Sicilya’da Nereleri Görmeli, Neler Yapmalıyız?
Sicilya, Akdeniz'in en büyük adasıdır ve İtalyan Mafyası'nın yurdu olarak kötü şöhretinden çok daha fazlasını barındırır. Eğer tarih, bilim, lezzetli yemek, iyi şarap veya sadece güzel bir sahil şeridiyle ilgileniyorsanız inanılmaz bir seyahat deneyimi sizi bekliyor. İşte adada görülecek ve yapılacak en iyi 15 şey…
Sicilya, Akdeniz’in en büyük adasıdır ve İtalyan Mafyası’nın yurdu olarak kötü şöhretinden çok daha fazlasını barındırır. Eğer tarih, bilim, lezzetli yemek, iyi şarap veya sadece güzel bir sahil şeridiyle ilgileniyorsanız inanılmaz bir seyahat deneyimi sizi bekliyor. İşte adada görülecek ve yapılacak en iyi 15 şey…
Etna Yanardağı
Antik Yunanlılar, Avrupa’nın en büyük aktif yanardağı olan Etna’nın Kikloplara ev sahipliği yaptığını düşünüyorlardı. Bugün, Katanya eyaletindeki bu bölge önemli bir turistik cazibe merkezidir. Kış aylarında zirvelerinde kayak yapabilir, yaz aylarında da orman içindeki birçok yürüyüş parkurunda yürüyebilirsiniz. Daha rahatlatıcı bir şeyler arıyorsanız, çepeçevre etrafınızı görmek, manzaraya doymak için teleferikle deniz seviyesinden 2.500 metre yükseğe çıkmayı deneyin. Katanya’dan kalkan otobüs seferleri ve Riposto’ya giden bir demiryolu hattı da var.
Tapınaklar Vadisi
Agrigento’nun hemen dışında yer alan Tapınaklar Vadisi, MÖ beşinci ve altıncı yüzyıllar arasında inşa edilmiş sekiz tapınağın kalıntılarının bulunduğu bir arkeolojik parktır. Tüm yapılar dikkat çekici olsa da, Concordia Tapınağı, en iyi korunmuş kalıntılarından biri olması ve Unesco sembolünün altı sütunlu tasarımına ilham vermesi nedeniyle özellikle önemlidir. Yaklaşık 1.300 hektar (3.212 dönüm) büyüklüğündeki park, dünyanın en büyük arkeolojik alanıdır.
Villa Romana del Casale
Roma İmparatorluğu’nun en iyi ve en girift mozaiklerinden bir kısmı, dördüncü yüzyılda inşa edilen Villa Romana del Casale’de yaşamaya devam etmekte. Unesco Dünya Mirası listesinde yer alan bu villa 12. yüzyılda terk edilmiş, ancak içinde bulunan mozaiklerin 19. yüzyılda ortaya çıkarılmasıyla tekrar ün kazanmıştır. En ünlü parçalarından biri, 1959 yılında kazılarak ortaya çıkarılan, “egzersiz ve benzeri sporları yapan bikinili kızlar”dır. Rehberli günlük turlara da katılabilirsiniz.
Gole dell’Alcantara
Yüzyıllar önce dalga dalga gelen lavların oluşturduğu Gole dell’Alcantara, Gole Alcantara Botanik ve Jeoloji Parkı’nda yer alan bir dizi kanyonu içermekte. Messina ve Catania arasında, Alcantara Nehri boyunca akan magma, bir dizi yatay ve dikey şekiller yapmış ve 50 m. yüksekliğinde bazalt duvarlar halinde sonlanmıştır. Daha fazlasını görmek isteyenler için park, çeşitli tur programları düzenlemekte.
Zingaro Doğa Koruma Alanı
1981’de kurulan Zingaro Doğa Koruma Alanı, Sicilya’da kurulan ilk doğa koruma alanıdır ve arka arkaya sıralı bir dağ zincirinden başka 7 km boyunca uzanan bir sahili de vardır. Doğa severler, burada yuva yapan çeşitli kuş türleriyle biyolojik çeşitliliği görüp hayran kalacak, tarih meraklıları ise ilk tarih öncesi yerleşim yerlerinden biri olan Uzzo Grotto’yu büyük bir heyecanla gezecektir. Bölge, müzeler ve yürüyüş yolları gibi birçok olanak sunuyor. Parka sadece yürüyerek erişilebileceğini de belirtmek gerekir.
Benedikten Manastırı
Val di Noto, UNESCO Dünya Mirası alanının bir parçası olan San Nicolò Benedikten Manastırı, Avrupa’nın en büyük manastırlarından biridir ve Katanya Üniversitesi Beşeri Bilimler Bölümü’ne ev sahipliği yapmaktadır. Dehlizler, mahzen, Roma evi (Roman domus), San Nicolò ana sunağı, bahçe ve mimarlar Vaccarini ve De Carlo tarafından tasarlanan diğer odalar için rehberli turlar vardır. Ayrıca her ayın son Cuma günü sadece binanın değil şehrin de tarihini inceleyen özel akşam turları düzenlenmektedir.
Plajlar
Akdeniz’deki konumu ve Mayıs ile Ekim ayları arasındaki ılık havasıyla Sicilya’nın kumsallarını keşfetmek ve tadını çıkarmak için bolca zamanınız var. Cinema Paradiso (1988) filminin çekildiği Cefalù’ya veya sizi WWF doğa koruma alanı olan güzel Mazzarò Koyu’na götürecek bir teleferiğin bulunduğu Taormina’ya göz atın.
Sicilya Tatlıları
Sicilya’ya yapılacak bir gezi, İtalyan mutfağının sunduğu lezzetli ikramları tatmadan tamamlanmış sayılmaz. Sicilyalılar, adanın kendi ürünü bol kuruyemiş ve meyvelerle yapılan, cassata siciliana (rom, ricotta peyniri ve meyveli pandispanya) ve cannoli (ricotta ve meyve veya çikolatalarla doldurulmuş kızarmış minik sarmalar) gibi lezzetli tatlılarıyla ünlenmiştir. Yaz aylarında ev yapımı badem sütü veya taze meyve veya bademle yapılan granita’yı (İtalyanların buzlu tatlısı) denemeden dönmeyin.
Maioliche Müzesi (Stanze al Genio)
Palermo’daki Maioliche Müzesi, bir zamanlar Fernandez, Torre ve Benso ailelerine ev sahipliği yapmış olan 17. yüzyıldan kalma Torre-Piraino Sarayı’nda yer almakta. Yenilenmiş odalarda restore edilmiş majolika ve duvar resimleri sergileniyor. Çoğunlukla Napoliten ve Sicilya kökenli olan majolika parçalarının bazılarının tarihi 15. yüzyıla kadar uzanıyor. Ziyaret öncesi müze ile iletişime geçilmesi gerekiyor.
Sicilya Çıkarma Tarihi Müzesi
Sicilya’daki Museo Storico dello Sbarco’da, Sicilya’nın ve İtalya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman işgalinden kurtulması süreciyle ilgili zengin bir materyal koleksiyonu sunulmakta. 10 Temmuz 1943’te doğu kıyısına çıkarma yapan Müttefik kuvvetler adanın kontrolünü ele geçirmek için çatışmaya başlamıştı. Müzede, bu savaşlar sırasında neler yaşandığını gösteren farklı eserler yer almakta.
Aeolian Adaları
Messina kıyılarının hemen açıklarında İtalya’nın başka hiçbir kesimine benzemeyen bir adalar topluluğu vardır. Aeolian Adaları bir Unesco Dünya Mirası alanıdır ve adaların merkezi olan Lipari’ye vardığınızda nedenini kolayca anlayacaksınız. Volkanik manzara sanki tamamen başka bir dünyaya ait gibi gelecek size, kendinizi bir bilim-kurgu filmine girmiş gibi hissedersiniz. Stromboli adasında, 1932’den beri sürekli patlama halinde olan bir yanardağ bulunmaktadır. Herhangi bir tehlike yoktur ama gökyüzüne yükselen buharı görebilirsiniz. Vulcano’da daha lüks bir deneyim için çamur banyoları ve termal kaplıcaların keyfini sürebilirsiniz. Adalarda yemek yiyebileceğiniz ve konaklayabileceğiniz pek çok yer de var.
Siraküza
Siraküza, Sicilya’nın en büyük şehirlerinden biridir ve arkeolojik hazineleriyle dünya çapında ünlüdür. Amfitiyatro ve gladyatör dövüş alanı gibi iyi korunmuş Yunan ve Roma kalıntıları gibi pek çok eser Neapolis Arkeolojik Park’ta yer almaktadır. Ayrıca zengin bir yerel tarihe sahip bir mağara olan Dionysos’un Kulağı’nı ve çok sayıda restoran ve barın bulunduğu köprülü Ortigia adasını da görebilirsiniz.
Castelmola
Sicilya’da başka hiçbir yer Castelmola kadar her şeyi görebileceğiniz manzaralar sunmaz. Taormina’dan geçerek (belki yolda Yunan amfitiyatrosunu görmek için durabilirsiniz), deniz seviyesinden 500 m’den daha yükseğe tırmanacaksınız. Rüzgârlı yollar çok zorlu ve park yeri çok sınırlı olduğundan, araba kullanmak yerine otobüsle gitmenizi tavsiye ederiz. Yürüyerek de çıkabilirsiniz, ancak bu pek kolay olmaz. Zirveye çıktıktan sonra muhteşem kiliseyi ziyaret edebilir, badem şekeri yiyebilir ve Etna Dağı, Messina Boğazı ve tüm Calabria kıyılarını seyredebilirsiniz.
Aegadian Adalarına Tekne Turları
Sicilya’nın şansı bir dizi küçük ada zincirine sahip olmasıdır, ancak Aegadian Adaları çok özeldir, çünkü aynı zamanda koruma altındaki bir deniz bölgesidir. Trapani’den tekne turlarına katılıp Favignana ve Levanzo’da mola vererek küçük kasabaları ziyaret edebilir, yüzebilir, şnorkelle dalabilir ve tüm güzel deniz yaşamını görebilirsiniz. Tüple dalanlar da Levanzo ve Marettimo açıklarındaki batıkları ziyaret edebilirler.
Barok Şehirler
1693 yılında Sicilya, doğu ve güneydoğudaki yerleşim birimlerini yerle bir eden ve 60.000’den fazla insanın ölümüne neden olan büyük bir depremle sarsılmıştı. Bu felaketin ardından barok akımı, yeni inşa edilen kasabaların artık Sicilya’nın Barok tarzı olarak bilinen farklı ve çarpıcı bir tarza sahip olmasını yol açmıştır. Val di Noto, bu tür yerlerle doludur ve tek bir seyahatte birkaçını görebilir veya birine odaklanabilirsiniz. Modica ve Noto özellikle dikkat çekicidir çünkü depremden zarar gören devasa antik kent Netum’un son kalıntılarından bir bölümünü barındırmaktadırlar.
Çeviri: Sinan Akbaytürk