Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Polonya’nın Katowice Şehrini Ziyaret Etmek İçin 7 Neden

Kraków'a sadece 68 km uzaklıktaki, bir zamanların sevilmeyen bu sanayi merkezi, şimdilerde bir Rönesans geçiriyor. İşte bu yüzden bir sonraki Polonya tatiliniz için Katowice'yi düşünmelisiniz.

0 3.843

Kraków’a sadece 68 km uzaklıktaki, bir zamanların sevilmeyen bu sanayi merkezi, şimdilerde bir Rönesans geçiriyor. İşte bu yüzden bir sonraki Polonya tatiliniz için Katowice’yi düşünmelisiniz.

İnanılmaz Mimari

Kaba Sovyet hatları ile zarif Prusya çizgilerini kendine özgü bir Art Deco ve endüstriyel şıklık ile harmanlayan Katowice, Polonya’daki diğer şehirlerden oldukça farklıdır. Tren istasyonunun güneyinde dolaşırsanız, kendinizi şehrin maden kazançlarıyla inşa edilmiş Prusya dönemi konaklarıyla kaplı, yapraklı sokaklarında yürürken bulacaksınız. Kral İsa Katedrali ve Polskie Radyo binası gibi birkaç büyüleyici Art Deco örneği de burada görebilirsiniz.

Katowice’nin Spodek stadyumu

Diğer tarafa doğru ilerlediğinizde Hotel Katowice ve Agato apartman bloğunun vahşi cazibesiyle karşılaşacaksınız. Bronzdan yapılmış devasa Silezya İsyancıları Anıtı ise, Sovyet tiyatro metinlerinden henüz fırlamışçasına kaba ve heybetli olmasının yanında,  Katowice gençleri için popüler bir buluşma noktasıdır. Korfantego Bulvarı’nın sonunda süzülen ve bir uçan daireye benzeyen o garip bina nedir?  Spodek adı verilen bu bina, yerel olarak ‘Uzay Gemisi’ olarak bilinen bir stadyumdur. Deep Purple’dan Metallica’ya kadar herkes orada sahne almıştır. Hemen solda ise, şehrin maceraperest mimarlık tarihinin yeni ve ikonik bölümlerinden Uluslararası Konferans Merkezi ve NOSPR Konser Salonu’nu bulacaksınız.

Muhteşem Silezya Müzesi

Bir zamanlar şehre zenginlik ve iş getiren madenler, şimdi Polonya’nın en önemli ve yenilikçi müze ve kültür merkezlerinden biri olan Silezya Müzesi’ne dönüştürüldü. Şehrin bir ucundaki eski kömür madenleri içerisinde yer alan müze, eski binaların ve kulelerin çoğunu bünyesinde barındırmaktadır. 19. yüzyıldan kalma işyerleri sempatik bir şekilde restore edilmiş ve tonozlu endüstriyel alanlar, restoran ve bistroların yanı sıra konferans ve eğitim salonlarına dönüştürülmüştür.

Silezya Müzesi’nde bir sanat enstalasyonu

Bu arada madenin kendisi de, doğal ışığın girebilmesi için, kutu şeklinde buzlu camlarla kaplı geniş bir yeraltı galerisine dönüştürülmüştür. Her kat, Polonya sanatında bir döneme adanmış olup, dini ve klasik yaklaşımdan modern tarza uzanan bir içeriğe sahiptir. Madencilerin boş zamanlarında boyadıkları eserlerden oluşan naif bir sanat sergisi bile bulunmaktadır. Eski madenin yeniden yaratılmasıyla bir anlamda toplumsal tarih de temsil edilir ve Prusya dönemindeki Katowice yaşamı, komünizmin yoksunlukları ve Dayanışma hareketinin yükselişine kadar gösterilir.

Mariacka Caddesi’nin Cıvıltısı

Katowice büyük bir şehir değil, bu yüzden şehrin gece hayatının çoğu tek bir bölge etrafında toplanmakta – tren istasyonunun hemen doğusundaki Mariacka Caddesi. Katowice’nin en eskilerinden biri olan St Mary’s kilisesine doğru uzanan Mariacka Caddesi yayalara özeldir ve sadece birkaç blok uzunluğundadır. Ama burada Katowice’nin en popüler restoran ve barlarını bulabilirsiniz. İster Tayland, ister İtalyan veya eski usul Silezya sığır eti roulade olsun, pek çok çeşidi burada bulabilirsiniz.

Mariacka Caddesi’ndeki St Mary’s Kilisesi’ne bakış

Burada her keyife uygun bar bulunur – grupların küçük, tıka basa dolu sahnelerde çaldığı gürültülü barlardan Doğu Londra’da bile abes kaçmayacak türden bohem  meyhanelere kadar pek çok seçenek vardır. Katowice bir öğrenci şehridir, bu nedenle Mariacka Caddesi’nin barları ve restoranları haftanın her gecesi kalabalıktır. İyi haber şu ki, çoğunluğu halen ziyaretçiler değil, yerli halk oluşturmakta.

Çağdaş Müzik Ortamları

Katowice’in, 2016 yılında UNESCO Müzik Şehri ilan edilmesinin nedenini anlamak hiç de zor değil. Şehir, NOSPR konser salonundaki klasik konserlerden, P23’teki (şehrin ucundaki eski Drzwi porselen fabrikasında yer alan bir kulüp) gece boyunca tekno raves’e kadar müzikle dolup taşıyor. Duyduğunuz müzisyenlerin çoğu, ülkenin en saygın okullarından biri olan yerel Karol Szymanowski Müzik Akademisi’nden öğrenciler veya mezunlardır. Şehrin dört bir yanındaki mekanlar da dünya standartlarındadır ve NOSPR konser salonu, Avrupa’nın akustik açıdan en bozulmamış salonlarından birine sahiptir. Etkinliklerin biletleri genellikle aylar öncesinden tükenir.

Katofonia’da Blues gecesi

Daha rastgele bir şeyler arıyorsanız, Mariacka Caddesi çevresindeki barlara göz atabilirsiniz. Buradaki barların çoğunun kendine ait müzik grupları var. Mielęckiego’daki Katofonia da bunlardan biridir. Bu blues ve caz kulübü her Çarşamba gecesi doğaçlama müzik gösterisine ev sahipliği yapıyor. Birinci kata çıkarak enstrümanlarıyla hünerlerini gösterme şansını bekleyen eski ustaların ve akademiden öğrencilerin arasına katılabilirsiniz.

İlgili Yazılar

Doyurucu Yerel Mutfak

Şehrin kendisi dönüşürken, yerel yemek çehresi de dönüşüyor. Şehrin eski moda barlarından biri olan mleczny’de (süt barları veya uygun fiyatlı Polonya kafeleri) pierogi ile ucuza yemek yiyebilirken, Silezya Müzesi’ndeki eski makine dairesi atmosferinde yer alan Moodro gibi yenilikçi restoranlar, yerel yemeklerde yenilikçi dokunuşlar sunuyor. İsterseniz buna modern Silezya füzyonu da diyebilirsiniz.

Doyurucu bir Silezya yemeği

Bu bölge, madencilerin ve fabrika işçilerinin yoğun olduğu bir mavi yaka bölgesi olduğundan, Silezya mutfağının et ve sebze yoğunluklu ağır bir mutfak olması şaşırtıcı değildir. Geleneksel köy yemeklerinden patates, pirzola ve lahana yemekleri burada hüküm sürse de, denemeniz gereken başka bazı Silezya yemekleri de bulunmakta. Yerel olarak kluski śląskie olarak bilinen Silezya eriştesi, hemen hemen her yerde garnitür olarak servis edilen, patates unundan yapılmış yumuşacık hamur toplarıdır. Bir çeşit sığır eti sarması olan  Rolada śląska ise temel gıda maddesi olup, esasen soğan, domuz pastırması ve turşu ile doldurularak rulo yapılmış bir sığır eti köftesidir. Kırmızı lahana veya kızarmış lahana turşusu ile servis edildiğinde, tam anlamıyla Silezyalı hale gelir.

Gerçek bir ziyafet için, popüler bir ulusal yemek olan kotlety mielone’un Silezya uyarlaması olan karminadle’yi deneyebilirsiniz. Katowice’de, kızarmış yassı köfteler ise, daha geleneksel domuz eti yerine kıyılmış tavşan etinden yapılır.

Şehri Çevreleyen Çarpıcı Silezya Kırsalı

Silezya Müzesi’ndeki ikonik Warszawa II maden şaftının izleme platformundan bakıldığında, kırsal alanın o kadar da uzak olmadığını görmek mümkündür. Çevresi yeşilliklerle çevrili olan Katowice bölgesinde, Katowice Orman Parkı ve Silezya Parkı günlük şehir hayatına keyifli bir mola sunmaktadır.

Katowice Orman Parkı’na ulaşmak en kolay olanıdır. 420 hektarlık ormanlık vahşi doğa, Osiedle Paderewskiego Trzy Stawy alışveriş merkezinin karşısında, şehrin ucunda yer almaktadır. Kilometrelerce yürüyüş parkurunun yanı sıra bol miktarda yaban geyiği ve domuzu görmeyi hayal edebilirsiniz. En sonda ise Üç Gölet Vadisi’ni bulacaksınız. Her yıl düzenlenen müzik festivalinin merkezi olan Katowice Plajı’nı oluşturmak için yaz aylarında buraya kum taşınır. Hemen yan taraftaki Komünist dönemden kalma ilginç kaykay parkına da göz atmayı unutmayın.

Üç Gölet Vadisi

Katowice ve Chorzów arasında yer alan Silezya Parkı ise daha büyüktür. 620 hektarlık devasa bir alanda faaliyet gösteren bu park, komünist dönemlerde Avrupa’nın en büyük kentsel parkını yaratma niyetiyle yapılmıştı. Katowice Orman Parkı’ndan daha gelişmiş olan park,  geri kazanılmış sanayi arazisine yapılmıştır ve hayvanat bahçesi ve eğlence parkı gibi ‘doğal olmayan’ lezzetlere de sahiptir. Ancak güneşlenmek için hoş bir yeşil köşe bulmak isterseniz yeterince geniştir. Sonbaharda ise, ağaçların yaprakları sonbahar renklerinden bir cümbüş sunar.

Daha küçük bir alan isterseniz Tadeusz Kościuszko Park’a gidebilirsiniz. Prusya döneminde yapılmış olan park, orman gülleri ve açelyalar da dahil olmak üzere 90 ağaç ve çalı türü ile o zamanların klasik bir şehir parkı olma özelliğini taşır. Çalılar arasına serpiştirilmiş yerel sanatçıların eserleri olan heykelleri bulabilirsiniz.

Kaçırılmayacak Günlük Geziler İçin Mükemmel Bir Çıkış Noktasıdır

Katowice, Polonya’nın bu bölümünü keşfetmek için mükemmel bir başlangıç noktasıdır. Örneğin, şehrin Auschwitz’e Krakow’dan daha yakın olduğunu biliyor muydunuz? Yakındaki Pszczyna da görülmeye değer. Burada bulunan 13. yüzyıldan kalma kale, 17. yüzyılda Rönesans tarzında yeniden inşa edildi ve Avrupa aristokrasisi için popüler bir mekân haline geldi. Aristokratlar, kalenin şimdi halka açık bir park olan geniş arazisinde avlanmaya gelirlerdi. Buradan devam ederek, küçük bir bizon rezervi ile giderek daha nadir görülen Avrupa bizonu için önemli bir üreme programının parçası olan Zagroda Zubrow’u görebilirsiniz.

Pszczyna Kalesi

Katowice’nin batısında, Oder Nehri’nin kıyısında yer alan oldukça küçük bir şehir olan Opole’yi bulacaksınız. Burası bir zamanlar Yukarı Silezya’nın başkentiydi ve 8. yüzyıla kadar uzanan uzun bir tarihe sahipti. Şehri keşfetmeye Prusya dönemi şehir meydanından başlayıp, büyüleyici Tenement House Müzesi’ne uğrayabilir ve ardından eski demir köprü üzerinden Piast Kulesi’ne doğru ilerleyebilirsiniz. Bu kule, 1920’lerde belediye ofislerine yer açmak için yıkılan 13. yüzyıldan kalma bir kalenin parçası olup, her yıl Polonya Şarkı Yarışması’nın düzenlendiği modern bir amfitiyatronun yanıbaşında yer alır. Şehri ziyaretiniz yarışma dönemine denk gelirse hoş bir sürpriz olabilir !

Çeviri: Gamze Kamacı

Kaynak wanderlust

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More