Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Tarihin Sayfalarından Unutulmayan En Ünlü 10 Düello

Bu tehlikeli çekişmelere katılmanın çeşitli nedenleri vardır. Bazıları güç ya da zafer kazanmaya önem verirken bazıları silah arkadaşlarının hayatını bağışlamaya önem verdi.  Bazıları sadece zorunluluktan savaştı.  Burada, bazı çarpıcı düellolara göz atacağız.

0 14.807

Eski bir uygulama olan düello savaşın kendisi kadar eskidir. Genellikle iki ordu arasında bir savaş bağlamında, iki savaşçının teke tek çarpışması düello olarak tanımlanır.

Bu düellolar bazen çok fazla can kaybını önlemenin bir yolu olarak kullanıldı. Tabii ki kazanan tarafın zaferini garantilemesiyle. Bununla birlikte, kabul eden iki savaşçı arasında savaşın ortasında da düello yapılabilir. Bu savaşlar neredeyse her zaman ölümüne yapılırdı.

Bu tehlikeli çekişmelere katılmanın çeşitli nedenleri vardır. Bazıları güç ya da zafer kazanmaya önem verirken bazıları silah arkadaşlarının hayatını bağışlamaya önem verdi.  Bazıları sadece zorunluluktan savaştı.  Burada, bazı çarpıcı düellolara göz atacağız.

10- John Smith

John Smith, Kuzey Amerika’daki ilk kalıcı İngiliz kolonisi olan Jamestown’un kurucusu olarak bilinir. Yine de, birçok kişi bilmiyor ki, Smith Yeni Dünya’ya doğru yelken açmadan önce oldukça olağanüstü bir hayatı vardı. Meşhur yolculuğundan önce birkaç yıldır tüm Avrupa çapında birtakım çatışmalarda savaşan paralı asker olarak çalıştı.

Alba Lulia kuşatması esnasında Transilvanya’da Türklere karşı savaşırken, Smith 3 düello yaptı. Bunlar bir Türk subayının Hristiyan bir subayı düelloya çağırmasıyla meydana geldi. Smith bu meydan okumaya cevap verdi ve iki savaşçı Smith’in Türk subayını kolaylıkla yendiği hiç kimsenin olmadığı bir yerde buluştular.  Daha sonra iki düello daha yaptı. Birinde tabancalar, diğerinde ise savaş baltaları kullanıldı. Smith bu düelloların her üçünü de kazandı ve rakiplerinin kellesini uçurdu.

Düellodaki başarısı sayesinde, Transilvanya prensi tarafından şövalye ilan edildi ve “3 Türk kafası” olan bir simge hediye edildi.

Antik Dönemin Paralı Askerleri: Kelt Savaşçılar

9- Ben Jonson ve Gabriel Spenser

John Smith düello yapan tek ünlü İngiliz değildi. 1598’de, oyun yazarı, oyuncu ve Shakespeare’in arkadaşı Ben Jonson, oyuncu arkadaşı Gabriel Spenser ile düello yaptı.  Düello 22 Eylül’de Shoreditch alanlarında meydana geldi. Düellonun özel nedeni bilinmiyor.

Düelloda kılıçlarla savaşıldı ve Jonson Spenser’i sağ tarafından bıçaklayarak öldürdü. Düellolar o dönemde çok yaygındı. Jonson kasıtsız adam öldürmeden tutuklandı ve idamla yüzleşti ama laik mahkemelerin görevini dıştan okuyan insanların bulunduğu “rahibin çıkarları” nı savunarak kaçtı.

Altay Cumhuriyetinde Ortaya Çıkarılan Sibiryalı Robin Hood’un Mezarı

8- Robert The Bruce ve Henry De Bohun

1314’de Bannockburn Muharabesi’nde İskoç ordusu İskoç kral Robertthe Bruce önderliğinde muhteşem İngiliz kuvvetiyle İskoç bağımsızlığı için karşı karşıya geldi. Savaşın ilk gününde, Henry de Bohun ( Herefold kontunun yeğeni ) adında bir şövalye İskoç kralının mahsur kaldığını gördü ve sorumluluk almaya karar verdi. Meydana gelen bu düelloya her iki ordu da tanık oldu.

Bohun’un daha büyük bir atı ve mızrağı vardı bundan dolayı avantajı olduğuna inanıyordu. Ancak, son dakikada, Robert atını Bohun’nun yolunun dışına sürdü ve baltasıyla öyle şiddetli vurdu ki Bohun’un miğferini parçaladı ve kafasını ikiye ayırdı. Bu İskoçları çok ürküttü ve ertesi gün geri çekilen İngilizlerin moralini bozdu. Bu darbe o kadar kuvvetliydi ki Robert’in baltasını kırdı ve sonrasında söyleyebildiği tek şey ” iyi bir balta kırdım” şeklindeydi.

7- Marcus Marcellus ve Viridomarus

Marcus Marcellus savaş meydanında saldırgan askeri taktikleriyle ünlü Romalı bir başkonsolostu. Kartacalılara karşı Pön Savaşları’nda savaştı ama buna rağmen daha çok M.Ö 222’de Clastidium Savaşı’nda Galya kralı Viridomarus’u yenmesiyle ünlüdür.

Romalı tarihçi Plutarch’a göre, iki savaşçı da özgün ve gösterişli zırhlarıyla savaş alanında birbirlerini tanıyorlardı. Her ikisi de at sırtındaydılar ve birbirlerine hücum ediyorlardı. Marcellus mızrağıyla Viridomarus’a atından devrilirken vurdu. Birkaç darbeyle de işini kolayca bitirdi.

Ardından, iki ordu birbirleriyle çatıştı ve Galyalılar çetin savaşta yenildiler. Savaşta Viridomarus’u yendikten sonra, Marcellus adamların zırhını spoliaopima ( zengin ganimet) olarak aldı. Ve bu generalin elde edebileceği en onurlu zafer olarak tanındı.

Sparta Kralı ve Savaşçıların Komutanı: II. Agesilaus

Tunç Çağı’ndan Günümüze Gelen Bir Savaşçı

6- Marcus Licinius Crassus ve Kral Deldo

Marcus Licinius Crassus, Julius Caesar ve Pompey ile ilk üçlü yönetimin ilk üyesi olan Crassus’un torunuydu. Tanınmamasına rağmen, zamanında başarılı asker ve siyasi bir liderdi.

Octavian Augustus’un egemenliği altında, genç Crassus yeni imparatorluğun sınırlarını genişletme de bir anahtardı. En büyük başarılarından biri M.Ö 29 civarında Bastarnae kabile üyelerinin istilasını durdurmak için Trakya’ya gittiğinde meydana geldi.

Sefer sırasında, Crassus düelloda kralları Deldo’yu öldürdüğü pusuda Bastarnae ordusunu kandırdı. Bastarnae ordusu sonrasında bozguna uğradı. Bu kahramanlığı için Crassuss “polia opima” talebinde bulunabilirdi ancak Augustus, Crassus’un bu onuru alarak kendi siyasi gücüne meydan okuyacağı korkusuyla, buna izin vermedi.

İlgili Yazılar

5- Kumagai Naozane ve Tairano Atsumori

Japon kültüründe en ünlü hikâyelerden biri Kumagai Naozana ve Tairano Atsumori’dir. Taira ve Astumori 1180’de samuray Kumagai’nin üyesi olduğu Minamota klanıyla savaşa gittiği Taira klanının bir savaşçısıdır. Gempei Savaşı olarak bilinen savaş, 5 yıl sürmüş ve Taira klanının düşüşünü, Minamoto klanının yükselişini görmüştür.

1184’de Ichi-no-Tani Savaşı’nda iki savaşçı birbirleriyle düelloda yüzleşti. Hikayeye göre, Kumagai Taira’nın geri gelmesini ve onunla savaşmasını istediğinde, Taira güçleri Minamoto tarafından yönlendirildikten sonra, Tairaonu güvenle taşıyacak olan tekneye doğru yüzüyordu. İkisi kumsalda kavgaya tutuştular, Kumagai sonunda Taira’yı yenip, miğferini parçaladı.

Kumagai bunu yaptığında, Taira’nın sadece neredeyse 17’sinde genç bir delikanlı olduğunu farketti. Kumagai’nin de aynı yaşta bir oğlu vardı ve delikanlıyı öldürmek istemedi, bundan dolayı Taira’nın canını bağışlamak için adını ona söylemesini istedi. Taira (asil) biliyordu ki bu Japon ahlak kurallarına aykırıydı böylece bu teklifi reddetti ve onun yerine “Sadece kellemi al ve hızlı ol” dedi. Kumagai Taira’nın isteğini yerine getirdi ancak bu konuda kendini çok kötü hissetti.

Daha sonraki hayatında Kumagai, samuray yaşam tarzından vazgeçti ve Budist bir keşiş oldu. Taira’yı öldürmesi buna bir sebepti.

4- Prens Mstislav ve Prens Rededya

Mstislav bir Rus prensi ve I. Vladimir’in oğluydu. 11.yy’da yaşadı. Zamanında birçok bölgeyi fethetti ve istila etti. Hristiyanlığın Rusya’ya yayılmasında yardımcı oldu. Çerkez kabilesinin prensi Rededya ile düellosuyla ünlüdür. Rededya kan dökümünü kısıtlamak için düello önerdiğinde, iki prens de savaş halindeydiler. Mstislav bu öneriyi kaybeden tarafın savaşta yenilgiyi kabullenmesi koşuluyla kabul etti.

Kavga başladı ve Mstislav yenilginin eşiğinde görünene kadar birkaç saat devam etti. Efsaneye göre, Mstislav yardım için Meryem’e dua etmişti ve kazanırsa onun adına bir kilise inşa ettireceğine söz vermişti. Birkaç dakika sonra, Mstislav hançeri çıkardı ve Rededya’ya saplayarak öldürdü. Bu düello ahlak kurallarına aykırıydı ama Rededya’nın kabilesi Mstislav ve onun adamlarına yine de boyun eğdi. Mstislav sözünde durarak bir kilise yaptırdı ve Meryem’e adadı.

Roma İmparatorluğu’nun Başına Bela Olmuş 10 Düşmanı

Antik Dönemin En Etkili 10 Psikolojik Savaş Taktiği

3- Miyamoto Musashi ve Sasaki Kojiro

Miyamoto Musashi muhtemelen gelmiş geçmiş en iyi kılıç ustasıdır. Japonya’da 60’dan fazla düello kazandı ve daima bir kerede iki kılıç kullanmayı tercih etti. En büyük deneyimi 1612’de bir başka yetenekli usta Sasaki Kojira ile düello yaptığında elde etti. “Batı Eyaletlerinin Şeytanı” olarak bilinen Sasaki, büyük iki elle kullanılan no-diachi kılıcını kullanmakta uzmanlaşmış müthiş bir düşmandı.

İkili uzaktaki Gantyu Adası’nda savaşmaya karar verdiler. Miyamoto düşmanını fizyolojik olarak rahatsız etmek için birkaç saat geç gitti. Yanında bir kürekten oyulmuş ahşap bir kılıç getirdi. Sasaki o kadar öfkeliydi ki hemen Miyamoto’ya saldırdı. Akciğerini delen ve onu öldüren bir vuruşla Sasaki’yi kolaylıkla öldüren Miyamoto için bir rakip olmadığını kanıtladı. Miyamoto Sasaki’nin kızgın taraftarlarından kurtulmak için hızlıca kayığına geri döndü ve adayı terk etti.

Bu düello özellikle Miyomoto Musashi’nin en büyük kılıç ustası olarak şanını kalıcı kıldı. Daha sonra, nispeten başarılı bir yazar ve ressam oldu.

2- Iron Herman ve Guy Of Steenvoorde

2 Mart 1127’de Flandre Kontu Charles öldürüldü.  Komploda birkaç suikastçı olduğu keşfedildi. Bir şövalye olan Guy of Steenworde olaya karışmakla suçlanıyordu ancak masumiyeti sürüyordu.  Iron Herman olarak bilinen bir başka şövalye Guy’ı düelloya çağırdı. Galbert of Bruges düelloyu nakletti.

İkisi at sırtında başladı ama Herman atından düştü. Daha sonra Herman Guy’un atını öldürdü ve ikisi ayağa kalktı, kılıçlar çekildi. Bruges’e göre, “Sürekli ve acı bir karşılaşma silahlarının ağırlığı ve yükü yıpranıncaya kadar kılıç darbelerinin değişimiyle devam etti, kalkanlarını attılar ve bilek güçleriyle savaşı kazanmak için hızlandırdılar

Şimdi çıplak elleriyle savaşan Guy sonunda avantaj elde etti ve Herman’ı devirdi. Ancak, gücünün son dakikasında Herman Guy’ı alt etti. Guy sonrasında yenilgiyi kabullendi. İzleyicilerin gözünde düello, Guy’un yenilgisi komplo suçunun bir kanıtıydı ve hemen asıldı.

1- Kral Naresuan vePrens Mingyi Swa

1592’de (ya da 1593), Siyam kralı Naresun ve Birmanya prensi Mingyi Swa arasında tüm zamanların en destansı düellolarından birine tanık oluyoruz. Sadece savaşın iki kraliyet ailesi arasında olmasından değil, ikisi de savaş fillerinin sırtında savaştıklarıiçin de önemlidir.  Düello, Birmanya- Siyam Savaşları esnasında Nong Sarai’de meydana geldi.

Söylentiye göre, Naresuan filini güçlü bir şekilde sürdü ve Mingyi’ye meydan okudu. Prens kabullendiğinde, ikisi de hem savaş fillerinin sırtlarındaydılar hem de diğer ekiple (hayvanların kontrolünü sağlayan)  çatıştı. Darbe girişimlerinde bulundular ve Mingyi er geç kılıcıyla kan akıtan Naresuan’ın darbelerini kıl payı kaçırdı. Ancak Naresuan’ın kılıç darbesi Mingyi’nin omzunu kesti ve onu öldürdü. Bu savaşla ilgili birçok söylenti olduğunu söylemek gerekir.

Düello “fil düellosu” olarak bilinir ve Tayland tarihinin önemli bir unsuru olarak kabul edilir. Bugün, Kral Naresuanen önemli Tayland kahramanlarından biri olarak sayılır ve Asil Tayland Silahlı Kuvvetler Günü bu düelloyu anmak için her yıl kutlanır.

Viking Baskınlarının Gerçek Nedeni Çok Başkaymış?

Çeviri ve Düzenleme: Rabia Karakoca

Kaynak: listverse “10 Intriguing Cases Of Single Combat

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More