Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Antik Dönemden Günümüze: Verona Arenası’nın Kısa Tarihi

Birinci yüzyılda inşa edilmiş ve günümüzde hâlâ kullanılan bir açık hava Roma amfitiyatrosu olan Arena, dünyanın en iyi korunmuş antik yapılarından biridir.

0 4.481

Birinci yüzyılda inşa edilmiş ve günümüzde hâlâ kullanılan bir açık hava Roma amfitiyatrosu olan Arena, dünyanın en iyi korunmuş antik yapılarından biridir. Kurulduğu dönemden bu yana gladyatör oyunlarından One Direction konserlerine, Ortaçağ’ın mızraklı karşılaşmalarından Puccini’nin operalarına kadar çok şeye tanıklık etmiş bu anıtsal yapı… Tarihin bu görkemli anıtı, bu yönüyle Verona’yı mükemmel biçimde temsil etmekte.

Şehrin kuruluşu, Adige Nehri üzerindeki stratejik konumu nedeniyle Roma İmparatorluğu’nun ilk genişleme dönemine rastlıyor. Kent, zamanında kuzeydeki toprakları kontrol etmek için bir üs olarak kullanılmış ve bu yönüyle birçok önemli yolun merkezinde bulunuyor. Roma kalıntılarını, altyapının her noktasında kullanılmış olduğundan günlük yaşantıda hemen her yerde görmek mümkün.  Arena,  Roma döneminde şehir surlarının hemen dışında, kentsel alanın sınırında olsa da günümüzde artık şehrin tarihi merkezinde yer alıyor.

Arena, yakınlardaki Valpolicella Bölgesi’nden çıkarılan pembe ve beyaz taştan inşa edilmiş. İlk yapıldığında duvarları boyunca uzanan üç katlı kemerleri olsa da günümüzde ancak ikisi ayakta kalmış durumda. En parlak döneminde 20.000’den fazla insanı içine alabilen mekân, her yerden ziyaretçinin ilgisini çekebilecek festivallere ev sahipliği yapmış. Burası, yeraltı tünellerindeki yüzlerce kölenin emeğiyle yaşatılan karmaşık ve ölümcül bir eğlence endüstrisinin merkezi durumundaydı. Orta kısmı gösterişli sahne dekorları kurulmasına uygundur, oval bölge ise mükemmel akustik özelliğe sahiptir.

Geçit törenleri, sirk gösterileri, dans ve müzik hep vardı ama hepsinden daha önemlisi yurttaşlar ölümcül karşılaşmaları görmeye geliyordu. Avlanmak üzere imparatorluğun uzak yerlerinden yırtıcı hayvanlar getirilir ve mahkumlar kanlı ve değişik biçimlerde ölüme yollanırdı. En çok tutulan gösteri, eğitimli iki dövüşçünün ölümüne dövüştüğü gladyatör karşılaşmalarıydı. Arena sözcüğü ise “kumluk, kum zemin” anlamındadır ve dövüşler sırasında akan kanın emilmesi için dairesel sahanın tabanını kaplayan kumu ifade eder.

Tiyatro, 16. ve 17. yüzyıllarda oyunlar ve turnuvalara ev sahipliği yapmıştır. Tarihte belgelenen ilk mızraklı dövüş 1590’da burada, her türlü atlı oyununun yanı sıra binicilik ve dövüş becerilerini sergileyen şövalyeler arasında cereyan etmişti.

İlgili Yazılar

Veronalı şövalyelerden başka, ta İsveç’ten bile katılmaya gelen yabancılar vardı. Boğa güreşi gibi gösteriler 17. yüzyılda da sürdü ve egzotik hayvanların sergilendiği gösteriler hep popüler olmaya devam etti. 1751’de Arena’da, tüm izleyicilerin meraklı bakışları altında gergedanlı bir gösteri bile yapılmıştı.

Arena, bugün bile, çeşitli önemli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Burası, günümüzde dört farklı prodüksiyona ev sahipliği yapan yıllık yaz festivalinde opera izlemek için dünyanın en iyi yerlerinden biri durumunda… Ve dünyanın en ünlü opera sanatçılarından Pearl Jam ve Adele gibi çağdaş sanatçıları ağırlayarak güncel kalmaya devam ediyor. Hatta 2011’de çekilen Rockstar adlı bir Bollywood filminin seti  olarak da kullanılmıştı.

İşte, sırtında 2.000 yılın yükünü taşıyan bir mekânın tarihi kısaca böyle.

Çeviri: Sinan Akbaytürk

Kaynak theculturetrip

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More