Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Havana’dan Viñales’e: Klasik Bir Küba Yolculuğu

Araba ile yolculuk yaptığınızda Malecon yolu boyunca muhteşem manzaraları görebilirsiniz. Yol üzerinde 1950’lerin klasik Amerikan arabaları tüm renk ve çeşitleriyle sanki geçiş töreni yaparlar.

Havana'nın sokakları klasik arabalarla doludur
0 1.879

Malecon sahil şeriti günbatımlarında canlanır. Geniş yürüyüş yolu yanında yer alan beton şeritle birlikte kıyı boyunca uzanır.  Güneş batmaya başladığında gökyüzü pembeye dönüşür ve yol bakırımsı altın rengi bir ışıkla yıkanmaya başlar. Sıralanmış balıkçılar kendi aralarında konuşurken ton balığı ve kırlangıç balığı yakalamaya çalışırlar. Yerli gençler, romantik sevgililer sahil kenarında oturup gülerken, deniz meltemi sahilde çalan bir caz topluluğunun ezgileri kıyıya taşır.

Eski şehrin merkezinden Vedado’nun iş merkezi arası 7 km’dir.  Bu yol boyunca yapacağınız sürüşte 19. yüzyıldan kalma rengi solmuş ama görkemli Rus tipi mimarisiyle yapılmış evleri görebilirsiniz.

Bu noktadan itibaren şehir, okyanusun sert yüzüyle karşı karşıya gelir. Özellikle soğuğun şiddetli olduğu zamanlarda dalgalar sahillerdeki betonları aşar; hatta yolu bile kaplar.

Ama bugün deniz sakin ve ılıman bir hava var.

Gün batımında Malecon’da sürüş keyfi

Araba ile yolculuk yaptığınızda Malecon yolu boyunca muhteşem manzaraları görebilirsiniz. Yol üzerinde 1950’lerin klasik Amerikan arabaları tüm renk ve çeşitleriyle sanki geçiş töreni yaparlar.

Bir bakarsınız, mavi rüya gibi bir yuvarlak burunlu Buick yanınızdan geçer; bir sonra kraliyet moru Cadillac, ardından Gümüş yüzgeçleri ile parlak kırmızı bir Chevrolet Bel Air Cabrio.

Sayılarının çokluğuna bakarsanız kendinizi sanki klasik araba rallisi içinde hissedersiniz.

Şunu unutmayın sizin içinde bu eski arabaları sürmek hayal değildir.

Kraliyet kırmızısı ve altın renginde 1955 Chevy’ nin direksiyonuna oturup rıhtımda ilerlemeye başladım. Vites bazen yerine yapışıyor, bazen yerinden çıkıyor. Ayrıca direksiyonu oldukça nazik çevirmek gerekiyor.

Bu araçlardan birini sürmek insana tarif edilemez bir neşe veriyor. Koltuklar geniş ve rahat. Yılları hatırlatan yıpranmışlık ve kötü koku neşenizi azaltmıyor.

Malecon’dan çıkıp Havana’nın Eski Kenti olan Habana Vieja’nın Arnavut kaldırımlı sokaklarına doğru dönüyorum. 1959 devriminden sonra görkemli binaları parçalanmış ve köhnemiş olan Havana bir zaman kapsülünü andırıyor.

Havana’da bir sokak

Eski Şehrin tarihi 16. yüzyıla kadar uzanır ve geçmişin ihtişamının izlerini hala korur.

Palmiye dolu büyük meydan heybetli kiliseler, neşeli pastel renklerle boyanmış evler; taze kesilmiş et ve meyve satan küçük kiosklar ile dolu sokaklarla çevrilmiştir.

Komşu kadınlar balkonlarda astıkları renkli iplere yıkadıkları çamaşırları asarken birbirlerine seslenirler. Bazı kadınlar esinti alan kapıların önlerinde toplanırlar. Çoğu zaman parmaklarında Küba puroları görürsünüz.

Eski Şehre doğru yöneldim. Yer fıstığı, çiçek ya da ekmek satan sokak satıcılarından mutlaka kaçınmak gereklidir. Evlerin pencerelerinden salsa müzikleri sokaklara taşar. Yayılan salsa müziğinin ritmi eşliğinde elimle tempo tutarak ilerliyorum.

Havana’nın sessiz konutlarla dolu banliyölerinden sonra müstakil 1930 yılından kalan evlerle karşılaşıyorum. Bu evleri geçip daha geniş caddelere çıkıyorum. Hedefim Küba’nın tarım merkezi olan Viñales, şehirden yaklaşık 110 mil (180km) uzaklıkta.

Sonunda Havana dikiz aynasından görülmez oldu. Dalgalanan palmiye ağaçları ve bahçeleriyle ufukları dolduracak şekilde yeşillik başladı. Geniş bir manzara gözlerimin önünde açılmaya başladı.

İlgili Yazılar
Küba purosu bir tutkudur

Manzara değiştikçe, arabalar da değişmeye başladı. Otoyolda Küba’nın en eski otomobilleri var. Bunlar aileleri taşımak ya da mallarla yığılmış römorkları taşımak için kullanılıyor.

Viñales’ e dönünce pürüzsüz asfalt aniden kaba dolgulu değişen boyutlarda çukurların olduğu yola dönüşüyor. Bu yolda sürüş yapmakta oldukça zorlanıyorum.

Güzel çiftlik evleri bahçelerini koruyan çitler ve yollardaki meraklı tavukların bakışları eşliğinde yola devam ediyorum.

Artık ulaşım araçları değişmeye başladı. Taze yerel domates ve patlıcanlarla dolu arabaları atlar çekiyor.

Bazıları belki bir asır önce kullanılmış ahşap el arabalar ile malları çekiyorlar. Çevrede Guarijos (yerel çiftçiler) kurutulmuş hurma yapraklarıyla ponderosa kovboy şapkalarını dokuyorlar.

Viñales, ülkenin en iyi ve en taze meyvelerinin çoğunun yetiştirildiği bu verimli topraklar, Küba tarımının batı merkezi olan Pinar del Rio bölgesindedir. Yol kenarındaki kahve ve tatlı patates tarlaları, yaprakları yakında kuruyacak ve ustalıkla dünyanın en iyi purolarını sarmakta kullanılacak genç yeşil tütün bitkileri yer almakta.

Yolun en tepe noktasına ulaşınca durup Valle de Viñales’e yukardan bakıyorum. Kırmızı topraktan ve rüzgarla sallanan bitkilerden oluşan geniş bir alan önümde uzanıyor. Bir çiftçi öküzünü demir zengini tarla boyunca sürerken görüyorum. Arabayla üç saat süren yolculuktan sonra kendinizi Havana’nın modern karmaşasından sanki yüz yıl uzakta bambaşka bir dünyada hissediyorsunuz.

Havana’nın eski model arabaları yerini at ve arabalara bırakır

Mükemmel bir mola yeri – Cayo Levisa

Palma Rubia’dan tekne ile 35 dakikalık bir yolculuk ile ulaşılır. Kesinlikle görülmesi gereken bir yerdir. Şeker görünümlü beyaz kum ve safir suları ile Cayo Levisa’yı Pinar del Rio’nun en iyi plajı olarak seçilmiştir.

Amerikalı yazar Ernest Hemingway, 1940’ların başlarında bölgeyi ilk kez keşfetti. Bu günlerde Levisa günlük 100 ziyaretçi çekiyor. Burada bolca dinlenip ve rahatlamak için zaman ayarlamalısınız.

Talimatlar

Başlangıç – Havana; son – Viñales; mesafe – 112 mil (180km)

Ulaşım: Havana’ya, Avrupa, Kanada, Latin Amerika ve birçok ABD şehrinden doğrudan uçuş bulunmaktadır.

Araba kiralama: Küba’da araba kiralamak zor ve tuzaklar ile doludur. Havalimanında devlete ait kiralık şirketler var; ancak araçların uzun süre önceden rezerve edilmesi gerekir. Fiyatlar yüksek, bakım standartları düşük. Havana’da özel bir araba ve şoför kiralamak da mümkündür.

Ne zaman gitmeli: En yoğun zamanlar Noel, Paskalya, Temmuz ve Ağustos’tur. İdeal bir zaman Ocak-Mayıs aylarıdır; sıcak ama daha az kalabalıktır.

Valle de Vinales’deki tütün tarlaları

Yazan: Christa Larwood

Çeviri: Bülent Pekardan

Kaynak Lonely Planet

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More