Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Eski Bir Moğol Mezarlığı

Miralay Kozlof Avrupa’da bulunduğu esnada heyet “Islak Künbed” tesmiye ettiği bir mesar tepesinde hafriyatına devam etmiştir. Bu namın tepeye izafesi tam o mevkiden bir ırmağın geçmekte olması ve vakit vakit kazma ameliyatını inkıtaa uğratmasıdır.

0 1.704

[370]   Leningrad ile Moskova’da birkaç aylar bulunduktan sonra ahren Moğolistan’daki heyet-i tedkikiyesine mülaki olmuş bulunan Miralay B. K. Kozlof’un Urga civarında bulunan ve heyet-i tedkikiyenin bir seneden beri tahrriyat ile meşgul bulunduğu mezarlıkta yazdığı mektuba nazaran muma ileyh haziranda Moğolistan’ın daha içerilerine ilerlemek ve 1907-1909 tarihinde taharriyatta bulunarak münkarız olmuş ve unutulmuş Karahoçu (Khara-Khoto) şehrini keşfetmiş olduğu Gobi Çölü’nde tekrar tedkikatta bulunmak niyetindedir. Malum olduğu üzere bu şehirde bir takımları bugün bize meçhul bir lisanda yazılmış üç dört bin kitaptan müteşekkil kütüphanede buulunmuş idi.

Mongol-Tibet heyet-i keşfiye veya tedkikiyesi denilen bu heyet iki sene kadar evvel Avrupa’dan hareket etmişti. Heyet Moğolistan’ın merkez-i idaresi olan Urga şehrinden 80 mil uzakta Küntay Dağları’ndaki Sut sutke mevkiinde birkaç eski tumuli yani “mezar tepesi” “künbed” bulmuş ve bunlarda hafriyata başlayarak raporlarda gösterildiği vechle pek mühim netayic elde edilmiştir. Heyet-i ilmiyenin iddiasına göre bu künbedler dahilinde bulunan mezarlar milattan evvel ikinci asra aittir. Kozlof mezarların göçebe olarak yaşayan bir halka ait olduğunu, [371] bu halkın komşuları olan Çinlilerle münasebatta bulunarak onlardan mesela ipek kumaşlar, “Çinli prenseslerden zevceler” gibi zevk ve safa mevadd u vesaiti aldıklarını söylüyor. Bu millet yalnız Çinlilerle değil, daha çok uzaktaki milletler, hatta Yunanilerle de münasebatta bulunuyor ve Yunanilerle bu milletler onlara sanatkârane işlemeler, kumaş ve döşemeler tedarik ediyorlardı. Bu malumatın kısm-ı azamını heyet-i ilmiye kabirlerin üzerinde ve dahilindeki eşyanın kitabelerinden, markalarından öğrenmişlerdir.

Miralay Kozlof Avrupa’da bulunduğu esnada heyet “Islak Künbed” tesmiye ettiği bir mesar tepesinde hafriyatına devam etmiştir. Bu namın tepeye izafesi tam o mevkiden bir ırmağın geçmekte olması ve vakit vakit kazma ameliyatını inkıtaa uğratmasıdır. Bu inıkıta müddeti bazen haftalara, bazen de aylara baliğ olmakta idi. Bu künbed o gruba mensup diğer mezar tepeler gibi murabba şeklindedir. Zıll- hariçleri 70 İngiliz kademi tavlında ve dahili tedfin hücresi koridorlarla ihata olunmuştur. Duvarlar kemal-i dikkatle imtizac ettirilmiş, murabba şeklinde tıraş edilmiş kütüklerden vücuda getirilmiştir; bu duvarlar rutubetin mevcudiyetine rağmen çok iyi bir hâlde kalmışlardır.

Bu medfenin yine ağaçtan olan tavanı künbed sath-ı haricisinden 20 kadem kadar aşağıda bulunmakta idi. Bu tavanı bulabilmek için heyet-i ilmiye 24 Mart 1924 ila 23 Şubat 1925 ırmağın sebep olduğu inkıta- ameliyat devrelerini dahil olmak üzere tam on bir ay hafriyatta bulunmağa mecbur olmuştur. Heyet-i ilmiyenin zannına nazaran meçhul bir zamanda bir takım adamlar bu medfene girmeğe muvaffak olmak ihtimal içindeki eşyada bir takımlarını da alıp götürmüşlerdir. Mamafih mezarda zuhur etmiş olan siyah, topraktan memul ve ölünün küllerini koymağpa mahsus testi yahut çömleğe Moğolistan’ın bu taraflarında birinci defa olarak tesadüf ediliyor.

Miralay Kozlof’un tarifatına göre bu büyük mezar tepelerinden her birinin [372] yalnız bir tabutu havi olduğu anlaşılıyor; bu tabutların millet rüyasını, hükümdarlarına yahut büyüklerden birine ait olduğu şüphesizdir. Islak Künbed’in havi olduğu tabutu evvelce künbedi delmiş olan yağmacılar karıştıramamışlardır.

İlgili Yazılar

Ancak tabutun kapağından eser görülmüyor, tabutun birçok kısımları da pek ziyade çürümüş bir haldedir. Yalnız tabutun bir tarafında boya ile yapılmış bir kuş tasviri görülmektedir. Miralay Kozlof bu tasvire pek ziyade ehemmiyet vermekte ve tabuta cesedi tevdi edilmiş zatın zamanında yaşayan bir sanatkâr tarafından tersim edilmiş olduğuna şüphe etmemektedir.

Kozlof, tabutun esasen baştan başa bu nevden boyalı resimlerle müzeyyen iken boyanın mürur-i zaman ve bu künbeddeki fevkalade rutubet yüzünden dökülüp mahvolduğunu söylüyor, Mezarın sair muhteviyatı kumaş, halı, duvar ve oda mefruşatı ve yada taşından yapılmış bir takım mevadd ve eşyadan ibarettir. Halı ve kumaşlar garip ve hususi şekilde nukuş ve hayvanat resimleri ile müzeyyendir ve ince aralarında altın teller de görülüyor.

Bu künbed, guruba mensub nazar tepelerin cesametçe ikincisidir. Ancak bu mezarda bulunan mevadd, büyük künbedde bulunan eşyadan işçilikçe daha kabadır. Bulunan eşyadan kısm-ı azamı Leningrad’a gönderilmiştir.

Rus encümen-i danişisi bu keşfiyata ait musavver olarak neşredeceği raporu ihzar ile meşguldür.

İngilizce “Times” gazetesinden…

Eski Bir Moğol Mezarlığı, Türk Yurdu (2-3. Seri) cilt: II, sayı: 10, sayfa: 370-372, Ankara: Türk Ocakları Merkez Heyeti, Temmuz 1341.

Latin harflerine aktaran: Bünyamin TAN

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More