Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Büyük Konstantin: İlk Hristiyan Roma İmparatoru, Kendi Amaçları İçin Dini Mi Kullandı?

Konstantin, eski Roma tanrılarını ortadan kaldırmasına rağmen pagan tarzında yaşamaya devam etti ve ancak ölmesine yakın bir zamanda vaftiz edildi. Günümüze ışık tutan tarihten bir kesit. Mutlaka okumalısınız...

Roma'daki Capitoline Müzeleri'nde bulunan Konstantin I'in devasa bronz heykelinden parçalar baş, el ve küre
0 7.655

Büyük Konstantin, Diokletian ve diğer ikisi ile birlikte bir eş-imparator olarak hüküm süren babası Constantine Chlorus’un tersine, yönetici sınıfından birinin oğlu olarak M.S. 272 yılında doğdu. Annesi ise, yıllar sonra kendini, eski eserlerin peşinde, deyim yerindeyse bir kâşif ve arkeolog olarak göreceğimiz Helena’ydı.

Babası, Roma İmparatorluğu’nun bir parçasına hükmeden yönetici idi, Konstantin’in ölümünden sonra babasının yerine geçmesi bekleniyordu. Bu senaryoya göre Konstantin, Roma İmparatorluğunun ilk Hıristiyan İmparatoru olacaktı.

Konstantin tahtın adayı olarak görülse de, zirveye çıkabilmesi hiç kolay değildi. Diokletian iyi bir hükümdar olmadı, parayı, kaynakları vs. boşa harcamadı, ancak, Hıristiyan inancını yok etmeye çalıştı. Diğer iki eş yönetici Galerius ve Maximian da aynı yolda yürüdüler, kiliseleri yıkmak, inananlara eziyet etmek vb. işlerle uğraştılar. Konstantin’in babası bunlar gibi yapmadı ve zulmün bir parçası olmayı reddetti. Bu tavrı yüzünden Konstantin, sonunda Galerius ve Maximian’la karşı karşıya geldi.

İngiltere’nin York kentindeki Büyük Konstantin Heykeli

Konstantin’in Gizemli Rüyası ve Hıristiyan Oluşu

Eş yöneticiler arasındaki son çatışma, Konstantin’i tüm Roma İmparatorluğu’na hükmeden bir imparator olarak tahta oturtmasına yol açtı. Nereye Dergisi’nde daha önce de sözü edildiği gibi, Roma İmparatoru Konstantin, önceleri güneş tanrısı Sol Invictus’a (Yenilmez Güneş) bağlı, tek tanrıcı bir pagandı, ancak Milvio Köprüsü Savaşı ve gördüğü rüya üzerine inancını değiştirdi.

Kendi gücünün iki katı bir orduyla karşılaşan Roma İmparatoru Konstantin, ertesi günkü savaşta büyük ihtimalle öleceğini düşündü.

Konstantin ve ordusu, Milvio Köprüsü savaşından önce gökyüzünde, (Latinceye “In hoc signo vincesBu işaretle zafere ulaşacaksın” olarak çevrilen) Grekçe sözler ve parlak bir haç gördü.

İmparator, bir gece önce çok etkilendiği bir rüya gördü. Rüyasında kendisine, haç taşıyan bir melek görünmüş ve “Bu işaretle zafere ulaşacaksın” şeklinde yazılıymış.

Konstantin bu vizyonun peşinden gitti ve normal Roma sembolünü tüm silahlardan, kalkanlardan ve kullanımdan kaldırıp yerine haçı koydu. Zafer kazandıktan sonra Konstantin’in, Hıristiyanların Tanrı’sına yöneldiği ve ardından imana gelip Hristiyan olduğu söyleniyor.

Zaferinden birkaç ay sonra, Milano Fermanı ile Hristiyan inancını yasallaştırdı ve Diokletian’ın zulüm dönemi sona ermiş oldu.

M.S. 7 Mayıs 321’de, İmparator Konstantin (M.S. 306 – 337) ünlü ulusal Pazar günü yasasını koydu. Romalıların tatil dinlenme günü olarak ilan edilen Pazar günü “Dies Solis” – Sunday (Güneş günü) idi

Konstantin’in Hıristiyanlığa Katkısı

İlgili Yazılar

Konstantin’in Hristiyanlığa yaptığı tek olumlu katkı Milano Fermanı değildi. M.S. 325’te Hristiyanlık zor günler yaşıyordu. İncil’in çok sayıda nüshası, birbirinden bağımsız şekilde elden ele dolaşırken, Hıristiyanlığa tam anlamıyla iman etmemiş kişilerle de problemler yaşanıyordu.

Bu insanların yazdığı aykırı yazılar, iman sahipleri arasında sorunlara neden oluyordu. Bunun üzerine Konstantin, bugün bilinen İncil’i oluşturmak üzere kilise önderlerinin İznik Konsili’nde toplanmasına imkan sağladı. Tüm nüshalardan birkaçı eksik olsa da, toplantıda aykırı söylemler ayıklandı veya açıklama getirildi ve kiliseden uzaklaştırılmış oldu.

Ancak, bu da yaptığı tek şey değildi. Yine o dönemde, biri, muhtemelen Kudüs piskoposu Markaros, Konstantin’e, İsa’nın Mezarı’nın bulunduğu haberini gönderdi. Konstantin derhal mezarın kazılmasına ve orada bir kilise inşa edilmesine yardımcı oldu.

İnşaatı denetlemek için annesi Helen’i gönderdi. Bu kilisenin kalıntıları günümüzde hâlâ ayaktadır ve Kutsal Kabir Kilisesi olarak bilinir.

Raphael’in öğrencilerinin hayal edildiği şekliyle, Konstantin’in Vaftiz Edilmesi

Konstantin’in Hıristiyanlığı Krizi

Konstantin, Arles konsiline gönderdiği mektubunda bir Hıristiyan olduğunu açıkladı, fakat o zamanındin adamları, bu beyanını ve genel olarak Hristiyanlıkla olan bağını sorguladılar. Bu sorgulamayı, tüm hayatı boyunca yaptığı eylemlerin bazıları nedeniyle yapma ihtiyacı duydular.

Konstantin, annesini kayırdığı için ailenin diğer üyeleriyle ihtilafa düştü. En büyük oğlu, ikinci eşi ve en sevdiği kız kardeşinin kocasını idam ettirdi. Kimse bütün bunları niçin yaptığını bilemedi.

Ardından, eski Roma tanrılarını ortadan kaldırmış olsa da ölümüne kadar vaftizini erteledi. Kimileri bunun, vaftiz edildikten sonra günahların affedilemeyeceği şeklindeki eski inancından kaynaklandığını söylüyor.

Ayrıca, eski Roma tanrılarını ortadan kaldırmasına rağmen pagan tarzında yaşamaya devam etti. Günümüzün bazı bilim adamları, bu eylemlerinden dolayı, Konstantin’in Hıristiyanlık inancını kendi amaçlarını gerçekleştirmek için kullanmış olduğunu ifade etmektedir.

Annesi Helena çok sağlam bir inanç sahibiydi ve oğluna Hıristiyan olarak yaşadığı dönemde rehberlik yapmış olabilir. Bu bilinebilebilecek bir şey değildir. Hıristiyan olduktan sonra bile bundan emin olamayız.

Ne var ki, Konstantin, bu yaptıklarıyla kiliseye büyük ölçüde yardımcı oldu. Kişisel inançlarına gelince, bu yapılanlar inancının hangi noktada olduğunu göstermeye yardım oluyor, ancak onun gerçekte ne kadar sağlam bir inanır olduğunu söylemeye yetmiyor.

Çeviri: Sinan Akbaytürk

Kaynak Ancientpages

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More