Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Antik Mezopotamya’da Tanrıların Cinsel Hayatı

Cinsellik, günümüzde Irak, Kuveyt, Suriye, İran ve Türkiye'nin bir kısmına karşılık gelen ve batı uygarlığının beşiği olarak tanımlanan Antik Mezopotamya'da yaşamın merkeziydi.

0 14.506

Cinsellik, günümüzde Irak, Kuveyt, Suriye, İran ve Türkiye’nin bir kısmına karşılık gelen ve batı uygarlığının beşiği olarak tanımlanan Antik Mezopotamya’da yaşamın merkeziydi. Sadece gündelik insanlar için değil, krallar ve hatta tanrılar için de durum böyleydi.

Mezopotamya’da tanrılar da sıradan insanlar gibi evlenir, hane halkıyla aynı evi paylaşırlar ve aile içi görevleri olurdu. Ancak aşkta yanlış yaptıklarında, sonuçlar hem gökyüzü hem de yeryüzünde korkunç olurdu.

Bilim insanları, antik edebi eserlerde sözü geçen ilahi “evlilik makinesi” ile ölümlülerin cinsel ilişkileri arasındaki benzerlikleri gözlemlediler ancak en meşhuru olan Mezopotamya krallarının tanrılarla evlendiği “kutsal evlilik” leri çözmek oldukça zor.

Antikçağlardan Günümüze Sapkın Seks Tarihinden 10 Kesit – 1. Bölüm

Babil ve Asur efsanelerinde ve mitolojilerinde tasvir edildiği üzere Tanrıça İştar, 1916

İlahi Seks

Ölümsüz olan ve genel olarak insanlara üstün bir statüye sahip olan tanrılar, üremek için kesinlikle cinsel ilişkiye ihtiyaç duymamaktaydı, fakat bu eylemin verdiği zevk, onları bunu yapmaktan alıkoyamıyordu.

Mezopotamya tanrıları arasındaki cinsel ilişkiler, zengin çeşitlilikleriyle hikayelere ilham kaynağı olmuştur. Bunlara, tanrılar arasındaki karmaşık cinsel birlikteliklerin hilekarlık, aldatma ve kılık değiştirme gibi şeyleri de içerdiğini gösteren Enlil ve Ninlil, Enki ve Ninhursag gibi Sümer mitolojileri örnek gösterilebilir.

Seksle Alakası Olmayan Fakat Seks Hayatınızı Etkileyen Faktörler

Her iki mitolojide de, bir erkek tanrı kılık değiştirir ve sonra kadın tanrıçayla cinsel ilişkiye girmeye çalışırdı. Hikayenin başında, tanrıça Ninlil sevgilisi Enlil’i Yeraltı Dünyası’na kadar takip eder ve Enlil’in nerede olduğu hakkında bilgi alma karşılığında cinselliğini kullanır. Bu mitolojilerde kılık değiştirme eylemi, toplumsal cinsiyet ve sadakat beklentilerini ortadan kaldırmak için vardı.

Cinsel ihanet, sadece aşıkların değil, tüm toplumun kaderini mühürleyebilirdi. Örneğin, Yeraltı Dünyası Kraliçesi Ereshkigal, sevgilisi Nergal tarafından terk edildiğinde, onu ölüleri diriltmekle tehdit etmişti.

Tanrıça İştar, Gılgamış Destanı’nda Uruk Kralı tarafından kibarca reddedildiğinde aynı tehditi ona da yapmıştı. İştar ve Ereshkiga’nın aşkla ilgili sorunlarını çözme konusunda ellerindeki en güçlü tehditleri kullanmaları oldukça ilginç.

Bu mitolojilerin konusu, aldatmanın cinsel ilişkilerde kişiler arasında bir yabancılaştırma yarattığını vurguluyor. Bu efsanelerdeki kusursuz sevginin azlığı ve edebi imgelerin karmaşık kullanımı, Shakespeare’in eserleri ile bilimsel olarak kıyaslanacak niteliktedir.

Fahişeliğin Ve Fuhuşun Tarihsel Gelişiminde 10 Kilit Olay – Bölüm 1

Dranaid’in Yeraltı Dünyasında iblisler tarafından işkence edilmesini gösteren Antik Sümer silindir mühürü baskısı

Aşk Şiirleri

Sümerlerin antik aşk şairleri, ilahi çiftlerin cinsel birlikteliklerini betimlemekte ve kadınların cinsel olarak uyarılmasının aşamaları hakkında zengin bilgiler sunmaktadır. Bazı akademisyenler, bu şiirlerin antik Mezopotamya’daki deneyimsiz genç aşıkları cinsel ilişki hakkında eğitmek gibi eğitimsel bir amacı olabileceğini düşünüyor. Şiirlerin dini amaçları veya muhtemelen sihirli güçleri olduğu da öne sürülmüştür.

Birkaçı ise, ilahi çift yani IInanna ve sevgilisi çoban tanrısı Dumuzi’nin ilişkisini konu alıyor.  Aşıkların bu yakınlığı, şiirsel ve duygusal imgelerin birleşimiyle anlatılıyor.

Şiirlerden birinde, kadının cinsel olarak uyarılması, cinsel organındaki artan yağlanmadan dolayı, orgazma ulaşması olarak tasvir ediliyor. Erkek ise kadının fiziksel görünümünden memnun ve ona karşı gayet nazik tavırlar içerisindedir. Bu metinlerde kadının sevişmeye olan bakış açısı Tanrıçaların erotik fantezilerinin tasviri ile vurgulanmaktadır. Bu fanteziler, tanrıçanın partneri için hazırlıklarının bir parçasıydı ve genellikle onun cinsel tatminine katkıda bulunuyordu.

İlgili Yazılar

Roma Dönemi Fahişeliği Ve Hizmete Özel Yapılmış Paralar

Şiirlerde övgü konusu olan bir şey vardı ki, o da erkek ve kadının cinsel organları: Tanrıçadaki siyah kasık kılları, sulak alandaki bir ördek sürüsü ya da parlak lacivert taşındaki dar kapı aralığına benzetilmiştir.

Cinsel organların tasviri dini bir işlevi de yerine getirmiş olabilir: Tapınak envanterleri, bazıları kilden veya tunçtan yapılmış, halk üçgenlerinin adak modellerini ortaya çıkarmıştır. Cinsel organ şeklindeki adaklar M.Ö 1000 yılında kalma Asur şehrinde bulunmuştu.

Mezopotamya’nın aşk ve savaş tanrıçası İştar’ı ya da yeraltı dünyasının kraliçesi Ereshkigal’i (MÖ. 19. veya 18. yy) temsil ettiği düşünülen “Burney Relief”.

Mutlu Tanrıça, Mutlu Krallık

İlahi seks sadece tanrıların değil aynı zamanda insanların da tek koruyucusuydu.  Mezopotamya’daki birkaç olay, kutsal evlilik denilen geleneğe dair ipuçları vermiştir. Bu gelenekte tarihi Mezopotamya kralı, aşk tanrısı Iştar ile evlenir. MÖ 2300’den önce antik Mezopotamya’dan bu tür evliliklere dair edebi kanıtların olmasyla beraber bu gelenek daha sonraki dönemlerde de devam etmiştir.

Tarihi krallar ve Mezopotamya tanrıları arasındaki ilişki, dünyevi ve kozmik düzenin başarılı bir şekilde devam etmesi için çok önemliydi.

Mezopotamya Yazılarımızın Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

Bazı akademisyenler bu evliliklerin tanrıçayı somutlaştıran başka bir kişi (bir rahip gibi) ve kral arasında fiziksel bir ilişkiyi içerdiğini öne sürmüşlerdir. Şimdiki genel görüş şudur ki, eğer böyle bir şey olsaydı, evlilikler gerçek bir şekilde değil sembolik bir düzeyde gerçekleştirilirdi. Bu da belki de kralın yatağını bir heykel ile paylaşması demekti.

Genellikle tanrıça ve kralın birlikteliğini tanımlamak için tarımsal öğeler kullanılmıştır. Örneğin; bal, tanrıçanın ağzını ve cinsel organını tasvir etmek için kullanılırdı.

2100-2000 yılları arasında Ur kentinden Shu-Shin, kral ve İştar’a adanan bir aşk şarkısının sözleri şu şekildedir:

“Her yerinden bal damlayan yatak odamızda, bu anın tadını çıkartalım, tatlım. Lad, seni mutlu etmeme izin ver. Değerlim, bırak da seni zevke ulaştırayım canım.”

Bu aşk şarkısında cinsellik, iki aşık arasındaki yakınlığı ve sevgiyi arttıran zevkli bir etkinlik olarak tasvir edilir. Bu yakınlık duygusunun, tanrıçanın kalbine neşe getirdiği ve tüm topluluk için iyi bir servete ve bolluğa yol açtığı düşünülüyordu – belki de “mutlu kadın, mutlu yaşam” atasözünün o zamanlardaki karşılığı buydu.

Antik Döneme Ait Bilinmeyen 10 Çılgın Seks Gerçeği

Babil yakınlarındaki Hillah nekropolünden çıplak bir kadın heykelciği. (Belki de Babil’in Büyük Tanrıçası ya da İştar).

Tanrısal cinselliğin, toplumlar üzerinde kültürel bir etkisi her zaman olmuştur. Antik Mezopotamya’daki bu tanrısal cinsellik ve evlilikler pek çok amaca hizmet ederken, bazı unsurları ölümcül birleşmelere de neden olmuştur.

Aşıklar arasında aldatma yabancılaşmaya yol açabilirken, olumlu cinsel ilişkiler daha fazla mahremiyet ve kalıcı mutluluk da dahil olmak üzere toplumlara sayısız fayda sağlamıştır.

Antikçağlarda Seks ve Cinsellik Konulu Yazılarımızın Tamamına Buradan Ulaşabilirsiniz

Çeviri: Özge Sertbaş

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More