“Britanya Adaları’ndaki en çok kuşatma yaşamış yer” olarak bilinen, İngiltere’nin kuzeyinde sınır kenti Carlisle’daki bu kale 11. yüzyılın sonlarına doğru yapılmış. Daha önce burada bulunan Roma dönemi kalesi, özellikle İskoçya ile İngiliz sınırındaki konumu nedeniyle yüzyıllar boyunca birçok savaşa sahne olmuş. Carlisle Kalesi, en son 18. yüzyılda yaşanan savaşla birlikte, İngiltere’de kuşatmaya maruz son kale olma özelliğinde. Günümüzde sadece tarihi bir anıt olarak değil, halka açık bir müze olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Carlisle Kalesi ve Roma Döneminden Günümüze Önemi
Carlisle Kalesi’nin bulunduğu yer, Roma döneminde MS 1. yüzyılın başlarında işgal edilmişti. MS 72’de Romalılar bölgede kerpiç ve ahşaptan bir kale inşa ettiler. Kale, Hadrian Duvarı’ndaki garnizonlara destek oldu ve Romalıların İskoçya’yı istila etmeleri için bir üs olarak kullanıldı. Bir sonraki yüzyılın ortalarında, Carlisle ya da o zamanki adıyla Luguvalium, Roma Britanya’sındaki en önemli askeri üslerden biri haline gelmişti.
1092’de İngiltere’nin ikinci Norman kralı II. William, bir Northumbrian savaş lordu olan Dolfin’i yendi ve Carlisle’daki Roma kalesinin kalıntıları üzerine yeni bir kale inşa etti. İlk Carlisle Kalesi’nin, Normanların inşa yöntemi olan bir “motte-and-bailey”(*) kalesi olduğu düşünülmekte. 1122’de William’ın halefi I. Henry ise, Carlisle’ı ziyaret ettiğinde bölgeye taştan bir kale inşa edilmesini emretti.
Bunun, heybetli içkalenin ilk biçimi olabileceği tahmin ediliyor. Carlisle Kalesi’ndeki inşaat 1130’da hâlâ devam ediyordu. Henry 1135’te öldüğünde, Carlisle’ı, İskoçya Kralı I. David ele geçirdi. Henry’nin başlattığını David tamamlamış olabilir, çünkü David’in Carlisle’de bir içkale inşa ettiği kayıtlarda var.
Kendilerinden önce Romalılar gibi İngiliz kralları da Carlisle’ın stratejik önemini anladılar ve burayı krallığın kuzey sınırlarını İskoçlara karşı savunmak için kritik önemde bir üs olarak gördüler. Bu nedenle, daha sonra gelen İngiliz kralları kaleye eklemeler yaptı veya bazı kısımlarını tekrar inşa etti. Örneğin I. John’un dış perde duvarlarıyla iç yapıları yeniden taştan inşa ettiği düşünülmekte.
İskoçya ile Savaşmak için Ana Üs Olarak Carlisle Kalesi
Carlisle Kalesi sadece savunma amaçlı değildi, saldırı için de kullanılıyordu. 1296’da I. Edward, Carlisle’ı İskoçya’nın işgalinde üs olarak kullanmıştı. Kralın ve saray görevlilerinin kalabileceği şekilde iç yapılar büyütüldü. 1308’de Edward’ın ölümünden bir yıl sonra, kaleye daha konforlu konaklama için bir kule eklendi. Kraliçe, 1567’de ayaklanan İskoç halkından İngiltere’ye kaçıp birkaç hafta burada kaldığı için bu kule Kraliçe Mary’nin Kulesi olarak bilinir. Carlisle Kalesi kraliyet ikametgahı olarak son kez bu amaçla kullanılmıştı.
1603 tarihli Taçların Birleşmesi olayıyla birlikte artık İngiltere ve İskoçya aynı egemenin yönetimi altına girdiği için İngiltere-İskoçya sınırındaki Carlisle Kalesi gibi savunma amaçlı yapılara ihtiyaç kalmamıştı. Ancak barış uzun sürmedi. 1642’de, kısmen İskoçların I. Charles’ın dinsel politikasına karşı muhalefetinin neden olduğu İngiliz İç Savaşı çıktı. Savaş patlak verdiğinde, Kraliyetçi kuvvetler Carlisle Kalesi’nde garnizon kurdu. Carlisle, Ekim 1644’te kuşatıldı ve direnenler sonunda Haziran 1645’te teslim oldu.
Jacobite Ayaklanması Sırasında Carlisle Kalesi
Carlisle Kalesi sonraki yüzyılda bir barış dönemi yaşadı. Ancak 1745’te ikinci Jacobite ayaklanması patlak verdi. O yıl, Prens Charles Edward Stuart liderliğindeki Jacobitler güneye yürüdüler ve 9 Kasım’da Carlisle’a ulaştılar. Beş gün sonra şehir Jacobitlere teslim oldu. Jacobitler 20 Aralık 1745’te İskoçya’ya geri çekildiklerinde Carlisle Kalesi’nde 400 kişilik bir kuvvet bırakmışlardı. Kale o yıl son kuşatmasını yaşadı ve 30 Aralık’ta İngilizler tarafından ele geçirildi.
Carlisle Kalesi son kez kuşatılmıştı ancak sonraki yüzyıllarda askeri önemini bir süre daha korudu. Örneğin 1820’lerde kışla olarak kullanıldı. Daha yakın zamanlarda, 20. yüzyılda, kalenin dış birimleri, Sınır Alayı’nın karargâhı olarak hizmet etti. Carlisle Kalesi, 2000 yılından bu yana bir turistik bir cazibe merkezi haline geldi.
Carlisle Kalesi tarihinine ait ayrıntılar, kalede yer alan Cumbria Askeri Müzesi’nde sergilenmekte. Bu müze dışında Carlisle Kalesi de halka açıktır. English Heritage üyeleri hariç, Carlisle Kalesi’ne girişler ücretlidir. Kalede, otopark, tuvaletler, hediyelik eşya dükkanı ve piknik alanı bulunmaktadır.
Çeviri: Sinan Akbaytürk