Çok Gizli 12 Masonik Sembolün Açıklaması
Mason ritüellerinde hayati rol oynayan bazı semboller vardır. “Kardeşler”in inanç ve geleneklerini yansıtan bu sembollerin kaynağı için Masonluğun başlangıcına kadar gidilmelidir. Burada, tarihini ve arkasındaki anlamları incelediğimiz en önemli Mason sembollerinin bir listesini bulacaksınız.
Mason ritüellerinde hayati rol oynayan bazı semboller vardır. “Kardeşler”in inanç ve geleneklerini yansıtan bu sembollerin kaynağı için Masonluğun başlangıcına kadar gidilmelidir. Burada, tarihini ve arkasındaki anlamları incelediğimiz en önemli Mason sembollerinin bir listesini bulacaksınız.
Gönye ve Pergel
Masonluğun en çok bilinen sembolüdür. Gönye ve pergel mimarların kullandığı araçlardır, Mason ritüelinde ise sembolik derslerin öğretilmesinde amblem olarak kullanılır. Sembolün ortasında, genelde, doğanın gizemlerini ve harikalarını ortaya çıkarmaya yardımcı, güçlü bir bilim olan “geometri”nin G’si bulunur.
Antik gelenek ise, sembolün ortasındaki “G” harfinin, God(Tanrı) ve Geometriyi temsil ettiğini söyler. Mason olmak için Tanrı’ya inanmak şarttır; hiçbir ateist, dünyanın bu en eski, en geniş ve en çok tanınan kardeşlik örgütünün üyesi olamaz.
Daire çizmeye yarayan Pergel; manevi sonsuzluk âlemini temsil eder. Tanımlayıcı ve sınırlayıcı ilkenin, aynı zamanda sonsuzluğun sınırlarının da sembolüdür.
Açı; “köşe”yi yani gönyeyi, yerkürenin sembolünü ve maddi dünyayı ölçer. Köşe bize, tüm insanlıkla bir noktada buluşmayı, başkalarına uygun davranmayı öğretir, ayrıca Büyük Üstadın armasıdır, çünkü onun makamının Masonik amblemi budur. Köşe aynı zamanda adaleti, dengeyi, istikrarı, üzerine bina kurulacak temeli temsil eder.
Pergel ve gönye, birlikte, maddeyle ve ruhun bir araya gelişini, dünyevi ve ruhsal sorumlulukların beraberliğini temsil eder. Araçlar, ölçme aletleri olarak, muhakeme ve idraki temsil eder.
Kuzu Postu Önlük
Bu Masonluğun en simgesel amblemidir. Bir Masonun ayırt edici alâmetidir ve iş takımlarından biri olarak kabul edilir. Roma Kartalı veya Altın Post’tan daha itibarlı olduğu söylenen Mason önlüğü, bir Masonun, kelimenin tam anlamıyla, bir sonraki varoluşta taşıyacağı kimlik belgesidir.
Manzum ve düz metinler okunan törende, Mason adaylarına ilk armağan olarak Kuzu Derisi Önlük verilir ve bu dünyevî hayatının sonunda, onun fânivarlığının üzerine örtülür ve mezarına bedeniyle birlikte gömülür.
Bu kimlik belgesi, yeniden doğuş ya da yeni bir hayatı simgeler ve “temiz kalp” anlamına gelir.
Geçmişi, Masonların, saçılan taş parçaları ve kullandıkları aletlerin darbelerine karşı, kalın deriden uzun iş önlükleri giyerek “duvarcı” olarak çalıştıkları günlere kadar gider. Koruyucu giysi olarak iş önlüğü, sıkı çalışmayı simgeler ve aynı zamanda, güçlü kardeşlik bağları yaratma ve sürdürmeye yardımcı olur.
Önlüğün “temiz kalp”, “eldivenler”in ise “temiz eller” anlamına geldiği ve her ikisinin de “arınmayla” ilgili olduğu söylenir; Masonlukta bu, daima, kutsal Gizemlere antik inisiyasyonlar öncesi dönemden geçmiş bulunan “yıkanıp temizlenme” ile sembolize edilmiştir.
Eldivenler
Masonların eldivenleri “El İşlerini” simgeler. Adaylara verilen eldivenler, bir masonun yapıp ettiklerinin, kendisine verilen eldiven kadar saf ve lekesiz olması gereğini öğretmeyi amaçlamaktadır. Avrupa’da, adaylara önlük verildiğinde eldiven de verilir; benzer âdet İngiltere’de eskiden yaygındı; artık (Avrupa ve Amerika’da) eldivenler törene dahil edilmiyor, ancak masonik giysilerin bir parçası olarak kullanılmaktadır. Eldiven geleneği çok eskidir. Orta Çağlarda, eldivenler, elleri yıpranmaktan korumak için duvarcı ustaları tarafından kullanılırdı. Fransız vitray sanatçısı ve sanat yazarı Édouard Didron (1836-1902) şunları yazmaktadır:
- 1331 yılında, Duemois’daki Villaines Şatosunun sâhibesiyle ilgilisöylendiği gibi “ellerini taş ve kireçten korumaları” amacıyla ustalar için çok miktarda ve düzenli olarak eldiven satın almıştır.
- 1383 yılının Ekim ayında, o döneme ait bir belgeden öğrendiğimiz kadarıyla, Dijon’un Chartreuse’sindeki binalara başladığında, üç düzine eldiven çifti satın almış ve ustalara dağıtmıştır.
Masonlukta eldiven kullanımı –önlükte olduğu gibi – yaşamın saflığının zorunlu oluşunu belirtmektedir.
Süleyman Tapınağı
İnsanlık, bilgi ve gelişmenin mâbedini simgeler; Hedefin, ve aynı zamanda Masonluk Birliğinin simgesidir. Bu kutsal amaca giden yoldur. Bu Tapınak, Masonluk geleneğinde, erken dönem Hıristiyan Kabalası ve Hermetik düşünceyle olan bağlantıdır.
Pek çok kişi, felsefenin, Masonluğun geçmişi, bugünü ve geleceği ve Süleyman Tapınağı ile doğrudan bağlantılı olduğuna inanır.
Tapınak ibadeti, manevi yükselmeye doğru bir ilerleme olarak kabul edilir. Maddi tapınakla, kalbimizde inşa edilmesi gereken ve Tanrı’nın mekânı olarak kabul edilen manevi tapınak arasında bir fark vardır.
Herşeyi Gören Göz (Tanrı’nın Gözü)
Yüzlerce yıldır kullanılan, çok eski olmasa da güçlü bir semboldür. Bazı akademisyenler, tarihini antik Mısır ve Horus’un Gözü’ne kadar dayandırırlar. Sembol, kiliselerin vitray pencerelerinde sıklıkla karşımıza çıkabilen önemli bir Hıristiyan sembolü olmuştur.
Amerika Birleşik Devletleri’nde, 1797’den itibaren halka açık olarak kullanılmaya başlanmış bulunan, daha çok komplolarla, İllüminati’yle, Vatikan’la ve Masonlarla ilişkilendirilir. Tanrı’nın her şeyi gören gözüdür ve insanlığın düşünce ve eylemlerinin (Masonluk’ta “Evrenin Ulu Mimarı” olarak ifade edilen) Tanrı tarafından daima izlendiğini hatırlatır.
Masonik Tanrı’nın Gözü’nün altında genellikle yarı dairesel bir ışık halkası vardır ve (bazen de) bir üçgenle çevrelenmiştir.
İlgili Yazılar
Kesme Taş
Kaba Taş ve Mükemmel Taş, sadece iki taş parçası değil, ne yaptığımızın ve ne olmayı umduğumuzun açık bir ifadesidir. İnsanın ahlaki ve manevi hayatını temsil ederler.
Taşlar çok güzelin temsili sembolüdür. Kaba taşla ve mükemmel taş arasındaki ilişki; cehaletin bilgiyle, ölümün yaşamla, ışığın karanlıkla olan ilişkisi gibidir. Kaba taş (işlenmemiş, doğal taş), masonlukta insanın doğal cehalet durumunun ve inançsız dünyanın simgesidir. Mükemmel taş ise, işlenip (yontulmuş, köşeleri keskinleştirilmiş, cilalanmış ve pürüzsüz olarak) hazırlanmıştır ve bu yüzden bina yapımında kullanılır. Eğitim yoluyla elde edilen mükemmeliyetin sembolüdür.
Aslında Masonlukta, Kaba Taş (şekilsiz bir taş) olarak başlayan bir insan, eğitim ve bilgi edinme yoluyla manevi ve ahlaki varlığını geliştirerek Kusursuz taşlar gibi olur ve Büyük Locanın Ötesine olan nihai yolculuğa yöneltir. Bilinçli bir danışman, bir güç ve istikrar sütunu olarak, Genç Masonların Masonik düzene kendi katkılarının doğruluk ve değerini test edebileceği Mükemmel Taş olarak arkasında itibarlı bir isim bırakır.
Çalışmak
Çalışmak, ceza değil, daha iyi bir toplum yaratmak için bir zorunluluk ve asil davranıştır. Bu, aynı zamanda Masonların, üzerinde çeşitli çalışma araçlarının sembolleri bulunan önlük giymelerinin de sebebidir.
İnsanlar, çalışmakla Tanrı’ya olan saygı ve şükranlarını ifade etmiş olur. Üzerine aldığı görevleri en iyi şekilde yapmak, bir insanın en yüce görevidir ve çalışmak, kişilere en büyük mutluluğu ve içsel tatmini vermelidir. Masonlara göre çalışmak ibadettir.
Tesviye
Bir sanatkârın çalışma araçlarından biridir. Tanrı’nın önünde bütün insanların eşitliğinin sembolüdür.
Tesviye, yatay yüzeylerin aynı seviyede olup olmadığını ölçmede kullanılır. Masonlara, tüm yaşamlarını eşitlik temelinde yaşıyor olmalarını hatırlatır.
Işık Saçan Yıldız
“Localarımızdaki Işık Saçan Yıldız, daha önce de söylediğimiz gibi, Sirius, Anubis’i veya Merkür’ü, Ruhların Koruyucu ve Rehberini temsil eder. Eski İngiliz kardeşlerimiz, bu simgeyi Güneş’in amblemi olarak da kabul etmişlerdi. Eski Derslerde şunları söylemişlerdir: “Merkezdeki Işık Saçan Yıldız ya da Işık Hâlesi, bizim için, Dünya’yı aydınlatan Büyük Işık Kaynağı Güneş’i ve sıcaklığıyla, insanlığa nimetler dağıtıyor olmasını temsil eder…” (A. Pike).
“Merkezdeki Işık Saçan Yıldız için, ‘Tanrısal Varlığın simgesi ve Doğu’nun bilge adamlarına, kurtarıcımızın doğuş yerini göstermek üzere gökyüzünde beliren yıldızın hâtırası’ olduğu söylenir. Yine sözlerini; ‘Merkezdeki Işık Saçan Yıldız ya da Işık Hâlesi, bizim için, Dünya’yı aydınlatan Büyük Işık Kaynağı Güneş’i ve sıcaklığıyla, insanlığa nimetler dağıtıyor olmasını temsil eder…’ şeklinde sürdürür. Aynı derslerde, ‘Prudentia(sağduyu)’ simgesi olarak da ifade edilmiştir.”
Prudentia kelimesi, özgün ve tam anlamıyla öngörü demektir; buna göre, Işık Saçan Yıldız, Mısır inisiyeleri için Osiris’i temsil eden, ‘HerşeyiBilen’ veya Herşeyi Gören Göz’ün simgesi olarak kabul edilmiştir…
Işık
Işık, gerçekleri ve bilgiyi temsil eden önemli bir Mason sembolüdür. Bir aday inisiyasyon sürecinden geçerken ve Masonluğun gerçeklerini anladığında, aydınlanmış olarak kabul edilir. Birçok antik uygarlık Güneş’e tapmış olsa da, Masonlarda ışık, somut birşey değil, bilginin ifadesidir.
Bu terimin kökeni, Sanskritçe “ışık saçmak” anlamına gelen “ruc”a dayanmaktadır.
Sedir
Sonsuzluğun simgesidir (sedir, çam familyasından, boyu 40 metrelere ulaşan uzun ömürlü ve güçlü bir ağaçtır). Hür Masonluktaki sembollerden bir diğeri, ülkenin ulusal bayrağında gördüğümüz, “sedir diyârı” olarak da bilinen Lübnan’ın ulusal ağacı Lübnan sediridir (cedrus libani).
Bu ağaç, Kudüs Tapınağı’nın (3 Krallar: 5,6,7. ayetler) ve Ahit Sandığı’nın yapımında kullanılmıştır.
İncil’de sık sık geçer ve genellikle Masonik söylemlerde, özellikle yüksek derecelerde görülür.
Akasya
Masonlara göre Akasya, ruhun ölümsüzlüğünün sembolüdür. Hep yeşil kalan ve değişmeyen doğasıyla bu kutsal bitki, kişilere, iç dünyamızda daha iyi bir manevi yol takip etmek için çaba göstermemiz gerektiğini hatırlatır. Ruhumuz, Evrenin Büyük Mimarı’ndan bir parçadır ve asla ölmez. Akasya, Masonluk ritüellerinde önemli bir rol oynar ve masumiyetin sembolü olarak kabul edilir.
Çeviri: Sinan Akbaytürk
Kaynak
Ancientpages