Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Müzelerde Sergilenen Az Bilinen Fakat Çok Önemli 10 Tarihi Parça

Her zaman antik eser favoriler olacaktır fakat hiçbir şey ilk kez ortaya çıkmış bir şeyin heyecanını yenemez. Böylesine eserler ünlü tarihi sembollerin kişisel hikayelerini derinleştirebilir ve hatta gizli tutmaya çalıştıklarını ortaya çıkarırlar. Merak edenler için bu listemiz çok özel. Bakmadan geçmeyin.

0 4.413

Her zaman antik favoriler olacaktır fakat hiçbir şey ilk kez ortaya çıkmış bir şeyin heyecanını yenemez. Böylesine eserler ünlü tarihi sembollerin kişisel hikayelerini derinleştirebilir ve hatta gizli tutmaya çalıştıklarını ortaya çıkarırlar.

Bu eserler, keşiflere ve az bilinen askeri geleneklere farklı bir bakış açısı sunar. Daha da ilginci, insanların inanılmaz tarih öncesi varlıklarla buluşmalarına olanak sağlarlar. Ortaya çıkan resimler talihsiz insanları, hareketlerin başlangıcını ve geçmişte gösterilmesi güç olan anları da gösterirler.

Şüphesiz ki ortaya çıkarılan eserler tartışmadan uzak değillerdir. Bir şeyleri ilginç hale getirmek için en değerli bulgulardan bazıları her zaman akla uygun olmayan geçmiş hikayelerin yanı sıra en çok tartışılan konulardır.

10- Çeşm-i Bülbül Nazar Boncuğu

Florence Nightingale 1860 yılında ilk hemşirelik okulunu açması ve Kırım Savaşı’nda yaralılar ile ilgilenmesi ile ünlüdür. Askerlere bakmak için İstanbul’a gitmeden beş yıl önce Nightingale Mısır’a seyahat etti. 1849 gezisi son derece dinlendiriciydi.

Kız kardeşine yazdığı mektuplar Nightingale hakkında sıradan tarihi yanı dışında bir bakış açısı sağladı. Hayal kırıklığına uğramış bir kadının aksine maceracı bir kadını ortaya çıkardılar. Mısır’a hazine bulma amacıyla gitmişti. Ona birkaç nazar boncuğu verildiğinde büyüsü bir anda bozulmaya başladı. Nightingale bazı eşyaları “çöp” olarak tanımladığı mektupları ile birlikte nazar boncuklarını kız kardeşi Parthenope’a gönderdi.

Aslında her eşya zaman kaybı değildi. Lamp leydisi Nightingale’in kahramanı olan içlerinden biri Firavun Büyük Rameses’e ait olan dört resmi mühür satın aldı. Kız kardeşine eğer isterse eşyaları birisine hediye edebileceğini söyledi. Fakat eşyalar yakın zamanda hepsini sergi için Liverpool’daki Dünya Müzesi’ne bağışlayan ailede kaldı.

Koleksiyon değersiz, beğenilmeyen eserleri ve Nightingale’in sahte olduklarını fark etmediği şeyleri içeriyordu.

9- Dinozor Beyni

2016 yılında bilim insanları bir dinozor beyninin bulunduğunu halka duyurdu. Fosil avcıları tarafından bulunan sıradan bir şey olmamasına rağmen, 2004’te bir kemik arayıcısı Sussex’te tuhaf bir çakıl taşı buldu. 133 milyon yıl yaşındaki bir dinozorun fosilleşmiş gri bir parçası olduğu ortaya çıktı. Bu sadece ilk kez bulunan bir dinozor beyni dokusu değil aynı zamanda 12 metreden daha uzun olan özellikle büyük bir otobur hayvandan gelmekteydi.

Araştırmacılar organın ölümden sonra büzüldüğüne fakat hale gözle görülür bir şekilde küçük olduğuna inanıyorlardı. Aslında otçul dinozorlar gibi hayvanların yaşamında bu tüm beynin yarısını oluşturmaktaydı.

Mikroskop altında dikkat çeken bulgu bilim insanlarının daha önce görmediği şeyleri gösterdi; dinozor beyin omurilik zarları (beyni saran doku), kollajen, kan damarları ve muhtemelen kılcal damarları içeren korteksten nöral doku.

Yapı dinozorlar ile birlikte teorik evrimsel ilişkilerini güçlendiren timsah ve kuş beyinlerine benzerdi. Muhtemelen bir bataklıkta tutulan beyin dinozor beyin biyolojisi, zekası ve davranışı hakkında benzersiz bir bakış açısı sunar.

Dünyanın İlk Dinozor Beyni Bulundu Haberine Buradan Ulaşabilirsiniz

8- Khroma

Binlerce yıl önce, bir bebek mamut şarbon hastalığından öldü. Bedeni Yakutia bölgesinde 2009 yılında keşfedilene kadar Sibirya buzunda muhafaza edildi. Khroma adı verilen mamut gelecek yıl ilk kez sergilenmek üzere Fransa’ya götürüldü.

Bozulmamış kürküyle mumyalanmış mamut karantinaya alındı. Hayvanlar için oluşturulmuş bir jet karantina tesisinde beklemek zorundaydı fakat Khroma Fransa’ya gelir gelmez Grenoble’ye götürüldü.

Orada, özel bir tesiste, tüylü yavru tamamıyla gama ışınlarına maruz kaldı. Rusya haberleri onun şarbon hastalığından öldüğünü ileri sürdü. Muayene ölümcül bakterinin serginin bir parçası olamayacağını ortaya koydu.

Kalabalık öldürücü patojenlerden temizlendikten sonra, Musee Crozatier’de sergilenmek üzere götürüldü.1.6 metre uzunluğundaki yavru son derece soğuk odasında gözlemleniyordu. Buzul Çağı yavrusu Sibirya’da bulunan ilk mamut olmayabilir fakat muhtemelen en yaşlısıdır. Testler 32.000-50.000 yaşında olabileceğini ileri sürdü.

7- Askeri Yorgancılık Sanatı

Savaş ile ilişkilendirilebilecek bir diğer şey ise kendi yorgancılık projelerine odaklanmış asker gruplarıdır. Fakat erkek iğne işleri yüzyıllardır, savaşlardır ve kıtalardır süre gelen bir gelenektir.

2017’de askerler tarafından yapılan yamalar Amerika’da ilk kez gösterildi. 29 yorgan İngiltere’den, Amerika’dan ve Avusturya’dan gelen kreasyonları içermektedir. Diğerleri Hindistan ve Güney Afrika’daki Napolyonik, İngiliz Savaşları ve Prusyalı çatışmaları sırasında yapılmıştır. Göze çarpan bir diğer detay ise bunları yapanların dikiş eğitimi almamış, bulabildikleri paçavralardan şaheserler diken erkekler olmasıydı. Üniforma parçaları, kumaş artıkları ve hatta battaniyeler beceri ve ustalıkla harmanlanmıştı. En karmaşık olanlarından biri 25.000 parçanın beraber dokunduğu eserdir. Bir diğeri ise 138 erkek tarafından yapılmış büyüleyici sunak bezidir.

Bir zamanlar yaygın olmasına rağmen, 100’den daha az yorgan günümüze ulaşmıştır ve her biri eşsizdir. İlk olarak, hastanede iyileşme sürecinde sıkılmış olan askerlerin ürünleri oldukları düşünüldü. Ardı sıra gelen araştırmalar yorganların savaş kampların tutukluları ve hendekleri de dahil olmak üzere her yerdeki askerlerden gelmiş olduklarını kanıtladı. Yorganlar aynı zamanda savaşta kaybettikleri arkadaşlarını anmak isteyenler tarafından da yapılmıştır.

6- Bebek Katili Tablosu

Bebek öldürme (bir bebeği öldürme eylemi) Joseph Highmore adlı bir sanatçı tarafından kanvas üzerinde betimlenmiştir. 300 yıl önce resmedilen güç resmi, bir melek onu durdurmaya çalışırken can çekişen bir bebeği boğan bir kadını göstermektedir. Highmore savunmasız ve sömürülmüş kadınlara karşı sempatisi ile tanınmaktadır.

Londra’da 1700’lü yıllarda, eşleri tarafından terk edilmiş annelerden veya tecavüz ile doğmuş çocuklar kendini toparlayamamış bir kadından olan sosyal utanç olarak görülüyorlardı. Böyle hamilelikler genelde gizlenir ve doğan bebekler öldürülürdü.

Tablo bir yapıya işaret eden şefkat meleği tarafından zamanında durdurulan umutsuz bir kadını göstermektedir. Bu yapı, Foundling Hastanesi hala hayattadır. Hastane bir oluk içinde katledilmiş bir bebek bulduktan sonra bir deniz kaptanı tarafından açıldı.

Yetimhane kadınlara bebeklerini güvenli bir yere bırakma şansı veriyordu ve bazıları daha sonra çocuklarını almak için fişler bırakıyorlardı. Şefkat Meleği hastane tarafından bile gösterilmesi çok zor görülüyordu. Fakat 2017’de, enstitü sonunda müzesinde, yüzyıllar önce Highmore’un sergilemeyi düşündüğü duvarlardan birinde tabloyu sergiledi.

İlgili Yazılar

5- Küçük Ayak

Paleantropolog Ron Clarke kemikleri bulduğunda Güney Afrika’da Sterkfontein Mağaralarında çalışıyordu. Madencilerin bir zamanlar bölgeyi yıktığı yerde taş yığınları arasında daha fazla kemik bulunmaktaydı. Bununla birlikte Australopithecus adındaki antik insan atasının ayağını oluşturdular.

Bu özel kuzen ile başlamak nadirdir fakat keşfi bu kadar göze çarpıcı hale getiren sonunda tamamlanan iskeletti. Ancak bazı şeyler tüm kemikleri bir faraşa ile süpürmek ve onları eve götürmek kadar kolay değildi. Clarke ve takımının onları bulması, temizlemesi, koruması ve bireyi oluşturmaları yirmi yılı aldı ve oldukça zahmetliydi.

Küçük ayak 3.6 milyon yıl önce ölmüştü. Bu onu bulunan en eski, en kapsamlı fosil yapmaktadır. Bu durum Australopithecus’un ne kadar nadir göründüğünü ve hareket ettiğini anlamayı sağlar. 2017 yılının sonlarında Witswatersrand Üniversitesi kapılarını açtı ve iskeleti ilk kez halka sundu.

Paleontoloji Haberlerimize Buradan Ulaşabilirsiniz

4- Monet’in Gizli Koleksiyonu

Kahve kupası yapanların ve poster üreticilerin favorisi Fransız ressam Claude Monet üzerine her ne eklenirse eklensin hala satılan çekici eserler üretti. Fakat sıra dışı bir şey ortaya koydu. 1890 yılını sonlarında Monet boya fırçası ile olan yeteneği sayesinde varlıklı bir adamdı. Fakat çok az sayıda insan onun aynı zamanda bir sanat koleksiyoncusu olduğunu bilmektedir.

Bu kulağa önemsiz bir şey gibi gelebilir. Fakat Monet’in yaşadığı zamanda sanatçılar diğerlerinin eserlerine gelecekteki mali yatırımlardan çok daha fazla ilgiliydiler. Aile yaşamına benzer olarak Monet özel koleksiyonu gözlerden uzak tuttu. Ve aynı zamanda topladıklarının kaydını da tutmuyordu.

Her ne kadar zor olursa olsun bu gizli koleksiyonun 2017 sergisinde yer almasına neden oldu. Paris’teki Musee Marmottan Monet’te titiz bir şekilde tüm olasılıklar hesaplandı. Sonunda müze 120 tablo ve heykelin listesini oluşturdu.

Delacroix, Corot ve Cezanne’den eserleri vardı. Bunun yanı sıra Manet ve Renoir (Monet ailesini resmeden) adlı iki kişiden de eserler almıştır. Bazıları Pissarro ve Signac’ın eserleriydi ve bu Monet’in neo-empresyonistlere karşı olduğu efsanesini yıkmıştır.

3- Scott’un Kayıp Fotoğrafları

Kaptan Robert Scott Güney Kutbu’ndan dönüşü sırasında 1912 yılında vefat etti. Keşif gezisi onunla birlikte can veren dört kişi gibi trajik olaylarla bilinmektedir.

2011 yılında bu adamlardan birinin büyük yeğeni Scott tarafından çekilmiş fotoğrafları yayınladı. Bu albümün 50 yıldan daha fazladır kayıp olduğu düşünülüyordu. O zamana kadar, gezinin hikayesi diğer fotoğrafçılar tarafından çekilmiş resimlere, yazılı kayıtlara ve krokilere dayanmaktaydı. Fakat Scott kendini ana fotoğraf kayıtlarını tutmakla görevlendirmişti.

Sonunda halka açılan bu resimler Scott’ın gözünden anları gözler önüne sermiştir. Bir fotoğraf Kaptan Oates’e bakan içeriği göstermektedir. Fakat Scott ile birlikte Güney Kutbu’ndan dönerken kangren olduğunda, Oates intihar etti.

Tepeye sürülen midilli atlarının eğitimini gösteren bir diğer fotoğraf hayatta kalanların bazılarını gösteren son resimdi. Tüm midilliler ölmüştü. Daha az trajik anlar torunları dağları gösteren resimleri ortaya çıkaran Dr.Edward Wilson’ı göstermektedir.

Evans Burnu’ndaki kulübe, köpekler, etkileyici manzara ve takım üyeleri sıklıkla Scott’ın hikayelerinin daha dramatik öğelerinde unutulan bilimsel çalışmalar, hazırlık ve takım çalışmasını içermektedir.

Antarktika Gezi Notlarına Ulaşmak İçin Tıklaıyınız

2- Warhol’un Çocukluk Sanatı

2010 yılında, Las Vegas’ı ziyaret eden bir iş adamı 5 dolara beş tablo aldı. Belli bir noktada, Andy Fields resimlerden birini yeniden ele almaya karar verdi. Daha sonra arkasında saklı bir kroki buldu. Çocuksu bir elde çizilmiş blokların bir arka planına karşı bir adam kafasıdır.

Yüz 1930lardan bir sanatçı olan Rudy Vallee olarak tanımlandı. Portrenin kore hastalığında muzdarip, 11 yaşındaki Andy Warhol tarafından çizildiğine inanılmaktadır. Zamanla onun imza stili haline gelen popüler sanat ayrıntılarını eklemeden önce Vallee’yi kalemle çizdi. En belirgin olan şey parlak kırmızı dudaklardı ve bu durumda Vallee gerçek ruj sürmüştü. Yeşil ve turuncu keçeli kalemler ile yapılan bloklar bir diğer popüler sanat motifidir.

Warhol’un eseri sanat tarihinde küresel olarak göze çarpan bir değişim olarak bilinir ve kroki bu hareketin temellerini temsil etmektedir. Dünya 2012 yılında ilk kez Bistol galerisinde sergilendiğinde Warhol’un bilinen en eski eserini gözlemledi. O zamanda renkli resim iki milyon dolar değerindeydi.

Konu tam da burada ilginçleşmektedir. Yeni keşfedilen çocukluk krokisinin milyonlar ettiğine dair haberler patlak vermesinden kısa süre sonra, sanatçının eserleri ile ilgilenen bazı uzmanlar bunun Warhol’un bir eseri olduğunu inkar etmeye başladılar. Onun eserlerine benzemediğini söylediler ve krokinin nasıl oluşturulduğuna ve bulunduğuna dair tutarsızlıklar olduğunu ileri sürdüler.

Tahminen, Fields Andy Warhol Kimlik Doğrulama Kurulu ile iletişime geçti ve eserin Warhol’a ait olmadığını söylediler. Warhol’un kendi erkek kardeşi bile krokinin sahte olduğunu iddia etti. Peki ya en ikna edici kanıt neydi? Warhol 1939’da 11 yaşındaydı. Keçeli kalemler henüz icat edilmemişti, bu yüzden Warhol 1939 yılında RudyVallee’yi nasıl çizmiş olabilir?

1- Aziz Peter’in Kemikleri

İnsan kemik parçaları ile dolu olan bir kutu Vatikan için bir utançtır. Peter’in (lider, aziz ve ilk papa) kalıntıları olduğu söylenen kutu 2013 yılında ilk kez bir ayin esnasında açıldı.

Aziz Peter merkezinde Papa Francis kalıntıları havada tuttu ve fildişine bağlanmış sekiz kemik parçasını gösterdi. Kutuyu saygıyla tutmasına rağmen, Papa Francis tek bir kelime bile etmedi. Bunun sebebi ise Vatikan’ın Aziz Peter’in kalıntılarının kutuda olduğuna tamamıyla inanmamasıdır.

Hristiyanlık Üzerine Tüm Araştırmalarımıza Buradan Ulaşabilirsiniz

2.5 santimetre uzunluğundaki parçalar Aziz Peter Basilikası’nın altındaki bir mezardan 1940’lı yıllarda çıkarıldı. Altmışlı yaşlarda bir adama aittiler. 1968 yılında bir arkeolog mezarın yakınında bir Yunan duvar yazısı buldu ve onu “Peter burada” olarak tercüme etti ve daha sonra Papa IV.Paul’u azizi bulmuş olabileceklerine inandırdı.

Diğer arkeologlar bu tercüme ile hem fikir değillerdi ve aynı şekilde Vatikan’ın büyük çoğunluğu da. Kalıntıların Aziz Peter’a ait olabileceğini kabullenirken, Vatikan yetkilileri kemiklerin sadece geleneksel olarak azizin olarak tanındığını söylemekten öteye gidemediler.

Diğer Listelerimize Ulaşmak İçin Tıklayınız

Kültür ve Sanat Yazılarımıza Ulaşmak İçin Tıklayınız

Çeviri: Belgin Avşar

Kaynak Listverse

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More