Antik Mısır’da Adaletin Tanrıçası: MAAT
Öldükten sonra ölüm ve ceza tanrısı Anubis ölen kişinin ruhunu ifade eden kalbini maat tüyüyle bir terazide tarttığı düşünülmekteydi.
Antik Mısırın tanrı panteonunu oluşturan figürlerden biri Maatismi verilen tanrıçadır. Maat, bir deve kuşu tüyü ile bazen de başında tüy geçirilmiş olan bir bant ve bir tanrıça figürü ile sembolleştirilmiştir. Maat kelime olarak, düzen, denge, kozmik yasa ve adalet anlamlarına gelir.
Antik Mısır kozmolojisine göre evren oluşmadan önce kaos vardı. İlksel güçler düzensizlik halindeydi. Tanrı Atum, varoluşu başlatmış ve evren yaratıldıktan sonra düzensizliği düzene sokmak için Maat tanrıçası doğurmuştur. Kısacası,”Maat” düzene ait bütün yasaları temsil eder; özellikle de doğa yasalarını. En önemli görevlerinden biri, Tanrı Ra ile birlikte saltanat kayığına binerek batan güneşin ertesi gün doğmasını sağlamak ve bu sayede karanlıklar içindeki dünya yeniden düzene girmesidir.
Antik Mısır Araştırmalarımıza Buradan Ulaşabilirsiniz
Antik Mısır’da “Maat” sadece doğanın değil kişinin yaşamında da önemli bir rol oynamaktaydı. Ruhun varlığına inanıldığı, ölümün öbür dünyaya bir yolculuk düşünüldüğü için ölümden sonra yaşam fikri çok gelişmiştir. Öldükten sonra ölüm ve ceza tanrısı Anubis ölen kişinin ruhunu ifade eden kalbini maat tüyüyle bir terazide tarttığı düşünülmekteydi. Eğer kalp ve maat tüyü dengede olursa sınav başarılı olmuş, ölen kişi tanrılarla birlikte yaşamaya hak kazanmıştır. Kalp tüyden ağır gelirse ölen kişi sonsuza kadar yer altında ölüler ülkesinde kalmaya mahkûm olur. Bu yargılamalardan o kadar korkmuşlardır ki, günah işlemediği, günahtan arındığı üzerine belgeleri mezarlara yerleştirmişler; yapılan iyilikleri anlatan duvar resimleri yapmışlardır.
Pagan Tanrılar Hakkındaki Araştırmalarımıza Buradan Ulaşabilirsiniz
Tanrıça Maat, evren ve doğa kanunlarından başlayıp sonunda adalet kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Günümüzde sadece adalet kavramında değil, kültürden, dinlere toplumsal yaşama kadar izlerini görebilmekteyiz.
Afrika Kıtası Arkeoloji Haberlerine Ulaşmak İçin Tıklayınız
Yazı: Bülent Pekardan