Rusya Kültürel Miras Rehberi: Rusya’daki Yahudi Mirasını Keşfedin
Doğu Sibirya kenti olan Tomsk'tan, Rusya Federasyonu'nun uzak batı kenti olan Kaliningrad'a kadarki alanda yer alan bu binalar, ülkedeki 180.000 Yahudi'nin derin köklerine ve Dünya'nın bu en geniş ülkesindeki kaderlerine bin yıldan fazladır dayanmalarına dair bir anıt misali ayakta durmaktalar.
Haham başı Berel Lazar, 2018 yılını Rusya boyunca seyahat ederek geçirdi. Sebebiyse, 2 adet tarihi sinagogtaki törenlere katılmaktı. Doğu Sibirya kenti olan Tomsk’tan, Rusya Federasyonu’nun uzak batı kenti olan Kaliningrad’a kadarki alanda yer alan bu binalar, ülkedeki 180.000 Yahudi’nin derin köklerine ve Dünya’nın bu en geniş ülkesindeki kaderlerine bin yıldan fazladır dayanmalarına dair bir anıt misali ayakta durmaktalar.
Kaliningrad’ın Yeni Sinagogu
8 Kasım 2018’de, Rusya’nın iki haham başından biri olan Lazar, Kaliningrad’ın yeni tamamlanmış sinagogunun kutsanması görevini yerine getirdi. Kocaman bir kubbe ve ikiz kuleler ile desteklenen bu bina, 1896 yapımı katedral benzeri orijinalinin (80 yıl önce yıkılana kadar burada yer alan) neredeyse tam bir kopyasıdır.
16. yüzyıl başlarında Yahudilerin ilk önce, o zamanlar Königsberg olarak bilinen, Prusya Alman hükümdarlığının başkentine yerleşmelerine izin verildi. Woody Allen’ın (orjinal soyadı Konigsberg’dir) doğrudan akrabaları, tıpkı İngiliz komedi yazarı ve oyuncu David Baddiel’in akrabaları gibi, dünyanın bu köşesinden gelmişlerdi. Königsberg’in Yeni Sinagogu ilk yapıldığı zamanlarda, yaklaşık 4000 kişilik bir cemaate hizmet veriyordu.
Daha sonra, 1938 Kasımında, Nazilerin sinagogu yakarak yerle bir ettikleri Kristallnacht olayı gerçekleşti. Devamında yaşanan 2. Dünya Savaşı’nın dehşeti ve Yahudilere genel olarak yapılan zulümler, Sovyetler zamanında da devam etti. Şaşırtıcı bir şekilde, Kaliningrad halen 3000 den fazla Yahudiye ev sahipliği yapmaktadır ve burada yaşayan Yahudiler, yeniden inşa edilen sinagogu ibadet yeri ve cemaat merkezi olarak kullanacaklar.
Yahudi Müzesi ve Hoşgörü Merkezi
Rusya’daki Yahudilerin tarihini anlamak için, Moskova’daki Yahudi Müzesi ve Hoşgörü Merkezi’nden başlamak en doğrusu olacaktır. Muazzam büyüklükteki Bakhmetevsky Otobüs Garajı’nda yer alan bina, avangart mimarlar Konstantin Melnikov ve Vladimir Shukhov tarafından 1920’lerde tasarlanmıştır. Burada yer alan interaktif sergiler, 4. yüzyıldan günümüze kadar bölgedeki Yahudi yaşamını anlatır. Görüntüler bazen dramatik, bazen yürek burkucu, fakat en nihayetinde hayatla barışık olan ve yüzyıllar boyunca Rusya’daki Yahudilerin belli aralıklarla karşılaştıkları sorunları ve şiddeti gözler önüne sermekten çekinmeyen kayıtlardır.
Rusya İmparatorluğu 18. yüzyılda bugünkü Polonya topraklarından büyük parçaları kendine kattığında, milyonlarca Yahudi de nüfusuna dahil oldu. Büyük şehirlerden men edilmiş olan Yahudiler, Yerleşim Sınırı adı verilen özel alanlarla çevrildiler ve shtetls olarak bilinen küçük köy veya kasabalarda yaşadılar. Müzede, shtetl hayatının görüntüleri merkezde yer alır. Ziyaretçiler, bu konudan uzaklaşıp, Soykırım sırasında, Sovyet zamanlarında ve Perestroika sonrasında Yahudilere neler olduğunu keşfetmek için kendi başlarına dolaşabilirler veya mekanda yer alan kosher kafe Alef’te birşeyler yiyip içebilirler.
- Sibirya Tren Yolculuğuna Nasıl Hazırlanılır?
- Trans Sibirya Rehberi: Dünyanın En Uzun Tren Yolculuğunda Ne Yapılır? Nerede Kalınır?
Görkemli Sinagoglar
Moskova ve St Petersburg gibi Rusya’nın belli başlı şehirlerinde kalıcı Yahudi cemaatlerinin kurulması 19. yüzyıl başlarına dayanır. Yahudiler ilk defa bu tarihlerde İmparator 1. Nicholas’ın ordusuna alındılar. Yönetimin devam eden zulüm dalgalarına rağmen, Yahudiler o kadar direnip başarılı oldular ki, 1906 yılında Moskova’nın muazzam Choral Sinagogu açıldı (Yapımına yaklaşık 30 yıl önce başlanmıştı). Bu sinagog, Sovyet dönemi süresince faaliyetine devam eden şehirdeki tek sinagogtu ve 1948 yılında (sonradan İsrail başbakanı olan) Golda Meir tarafından ziyaret edilmişti.
Diğer önemli Moskova sinagogları arasında, Bolshaya Bronnaya Caddesi’ndeki özel teşebbüsle yaptırılan Sinagog, çatısındaki Jerusalem restaurantının açık terasında, güzel havalarda yemek hizmeti vermesiyle öne çıkıyor. Victory Park’taki 1998 Soykırım Anıt Sinagogu ise, 2. Dünya Savaşı’nda yaşamlarını kaybetmiş Sovyet vatandaşlarına adanan bir Ortodox kilisesi ile caminin yanında yer alır. Bir diğeri olan Maryina Roshcha Sinagogu da, Yahudi Müzesi ve Hoşgörü Merkezi’nin de içinde bulunduğu yerleşkenin bir parçası olarak öne çıkar.
1880’lere gelindiğinde, St Petersburg (o zamanlar Rusya İmparatorluğu’nun başkenti) Rus Musevi halkının merkeziydi. Bu durum, şehirdeki Büyük Choral Sinagogu’nun yaratılışına yol açtı. Sinagog, yaklaşık 24 yıl kadar süren planlama ve inşaat süresinden sonra, 1893’te kutsal sayılarak tahsis edildi. Magribi mimari ögelerle desteklenen sinagog, 47 m. yüksekliğindeki kubbesi ve hem iç, hem de dış süslemeleriyle gerçekten de görkemlidir. Yerleşke içerisinde ayrıca; Küçük Sinagog (1886’da açılmış ve Choral Sinagog tamamlanana kadar ibadet yeri olarak kullanılmıştır), Musevilikle ilgili ve kosher ürünler satan bir dükkan ve kosher restaurantı Le’chaim yer alır.
Yahudi Özerk Bölgesi
1917’deki Bolşevik devrimlerinin ardından, Sovyetler Birliği’ndeki Yahudilerin pek çoğu, ilk önceleri ilerleme kaydetti. Yahudiler ulusal hükümette ve kültür hayatında kilit pozisyonlar elde etmeye başladılar. Ancak, Komünizmin her türden dine karşı antipatisi ve derinlere kök salmış yerel antisemitizm eğilimi birleşerek bir kez daha zulme yol açtı. Stalin’in tepkisi, Yahudileri kendi anavatanlarına (Moskova’nın yaklaşık 8200 km. doğusu) havale etmekti. Böylece, 1928’de Yahudi Özerk Bölgesi (YÖB) kuruldu. Trans-Sibirya Demiryolu ana hattı üzerindeki Birobidzhan şehri de idari merkezi oldu.
YÖB’nin Çin ile komşu olan ve sivrisinekler tarafından istila edilmiş batak sınır bölgelerinde hayat zordu. Gene de Yahudiler tarafından yönetilen bir toprak parçası hayali, yaklaşık 30.000 kişinin 2.Dünya Savaşı öncesinde buraya yerleşmesini cazip hale getirmişti. Bugünkü Yahudi nüfusu bu sayının onda biri olsa da küçük bir sinagog ve tarih müzesini bünyesinde barındıran, Freud adındaki Yahudi kültür merkezini destekler. Şehirdeki diğer Yahudi mirasları arasında, binalardaki Davut Yıldızı süslemeleri, tren istasyonunun dışındaki dev menora (dinsel şamdan) ve, hem Rusça, hem de Eski İbranice yazılmış sokak isimleri yer alır. Senfoni Salonu’nun dışında, Rusya doğumlu yazar Sholem Aleichem’in bir heykeli yer alır. Onun orta Avrupa’daki küçük Yahudi köy/kasabalarında (shtetl) geçen ve eski İbranice’yi andıran hikayeleri, Damdaki Kemancı müzikalinin temelini oluşturmuştu.
Tomsk’taki Tevrat
YÖB’deki gönüllü göçmenlerden farklı olarak, 19. yüzyılda Sibirya’nın Tomsk şehrine düşen Yahudilerin büyük çoğunluğu, siyasi nedenlerle sürgün edilenler veya İmparatorluk ordusunun zorunlu askerleriydi (pek çoğu çocuk). 2010 yılının aralık ayında, Haham başı Lazar, 1902 yapımı olup yenilenmiş Büyük Sinagog’un dışındaki menoranın mumlarını yakmak için, şehrin sıfırın altı derece soğuklarına göğüs gerdi.
Lazar, 2018 Mart’ında, bir diğer anıt binanın yerel Yahudi cemaatine aktarılması göreviyle Tomsk şehrine geri geldi. 120 yıldan daha uzun zaman önce, Cantonment Sinagogu, çarın ordusunda albay olmak için yükselmiş Herzl Tsam adındaki yoksul bir Ukraynalı Yahudi oğlan tarafından kurulmuştu. Bir zamanlar çarın ordusundaki çocuk askerler tarafından kullanılan binanın içi harap olsa da dışarıdan hala yakışıklı bir görünümü vardır. Tıpkı, geleneksel Sibirya ahşap mimarisinin Tomsk’taki diğer nadir ve güzel örnekleri gibi.
Çeviri: Gamze Kamacı