Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Efsaneler, Gizemler, Aydınlık ve Karanlık: Kutsal Kitaplarda Adı Geçen Atababalar Mağarasının Gizli Hikâyesi

Atababalar Mağarası (Cave of the Patriarchs ya da Cave of Machpelah), Orta Doğu’da bulunan çok ünlü bir yerdir. Günümüzde İbrahim Camisi ya da İbrahim Tapınağı olarak bilinen bu yapı, İncil’de, Tevrat’ta ve Kur’an’da karşımıza çıkar.

0 8.980

Atababalar Mağarası (Cave of the Patriarchs ya da Cave of Machpelah), Orta Doğu’da bulunan çok ünlü bir yerdir. Günümüzde İbrahim Camisi ya da İbrahim Tapınağı olarak bilinen bu yapı, İncil’de, Tevrat’ta ve Kur’an’da karşımıza çıkar. Efsanelerde, kutsal kitapta adı geçen kişilerin mezarlarına açılan gizli bir girişten bahsedilir ancak bu mezarların altında bulunduğu söylenen tüneller, şu anda turistlere ve araştırmacılara kapalı durumda. Bu nedenle, bu gizemli yer hakkındaki mitleri çözmek isteyen bir kişinin kılavuzu, antik döneme ait belgeler olacaktır.

İbrahim’in mezarı
İbrahim’in mezarı

Atababalar Mağarası, Herodyan dönemde bir Yehuda yapısıyla korunmuştur. Daha sonra, Selahaddin Eyyubi, mağarayı camiye dönüştürdü. Tarih boyunca, eski mağaralar, gizli buluşmalara tanıklık etti ve efsanevi suikastlar ve haclar için merkeziydi. Aralarında İbrahim, Sare ve daha pek çok atababanın (patriarch) bulunduğu kişilerin mezarlarının yer altındaki tünellerde olduğu söyleniyor.

Bu yapı, antik fikirleri sembolize eden bir mezardır ve hatta bu yapının Orta Doğu’da maneviyatın temeli olduğu söylenebilir. Ancak, Atababalar Mağarasının antik atababalar ve ruhani liderler için efsanevi mi yoksa gerçek bir mezar mı olup olmadığını kimse kesin olarak bilmiyor. Kutsal kitapta, mağaranın içine gömülü kişilerden bazılarının çok yaşlıyken öldüğünü yazar. Örneğin, öldüğünde İshak’ın 180, Yakup’un ise 130 yaşında olduğu söylenir. Bu bilgiye inanmak oldukça zordur.

Mağaralara daha uygun bir girişin üzerinde taştan bir kubbe bulunuyor
Mağaralara daha uygun bir girişin üzerinde taştan bir kubbe bulunuyor

Unutulan Hikâyelerin Mağaraları

Kutsal kitapta bahsedilen mağara, Büyük Hirodes’in hükümdarlık dönemine ait kayıtlar sayesinde biliniyor. Hirodes, fazlasıyla Helenistik Yahudilik’in izlerini taşıyan yere bir bina inşa etti. Bu, gizli bir girişi olan ve etrafı çitlerle çevrili bir yerdi. Ünlü kralın emriyle inşa edilen bu binayla, gizemli mağaralara olan ilgiye ve bu mağaralarla ilgili efsanelere bir yenisi eklendi.

Yahudiler ve Hristiyanlar bu yeri, içinde küçük bir kilise ve bazilika olduğu Bizans döneminde paylaştı. Ancak tapınak, her zaman Atababalar Mağarası ilgili efsanelerle ilişkilendirildi. Mağaralar ziyarete açık olmadığı ve profesyonellerin onları araştırması zor olduğu için bu yerle ilgili antik ve orta çağa ilişkin teorilerden pek çoğunu doğrulamak imkânsızdır. Görünüşe bakılırsa, mağaralara ait tüneller, kısmen harap olmuş durumda.

Mağaranın Müslümanlıkla ilgili tarihi 614 yılında başlamıştır. Daha sonra mağaralar, uzun yıllar boyunca unutuldu. Ancak bunlar, bir keşiş tarafından MS 1119 yılında tekrar keşfedildi. Tarihte Arnoul olarak bilinen bu keşiş, mağaranın dar girişinden geçti ve büyük, yuvarlak şeklinde bir oda keşfetti.

benjamin

1119’daki keşiften önce, mağaranın hikâyesi daha da efsane gibi görünüyor ve keşifle ilgili hiçbir kayıt bulunmuyor. Ancak, elimizde 11. yüzyıla dayanan ve Tudelalı Bünyamin (Benjamin of Tudela) tarafından yazılan oldukça ilginç bir metin var. Bünyamin, mağaranın o zamanda bilinen özellikleri hakkında şunları söylemişti:

“ Altı fersah uzaklıkta Aziz Abram de Bron yani Hebron kenti duruyor. Eski şehir, dağların üzerindeydi ama şu an harap olmuş durumda ve vadide Machpelah arazisinde günümüzdeki şehir uzanıyor. Burada, Aziz Abram adında büyük bir kilise var ve bu kilise Muhammed döneminde Yahudilerin tapınağıydı ama Yahudi olmayan kişiler tarafından buraya altı tane mezar dikildi. Bunlar sırasıyla İbrahim ve Sare, İshak ve Rebeka, Yakup ve Lea için dikilmişti. Muhafızlar, hacılara bunların Atababaların (Patriarchs) mezarı olduğunu söyler ve her bilgi için hacılar, onlara para verirdi. Bir Yahudi gelir ve özel bir ödül verirse mağaranın muhafızı ona demirden yapılmış ve atalarımız tarafından inşa edilmiş bir kapıya yönlendirirdi. Yahudi böylece elinde yanan bir mum tutarak adım adım aşağı inerdi. Daha sonra içinde hiçbir şey bulunmayan bir mağaraya ulaşıdır. Aynı şekilde boş olan ikinci mağarayı da geçtikten sonra içinde altı kaya mezarının bulunduğu üçüncü bir mağaraya ulaşırdı. Bu mezarlar, sırasıyla Sare, Rebeka ve Lea’nın mezarlarına bakan İbrahim, İshak ve Yakup’un mezarlarıdır. Mezarların üzerinde taşa kazınmış yazılar vardır. İbrahim’in mezarının üzerine “ Bu, İbrahim’in mezarıdır.” kazınmıştır. İshak’ınkinin üzerine, “ Bu, Babamız İbrahim’in oğlu İshak’ın mezarıdır.” kazınmıştır; Yakup’unkinin üzerine, “ Bu, Babamız İbrahim’in oğlu, İshak’ın oğlu Yakup’un mezarıdır.” kazınmıştır ve diğerlerinde de, “ Bu, Sare’nin mezarıdır.”, “Bu, Rebeka’nın mezarıdır.”, “Bu, Lea’nın mezarıdır.” yazılıdır. Mağaradaki mezarların başında bir lamba, gece gündüz yanmaktadır.”

Gustave Doré’nin Sare’nin mağaradaki mezarını betimleyen gravürü
Gustave Doré’nin Sare’nin mağaradaki mezarını betimleyen gravürü
İlgili Yazılar

Dini Bir Yeri Hatırlamak

Bu yer, Osmanlı İmparatorluğu döneminde restore edildi. Muhteşem Süleyman’ın hükümdarlığı, özellikle Kutsal Toprakların antik yerleri için önemliydi.

Atababalar Mağarası, 1967 yılında İsrail’in olduğunda dünya bu mağaranın önemini yeniden hatırladı. Mağara, şu anda İsrail ve Filistinlilerin çatışma bölgesi sınırları içinde yer alıyor ama hala dini turizmin önemli bir parçası konumunda. Ancak, 1994 yılında Atababalar Mağarası, korkunç bir olayla dünyanın ilgisini çekti.

İshak’ın mezarı
İshak’ın mezarı

Tüm bunlara rağmen, bu yer pek çok nesil için kutsal bir mekan olmuştur. Efsaneler arasında yerini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Günümüzde, Atababalar Mağarası isminin yanı sıra İbrahim Camii olarak da biliniyor. İzin verilirse, gelecekte yapılacak araştırmalar sayesinde dünyanın en olağanüstü mezarlığından biri olarak tescillenebilir ancak şu an arkeoloji için muazzam bir cennet.

Mağaralara giriş
Mağaralara giriş

Aziz Paulus’un Seyahatleri ve Hristiyanlığın Anadolu’da Yayılışı

Çeviri: Sinem AYAN

Kaynak: ancient-origins

KAYNAKÇA:

 Tombs of the Patriarchs, Hebron, available at:
http://www.sacred-destinations.com/israel/hebron-tombs-of-the-patriarchs

Hebron: Tomb of the Patriarchs (Ma’arat HaMachpelah), available at:
http://www.jewishvirtuallibrary.org/jsource/Judaism/machpelah.html

Inside the Caves of Machpela by Noam Arnon, available at:
http://www.hebron.com/english/article.php?id=282

Benjamin of Tudela, available at:
http://www.alexmitchellauthor.com/benjamin-of-tudela/

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More