Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Zaferin Kanatları: Samothrake (Semadirek Nikesi)

Helenistik sanatın en ünlü eserlerinden biri, hiç şüphesiz, MS 1884'ten beri Louvre'da sergilenen Semadirek Nikesi'dir. Paros Adası’nın eşsiz beyaz mermerinden yapılmış heykel, kanatlı zaferin kişiselleştirimesini temsil eder.

0 3.697

Helenistik sanatın en ünlü eserlerinden biri, hiç şüphesiz, MS 1884’ten beri Louvre’da sergilenen Semadirek Nikesi’dir. Paros Adası’nın eşsiz beyaz mermerinden yapılmış heykel, kanatlı zaferin kişiselleştirimesini temsil eder. 2.75 m yüksekliğindeki heykelin ihtişamı ve etkisi tanrıçanın şu anda başı ve iki kolunun eksik olmasına rağmen hala çok kuvvetli.

Kıvrımlı chitōn’unun (tunik Ç.N.) dalgalı katlı kıvrımlarının ustalıkla işlenmesi, Nike’nin fırtınanın ortasında göklerden indiği izlenimini oluşturuyor. Tuniğin kumaşı sanki nemli havayla ıslanmış gibi vücuduna yapışmış, ancak aynı zamanda bazı kısımları sırtından dalgalanır şekilde kıvrımlar yaparak sallanır. Tanrıçanın, göğüslerinin altında ve kalçalarının etrafında kıvrımların dramatik bir şekilde katlandığı bir kuşak bulunur. Bir kadın tuniğinde bu çift kuşağın kullanımı MÖ 4. yüzyılda popülerdi. Tuniğinin üzerine, sağ bacağını örten ve deniz rüzgarının hayali kuvvetiyle vücuduna doğru savrulan bir himation (manto) giyer. Tanrıçanın tüylü kanatları sanki bütün güçü ile uçuyormuş gibi açılmıştır.

Heykelin başının sol tarafından üç çeyrek görünümünde (Başın ya da heykelin düz ve yan pozisyonun ortasında konumlandırılması Ç.N.) olması gerektiği düşünülüyor. Bu, -heykelin sırtındaki gibi- çok daha az ayrıntıyla işlenen gövdenin sağ tarafında açıkça görülebilir. Sol tarafın dinamik kompozisyonu ve ince detaylarıyla karşılaştırıldığında, heykelin sağ tarafının yapısı oldukça sade kalır. Tanrıça göklerden inmekteyken ve sol ayağı henüz havadayken bir geminin pruvasına sağ ayağıyla yanaşmakta gibidir. Gri Lartos (Rodos adasının güneydoğusunda bir bölge Ç.N.) mermerinden yapılmış taban, sanat eserinin sadece Zafer Tanrıçası’na bir hediye olarak tasarlanmadığını, aynı zamanda bir deniz savaşındaki zaferin anısına yapılmış olduğunu düşündürtüyor. Çalışma, ana taban parçası ve üzerinde durduğu kaide ile birlikte 5.57 metre gibi etkileyici bir yüksekliğe sahip.

Büyük Tanrıların Adası

Zafer tanrıçası heykeli, Fransız konsolos yardımcısı ve amatör arkeolog Charles Champoiseau tarafından 1863 yılında Yunan Semadirek Adası’ndaki kazılarda gün yüzüne çıkarıldı. Bu ada, Büyük Tanrılara (Yunanca Megaloi Theoi) adanmış eski kutsal alanın bulunduğu yerdi. Bu esrarengiz tanrılar, Attika’daki Demeter ve Persephone ile ilişkili Eleusis Gizem Kültü ile aynı statüde sayılan Panhelenik farklı bir gizem kültüne aittir.

Bu mermer heykel kalıntısının ve yapıldığı mermerin iyi durumda olması onun çatısı olan bir yapıda bulunduğunu gösterir.

Gizem tarikatlarının inisiyeleri gizlilik yemini ettikleri için; Semadirek Kültü ve Büyük Tanrılar hakkında çok az şey bilinmektedir. Kuzey Ege Denizi’ndeki çeşitli ticaret yolları boyunca stratejik konumu nedeniyle kült, denizde koruma ile ilişkilendirildi ve bu nedenle denizciler arasında popülerdi. Büyük İskender’in ebeveynleri, Makedonyalı Philip II ve Epirus’lu Olympias’ın ilk kez Semadirek’te inisiye olarak tanıştıkları söylenir (Plut. Alex. 2.1).

Nike’nin sağ eli

Helenistik dönemde, Büyük İskender’in (MÖ 356-323) ardıllarının cömertlik konusunda birbirlerini aşmaya çalışmaları tapınak kompleksinin güzelleştirilmesini ve büyütülmesini sağladı, Büyük Tanrıların kutsal alanı bu dönemde yoğun tadilatlardan geçti. Doğuya anıtsal bir giriş yapıldı, batıdaki tepenin üstü düzleştirilerek bir teras haline getirildi ve bir revak dikildi. Platon’un en güney noktasında, kutsal alanın en yüksek ve en uzak kısmında, Nike Heykeli yontulmuş bir kaya nişine yerleştirildi. Bir temelin arkeolojik kalıntıları ve mermer heykelin iyi durumda olması, Nike’nin çatılı küçük bir binada bulunduğunu düşündürmektedir.

Ancak Nike Heykeli, kutsal alanın kalıntıları arasında parçalar halinde bulundu. Kıyafetlerinin parçaları ve kanatlarından tüyleri de bulundu, ancak kafası ve kolları asla alınmadı. Champoiseau, bir dizi gri mermer bloğu ve heykelin yanındaki bir binanın kalıntılarını ortaya çıkardığında, bunların bir mezarın parçası olduğu sonucuna vardı.

M.S. 1875’de alan, blokların bir araya getirildiğinde bir geminin pruvasını oluşturacağını ve bütünün bir heykelin tabanını temsil etmesi gerektiğini fark eden bir grup Avusturyalı arkeolog tarafından incelendi. Champoiseau bunu duydu ve blokları Nike ile birleştirmek için Louvre’a getirdi. M.S. 1950’de, heykelin parmaksız sağ eli, Nike’ın başlangıçta durduğu yerin yakınında büyük bir kayanın altında ortaya çıkarıldı. Çok geçmeden Viyana’daki Sanat Tarihi Müzesi’nde bulunan birkaç parmağın heykele ait olduğu anlaşıldı.

İlgili Yazılar
Alçı kopyası Allard Pieerson Müzesi

Yeniden Yapılandırmalar ve Hipotezler

Yıllar boyunca ünlü Semadirek Nikesi’nin birçok rekonstrüksiyonu denenmiştir. Sadece tanrıçanın başı ve kolları değil, ayakları da eksikken, sağ kanat sol kanattan alçıdan yapılmış bir ayna görüntüsüdür. Hal böyle olunca, heykelin şu anki hali hala hayal gücüne çok şey bırakıyor. Örneğin, Nike elinde nesneler tutuyor muydu? Bir deniz savaşının galibini onurlandırmak için bir çelenk, zaferi işaret etmek için bir trompet tutmuş olabileceği ya da galibi ilan etmek için elini tuttuğu öne sürüldü.

Eksik parçaların konumları, heykelin orijinal duruşuna dair fikir veriyor. Sağ kanat daha yükseğe kalkmış ve ileri uzanmıştır. Sağ kol, dirsekten bükülmüş olarak vücuttan uzak durumdaydı. Sağ elin parçaları, avuç içi açıkken ve parmakları uzatılmışken herhangi bir nesneyi tutamayacağını açıkça gösteriyor. Bu nedenle Nike, selamlarken sağ kolunu kaldırmış olmalıdır. Sol kolu vücut boyunca tutulmuş olabilir. Böylesine ilahi bir imge için çok önemli olan başı, dümdüz ileriye bakmış olabilir, bunlar düşünülünce bize sadece yüzünün özellikleri ve ifadesi hakkında spekülasyon yapma şansı kalıyor.

Karakalem çizimi

Bu şaheserin Semadirek’teki olmasına neden olan şey, özellikle de hangi deniz zaferi olduğu hakkında bir fikrimiz yok. Hipotezler, Salamis Muharebesi’nden (MÖ 306) Actium Muharebesi’ne (MÖ 31) kadar tarihsel olarak önemli deniz zaferlerini kapsıyor.

Rodos’ta yerel üretim için çıkarılan gri Lartos mermerinin kökeninden, Rodosluların Selefkos kralı Büyük Antiochus’un MÖ 188’deki yenilgisine katkılarını anmak için bir zafer anıtı adadıkları sonucuna varabiliriz. Bu aynı zamanda, Roma Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz boyunca ilk kez savaşa girmesiydi. Ancak Semadirek, yirmi yıl daha Makedon kontrolü altında kalmıştı.

Makedonyalı Demetrius I’in (Demetrius Poliorcetes olarak da bilinir) Kıbrıs açıklarında Ptolemy I Soter’ın deniz gücünü ezdiği yukarıda bahsedilen Salamis Savaşı, sorunlu bir adaydır. Yani, Nike’nin üzerinde hizalandığı gemi, Demetrius’un Rodos’u kuşatma başarısızlığı sırasında (MÖ 305-304) Rodos filosu arasında ilk kez ortaya çıkan bir trihēmiolia (bir tür trireme) olarak adlandırılır.

Demetrius’un Lartos mermerine erişimi olması muhtemel değildir ve rakipleri tarafından icat edilen bir gemiyi tasvir etmezdi. Semadirek, o sırada rakibi Cassander’in hükümdarlığı altına girdi. Demetrius, sadece on yıl sonra (MÖ 294) Makedon krallığını talep etti. Semadirek’teki zafer anıtı, bu nedenle, Apamea Antlaşması’ndan önceki birçok deniz savaşından birine, muhtemelen V. Philip’in (MÖ 221) katılımından bu yana atfedilebilir.

Louvre içerisinde sergilendiği alan Fotoğraf: Tolga Candur

Sonuç

Semadirek Nikesi’ni bu kadar önemli kılan şey, bir Roma kopyasından ziyade orijinal Hellenistik heykellerin günümüze kalan birkaç örneğinden biri olmasıdır. Eksik parçaları ile hayatta kalmasına rağmen, ustalıkta, Atina Parthenon’un alınlıklarına ve Büyük Pergamon Sunağı’na rakiptir. Adanmasına neden olan tarihi olaylar belirsiz olsa da, Kanatlı Zafer gerçekten bir Helenistik heykelcilik başyapıtıdır. Kanatlı tanrıçanın, tıpkı Büyük Tanrıların gizemli mabedinde bulunduğu sırada olduğu gibi, izleyicileri büyülemeye devam edeceği kesindir.

Çeviri: Özgür Yolcu

Kaynak ancient.eu

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More