeş kentine vardığında, zamanının en büyük kuvvetleri karşı karşıya gelmiş ve sonuç iki devlet için de yıkım olmuştu. Hititler önemli kayıplar vermiş, savaşı Mısırlılar kazanmıştı fakat bu onlar için çok pahalıya mal olan bir zafer olmuştu. Bu savaş tarihsel açıdan oldukça önemlidir, çünkü dünyanın belgelenen ilk barış antlaşmasıyla sonuçlanmıştır. Günümüze ulaşan eski bir metinde şöyle yazmaktadır: “Mısır ülkesinin kralı büyük kral Ra-maşe-şa mai Amana, (bu ülkenin) bir kısmını ele geçirmek için Hatti ülkesine saldırmayacaktır. Ve Hatti ülkesinin kralı büyük kral Hattuşili, (o ülkenin) bir kısmını ele geçirmek için Mısır ülkesine saldırmayacaktır.”

Mısırlılar ve Hititler arasındaki barış antlaşması (M.Ö. 1258). İstanbul Arkeoloji Müzesi

Hitit İmparatorluğu’nun ani çöküşü M.Ö. 1193’te gerçekleşti. Asurlular bölgedeki en etkili güç haline geldiklerinde Hititler güçlerini kaybettiler, topraklarının çoğu Asurlular tarafından, geri kalan kısımları da Frigler tarafından talan edildi. Sonuçta “Neo-Hitit” şehir devletlerine bölündüler, bu devletler de Yeni Asur İmparatorluğu’na yenik düşünceye kadar (M.Ö. 8. yüzyıl) hayatta kaldılar.

Hitit İmparatorluğu çoktan tarih oldu ancak bıraktığı miras hala hayatta. Günümüze dek ayakta kalan Yazılıkaya ve Hattuşaş yerleşimleri, zamanının bu güçlü medeniyetine tanıklık etmektedir. Ayrıca unutmayalım ki, çift başlı kartal sembolünün en eski tasvirlerine, Hitit Krallığı’nın hüküm sürdüğü Orta Anadolu topraklarındaki eski anıtlarda rastlanmıştır.

Çeviren: Bora İşlier

Kaynak ancientpages

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More