Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Angkor: Ormanın Derinliklerinde Gizli, Devasa Bir Antik Kent

Bu devasa kent niçin terk edildi? 500,000’den fazla insanın bu antik refah kentini terk etmelerine ne yol açmış olabilir? Bu güzel tarih ve gezi yazımızı mutlaka okumalısınız.

0 5.121

Kamboçya Ormanı’nın derinliklerine gizlenmiş büyük antik kent, Angkor, diğer antik kentlerden oldukça farklıdır. Binlerce antik tapınakla çevrili olan, göbeğindeki tanınmış tapınakların çevresinden en az 1,000 kilometre kare alana yayılan şehir yerleşkesi arasında bağlantı kuran dikkatle hazırlanmış bir altyapı sistemi ile bu şehir araştırmacıların bulgularına göre dünyadaki en geniş sanayi-öncesi şehirdir.

Uzmanlar Angkor’u su gücüyle çalışan bir şehir olarak görmektedir çünkü şehir, karmaşık bir su işletmesi ağıyla inşa edilmiştir ki bu ağ da sistematik olarak istikrar sağlamak, depolama yapmak ve alan boyunca suyu dağıtmak işlevlerinde kullanılmıştır.

Angkor Wat, Kamboçya’da tapınak kompleksi, havadan görünüşü

Angkor kayıp bir dünyadır, genişleyen modern şehirlerle eş değer bir metropoller topluluğudur.

Muhtemelen Angkor’u devasa bir anıt olan Angkor Wat ile duymuşuzdur. Güzel yarım kabartmalarla kaplanmış uzun koridorları ile birçok kişi tarafından dünyadaki en büyük dini yapı olarak düşünülen bu yapı, büyük kral II. Suryavarman (1112-1152 tarihleri arasında hüküm süren) tarafından yaptırılmıştır.

Ancak burası dev, güzel bir tapınaktan çok daha fazlasıdır.

Angkor, şüphesiz ki şaşkınlıktan ağzınızı açık bırakacak yapılardan biridir.

İnsanlar tarafından inşa edilen, hala tam olarak terk edilmediği için de durumunu korumaya devam eden dev şaheserlerden biridir.

Kusursuz düz çizgilerin inanılmaz bir şehir planı oluşturduğu Angkor, 1000 yılına kadar dünyada en fazla insanın bulunduğu şehirdi, uzmanlar şehrin 500,000 yerliye kolaylıkla yaşam alanı sağlamış olabileceğini tahmin ediyor ve bu yerliler “Kmer”lerdi, inançları da öyle görünüyor ki, Hinduizm temelliydi.

Ne yazık ki, antik Kmer elyazmaları, palmiye yaprakları ve hayvan derilerine yazıldığından zamana yenik düşmüşlerdir, fakat bu antik şehrin gücünü anlamamıza olanak sağlayan Sanskritçe ve Kmer dilindeki yazıtlar günümüze gelmeyi başarmıştır.

Şüphesiz şehrin en önemli yapısı olan Angkor Wat’ın, yapımı için 12. yüzyıl başlarında emir veren II. Suryavarnam’ın cenaze töreni amacıyla inşa edildiği düşünülmektedir.

Ancak bu antik yapıt tahmin edebileceğinizden çok daha eşsizdir.

Bu tapınağı diğer tapınaklardan ayıran iki ilginç özelliği vardır: Tapınak Şiva’ya değil, Vişnu’ya adanmıştır ve ana girişi batıya, ‘’ölüler diyarı’’na bakmaktadır.

Özenle işlenmiş oymalar ve heykellerle süslü koridor labirentleri, 2.6 kilometre kare alanı çevrelemektedir; aynı zamanda merkezdeki ve en uzun olanı da 61 metreyi bulan ve nilüfer çiçeğinin yaprağı şeklinde inşa edilmiş birçok kule vardır.

Bu şehir ve akıllara durgunluk veren tapınakları, şehri antik zamanların metropol model şehri haline getirmektedir.

Angkor çok geniş kanallara ve doğu ve batıda olmak üzere iki adet geniş depoya sahipti ki bu depolar kuraklık dönemlerinde ekinleri sulamak amacıyla kullanılacak milyonlarca litre suyu tutabiliyordu.

Bunun sayesinde yıl içinde birkaç defa hasat alabiliyorlar, bu da büyük nüfusları beslemelerini sağlayabiliyordu.

Bayon tapınak kompleksindeki 200 yüzden birisi

Oldukça sığ olan ve çiçeklerle çevrili olan, Tonle Sap Gölü (Büyük Göl), aslında oldukça sıra dışı bir balık rezervidir.

Etrafını çevreleyen orman da yapı malzemelerini, özellikle zemin için gerekli olan keresteleri elde etmeleri için olanak sağlamıştır. Tüm alan bolca demir, altın, gümüş, bakır ve kalay gibi maden yataklarıyla birlikte, kumtaşı açısından oldukça zengindir.

Eğer bu muazzam antik kenti ziyaret etmeye karar verirseniz, bu şehrin aslında nasıl bir antik ustalık başarısı olduğunu kendi gözlerinizle göreceksiniz.

Öncekilerden farklı olarak Budizm’e geçen, VII. Jayavarman isimli tanrı-kralın kocaman gülen suratı şeklindeki Angkor evi kalıntılarını görebilirsiniz.

Bayon: 200 Gülen Yüzden Oluşan Antik Tapınak Kompleksi

İlgili Yazılar

Bayon Tapınağı, Angkor  Thom antik şehrinin merkezinde bulunan bir tapınaktır ve Kamboçya Angkor bölgesindedir.

Tapınak 54 tane kulesi olması ve rahat, sakin ve mutluluk veren bakışlarla size bakıyorlarmış hissi uyandıran 200’den fazla Buda yüzü barındırması ile ünlüdür.

Devasa taştan başlar dinginlik verirken, buraya ziyarete gelen insanların hissettiklerini belirttiği şeyleri yansıtmaktadır.

Bayon, Jayavarman döneminde başkent olan Angkor Thom’da devlet tapınağı olarak, Kmer imparatorluğunda merkezi, Budizm’in merkezliği olarak hizmet vermişti.

Angkor Thom’da kapı

Jayavarman 1181’de ilk tahta geçtiğinde, ‘’Yaşayan Buddha’’ olarak duyurulmuştu.

Angkor bölgesindeki tapınaklar binden fazladır ve pirinç tarlaları boyunca yayılmış tanımlanamayan tuğla molozlarından; dünyanın en büyük dini anıtı olduğu söylenen Angkor Vat’a kadar çeşitlenmektedir.

Angkor’daki çoğu tapınak restore edilmiştir ve birlikte Kmer mimarisinin en önemli kısmını oluşturmaktadırlar.

Yıllık ziyaretçi sayısı iki milyona ulaşmakta ve Angkor Wat ile Angkor Thom’u da içeren tüm alan UNESCO Dünya Mirası Koruma Alanı tarafından hepsi birlikte koruma altına alınmıştır.

Angkor’u İnceleyelim

Ormanın derinliklerinde arkeologlar, x ışınlı radar kameralarıyla donatılmış helikopterler kullanarak, gizemli antik kent Angkor’un kalıntıları hakkında araştırma yaptılar.

Bu antik şehrin ilk aşamada neden inşa edildiğini ve neden terk edildiğini anlamak üzere çalıştılar.

Birçok araştırma, Angkor hakkında çok şaşırtıcı detayları ortaya çıkardı.

Bu gizli, gerçek anlamda muhteşem olan dev şehir, Kamboçya Ormanı’nın derinliklerine saklanmış, yüzlerce kilometre kare alanı kaplıyor.

Işıklı radar incelemeleri gösteriyor ki bu şehir hayal edebileceğimizden çok daha büyük. Uzmanlar, tüm alana yayılmış olan tapınakların dışında; binlerce eve rastlamışlar ve tüm şehrin her yöne doğru yüzlerce kilometre uzandığını fark etmişlerdir.

Bir Hindu tapınağı olan Angkor Chau Say Teyoda, 12. yüzyıl ortalarında Kamboçya’daki Siem Reap’in ünlü Angkor Wat’ta inşa edilmiştir

İki Araştırma Sayısız Gizemi Ortaya Çıkardı

İlk seferde araştırmacılar; geniş yol ağları, karmaşık su işletim sistemleri ve öncesinde gizli kalmış olan birçok tapınak ile birlikte oldukça şehirlileşmiş olan Angkor yerleşimlerinin tahmin edilenden çok daha geniş alana yayıldıklarını keşfettiler.

Işıklı radar incelemeleri sayesinde arkeologlar aynı zamanda Mahendraparvata’nın kalıntılarına da ulaştılar. Arkeologlar gerçek olup olmadığından emin değillerdi çünkü henüz kimse bu kalıntılara ulaşamamıştı. Mahendraparvata, 802 yılında ilk büyük Kmer kralı Jayavarmen II tarafından yaptırılmıştır, bu tarih Angkor Vat’ın geliştiği dönemden üç yüzyıl öncesine denk gelmektedir.

Üç yıl önce yürütülen ikinci bir araştırma, araştırmacılara ilk aşamada olduğundan 5 kat daha geniş, neredeyse 2000 kilometre karelik alanda çalışma olanağı sağlamıştır ve yine ışıklı radar teknolojisi sayesinde araştırmacılar, bu muazzam büyüklükteki yoğun nüfuslu kentler hakkında daha fazla detaya ulaşmışlardır ki bu kentler 12. yüzyılda döneminin en görkemli, dünya üzerindeki en büyük imparatorluğunu oluşturuyorlardı.

Angkor’da yapılan bu yeni keşifler, insanlık tarihiyle ilgili kitapları gözden geçirmemiz gerektiğini vurgulamaktadır ve bu yüzden fazlasıyla önem arz etmektedirler. Araştırmalar bu antik kentin, güçlü bir medeniyetin; arkeologların hayal ettiğinden çok daha fazla gelişmiş olduğunu göstermektedir.

X ışınları ve ışıklı radar taramaları, ormanda gizlenmiş bu devasa kenti ortaya çıkarırken, bu keşifler aynı zamanda birçok soruyu da beraberinde getirmektedir.

Bu devasa kent niçin terk edildi? 500,000’den fazla insanın bu antik refah kentini terk etmelerine ne yol açmış olabilir?

Bu antik kentteki yerlilere ne olduğu halen daha gizemini koruyor; ancak biliyoruz ki, Angkor antik kenti hiçbir kuşku olmaksızın dünya üzerinde gelmiş gelmiş en büyük ve en gelişmiş antik kentlerden biriydi.

Çeviri: Seçil Akın

Kaynak Ancient-Code

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More