Tanrının Kırbacı: Hun İmparatoru Attila Bu Lakabı Gerçekten Haketti Mi?

Ben Attila, Tanrı’nın kırbacı anlamına gelen Latince Ego sum Attila flagellumDei deyimi ilk defa 1387 yılında kullanıldığı söyleniyor ve hiç şüphesiz Attila’ya bir gönderme yapıyor. Genseric ve Cengiz Han gibi diğer hükümdarlarda Atilla gibi batılılar tarafından barbar olarak görülürlerdi ve batılılar arasında kötü bir üne sahiplerdi. Hun hükümdarı medeniyet düşmanı, acımasız bir toplu katliamcı ve kültürsüz bir barbar olarak tasvir edilir.Yine de, bu madalyonun sadece bir yüzü. Atilla bazı olumlu niteliklere sahipti. Genelde batı tarihinin kahramanlarına uyarlanacak olan bu nitelikler sıksık unutulsa veya ışık tutulmasa da Atilla’da olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin, tarihçi Jordanes:

“O (Attila), gerçek bir savaş sevdalısı, ama yine de koruması altında olanlara karşı merhametli, hoşgörülü, ölçülü ve güçlü bir danışmandı.” diye yazmıştı.

Attila’nın Erken Hayatı

Attila’nın erken hayatı hakkında çok az şey bilinmekte. Doğum tarihinin kesin olarak bilinmemesiyle birlikte, M.S. 5 yy başları olabilir. Attila’nın amcası Rugia’nın (aynı zamanda Rua veya Ruga olarak da bilinir ) Hunların kralı iken, babası Muncuk Han adında bir kişi olduğunu biliyoruz. Attila’nın annesinin adı bugün bilinmiyor ancak adı bazen Hungysung Vladdysurf olarak verilir. Ancak bu ismin son zamanlarda uydurulmuş olması muhtemeldir. Attila’nın Bleda adında (Buda olarak da bilinen) bir kardeşi olduğu ancak daha sonra Hunları birleştirip onların tek hâkimi olmak için kardeşini öldürdüğü biliniyor.

Attila ve Bleda’ya gençken Hun liderleri olarak gelecekteki rollerine hazırlamak için okçuluk, binicilik ve savaş sanatı öğretildi. Ayrıca, Atilla ve kardeşine Romalılar ve Gotlar ile iş yapabilmeleri için Latince ve Gotça öğretildiği söyleniyor.

Attila bir ‘Aile Babası’ mıydı?

Rugila MS 433’te Konstantinopolis’e bir seferdeyken vefat etti. Liderlik ortaklaşa yöneten Attila ve Bleda’ya geçti. Ancak Bleda,Tuna nehri boyunca Bizans savaşı sonrasında tarihe karışır. Jordanes’a dediğine göre:

“Hunların büyük bölümüne hükmeden kardeşi Bleda, şimdi kardeşi tarafından ihanete uğrayıp katledildiğine göre, Atilla egemenliği altında bulunan bütün insanları birleştirdi.”    

Ancak Bleda Atilla’nın komplo kurbanı olarak değil, Bizanslılara karşı sefer sırasında ölmesi mümkündür. Bizans elçiliğine bağlı Atilla mahkemesinin bir diplomatı olan, Priscus, Bleda’nın ölümüyle ilgili kayıt tutmamış ama dul karısının bir Hun köyünde vali olduğunu yazmıştır. Bu Attila’ın kardeşinin karısına gösterdiği saygıdan ve kardeşinin ölümünden sonra onu vali yaptığını gösterebilir. Attila’nın bir ‘aile babası’ olarak görünümü Priscus ‘un yazılarının bir başka bölümünde görülebilir:

“Ama Attila’nın konuşmalarında veya hareketlerinde aldırış etmeyen tavrı ve değişmeyen yüz ifadesi, sadece küçük oğlunun (Ernach) içeri girip önünde durduğunda değişirdi. Delikanlının yanakları cimcikler ve sakin gözlerle ona bakardı. “

Bununla birlikte, Priscus şu sözlerle devam ediyor:

Diğer çocuklarından çok bu oğluyla ilgilenmesi beni şaşırtmıştı.Ta ki, yanımda oturan ve Latince bilen barbarın bunu kimseye söylememi istemediği bir söze kadar. Kâhinlerin dediğine göre, Atilla başarısız olacak ancak bu başarısızlık oğlu tarafında tersine çevrilecek.

Sözünde duran adam

Atilla’nın bir aile babası olup olmadığı tartışılır ancak söylendiğine göre kesin bir şey varsa o da o zamanın şartlarına göre sözünde duran biri adammış. Priscus’un kayıtlarına göre, Romalılar barış içinde yaşamak için her yıl MS 440 yılına kadar Hunlara 700 poundluk altın haraç ödüyorlarmış. Bundan önce ise, MS 422 yılına kadar Romalılar sadece 350 poundluk altın ödüyorlardı. Hun imparatoru Atilla, sözünde durarak, ödemesi yapıldığı sürece Romalılar için sorun yaratmamıştır.

Birleşmiş Hunlar ve hafife alınmaması gereken güç

Atilla’nın belki de en büyük olumlu yanı Hunları birleştirerek onların hiç te hafife alınamayacağını göstermekti. Atilla’nın önderliğinde Hunlar Balkanlara saldırarak, Galya’yı işgal etti, oradan İtalya’ya geçtiler ve PapaLeo I ‘in müdahalesi olmasaydı Roma’yı neredeyse yağmalayacaklardı.

Atilla’nın gücü ve nitelikleri, Hun İmparatorluğun dağılmaya başladıktan ve artık Roma’ya bir tehdit oluşturmadıktan sonra (MS 453) daha çok konuşulmaya başlanmıştı.

Çeviren : Kamala Ahmadova

Kaynak: AncientOrigins