Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Malmö Rehberi: İsveç’in Tasarım Başkenti Malmö’de Yürüyüş Turu

Malmö, yeşil, bisiklet dostu bir şehir olmakla övünüyor ve siz de vakit kaybetmeden  bisikletle Malmö servisini kullanarak kendiniz iki tekerin üzerinde bulabilirsiniz.  

Malmö Meydanındaki gotik binalar
0 1.475

İsveç’in üçüncü büyük ve en güneydeki şehri, Scandic tasarım, sanat ve mimarlık meraklıları için bir etkinlik ve cazibe noktasıdır. Şehrin iki “eski şehir” meydanı, iyi korunmuş  birçok geç-Gotik dönem yapıları ile- Stortorget ve Lilla Torg- çevrelenmiştir; daha ileride, özel ve ticari binalardan kamusal alanlara değişen bir grup ultra modern mucize, Malmö’nün geleceğe odaklanan çok kültürlü bir şehir olarak konumlanışını yansıtıyor.

Şehrin etrafına yayılmış ilham dolu, etkileyici bir dizi galeri, bar ve kafe ve eve götürebileceğiniz sanatsal objelerle dolu bazı şahane yerel butik bulacaksınız.

Merkez Gar Bölgesi

Çoğu uluslararası ziyaretçi, İsveç’in diğer bölgelerinden trenle veya Danimarka’nın Kopenhag Havaalanından uçarak ve şehre ulaşan uygun demiryolu bağlantılarını kullanarak Malmö’nün Merkez garı’na geliyor. Burası Malmö’yü yürüyerek yada bisikletle keşfetmeye başlamanız için muhteşem bir yerdir. Malmö, yeşil, bisiklet dostu bir şehir olmakla övünüyor ve siz de vakit kaybetmeden  bisikletle Malmö servisini kullanarak kendiniz iki tekerin üzerinde bulabilirsiniz.

1856’da açıldığından beri birçok dönüşümden geçen istasyon kompleksi, ki sonuncusu 2010’da eklenen  ultra modern 130 metre uzunluğundaki Glass Hall (Cam salon) ince ve zarif hatları, temiz çizgileri, cem panelleri ve keskin açılarıyla, şık kubbeler, eski tuğla duvarlar ve  orijinal terminal binasının Merkez ve Yeşil koridorlarındaki balık sırtı karolarla muhteşem bir tezat oluşturuyor. Eski ve yeni arasında gezerken, istasyon tabelaları için seçilen yazılar gibi daha ince ayrıntılara dikkat edin: Kısa süre sonra, büyük bir tasarım için keskin gözlere sahip bir şehre geldiğinizin farkına varacaksınız.

Bir dakika için şimdiki zamanda oyalanarak ve gözlerinizi geleceğe dikerek, Suellsbron köprüsünü geçin ve birkaç yüz metre boyunca batıya ilerleyin ta ki kaçırılması mümkün olmayan Malmö Live Kompleksine ulaşana kadar. 2015 yılında açılan bu karma kullanımlı, birinci sınıf eğlence mekanını oluşturan güzel binalar, beğeni topladı ve bir dizi tasarım ve mimarlık ödülü kazandı.

Malmöhus Slott(Malmö Kalesi)

Gamla Staden (Eski Şehir)

İlgili Yazılar

Kendinizi Malmö’nün eski ortaçağ şehri muhteşem Gamla Straden’in ucundaki Slottsgatan’da bulmak için Hovrättsbron köprüsünü geçin. Bu noktadan hareketle, Malmö Kalesi’nin, Malmöhus Slott (Şimdilerde bir müze) etkileyici kalıntılarını geçebilir, Kungsparken çevresinde tur atabilir yada direkt eski Malmö’nün kalbine, canlı, çok sevilen Lilla Tong(Küçük Meydan)‘a ilerleyebilirsiniz. Burada çok sayıda mükemmel restoran, bar ve kafe seçenekleriyle karşılaşacaksınız.

Birkaç adım mesafede, meydanın güneyinde, mutlaka ziyaret edilmesi gereken, tarihi yarı ahşap evlerin Scandi sanatı, moda, zanaat, oyuncak ve ev eşyaları satan bir galeri ve butik evrenine dönüştürüldüğü Form/design Merkezi’ni bulacaksınız. Vitrin gezmekten hoşlananlar, tasarım ipuçları ve ilham depolayabilirler, buna karşın nakit parayla katılım sağlamak isteyenler, eve döndüklerinde arkadaşlarının kıskanmasına neden olabilecek orijinal parçalar bulabilirler.  Eğer iflah olmaz bir sanat severseniz, bu tura birkaç ayak daha ekleyerek Malmö Konsthall’a ek bir gezi yapabilir ve Avrupa’nın en büyük modern sanat mekanlarını görebilirsiniz.

Tasarım bankanıza birikimi tamamladıktan sonra, Lilla Torg’a geri dönün ve Malmö’nün ana meydanı olan Stortorget’e doğru ilerleyin ve merkezdeki Kral Karl X Gustav’in heykeline doğru kestirme bir hat çizin. Bakışlarınızı kuzeybatı köşesinden saat yönünde çevirdiğinizde, bir zamanlar belediye başkanı ve politikacı olan Jörgen Kock’un sağlam eski ikametgahı olan 1524’ten kalma Kockska Huset’i göreceksiniz. Sonra Länsresidenset i Malmö, 1546’da inşa edilen Rådhuset (city hall)’in bitişiğinde, Rönesans stilinde düzenlenmiş büyük bir eserdir. Meydanın güneydoğu köşesinde, mükemmel art-nouveau iç mekanı, oyma ahşap rafları, antika ilaç şişeleri ve camdan tavanıyla öne çıkan şehrin en eski eczanesi Apoteket Lejonet’e uğrayabilirsiniz.

Eğer arzuladığını daha modern bir sanat ve mimariyse, Merkez İstasyon kompleksi gibi eski ve yeniyi zahmetsizce harmanlayan Moderna Museet’e doğru ilerleyin: İçeride, iştahınızı açacak bir sergi olması muhtemeldir. Eğer zamanınız azsa, ortaçağ ilhamlarınızı tamamlamak için doğruca şehrin devasa Gotik Kilisesi Sankt Petri Kyrka’a yol almayı seçebilirsiniz.

Turning Torso, İsveç’deki en yüksek bina

Västra Hamnen

Mälarbron köprüsünü geçtikten sonra, kendinizi başladığınız yerde, Merkez İstasyonda bulacaksınız; ki burada günü sonlandırmak ve kalan kısa turu yarına saklamak isteyebilirsiniz. Fakat yeterince enerjiniz varsa, Skeppsbron’a doğru kuzeye yönelin Universitetsbron köprüsüne gelene dek ilerleyin ve sonra batıya yönelin kendinizi şehrin yeniden canlandırılmış liman bölgesinde,Västra Hamnen’de bulacaksınız; burası modern binaları, kordon boyu, canlı kafeler ve restaurant manzarasıyla tanınan popüler bir eğlence mekanı.

Burada İsveç’in en yüksek binası Turning Torso’yu bulacaksınız ve deniz kenarından, İsveç’i Danimarkaya bağlayan Öresund köprüsünü görebilirsiniz. Bunların her biri– tabii ki bütün bu aktivite  sonrasında canlandırıcı bir içecek ve lezzetli bir yemekten sonra-  modern mühendisliğin ve tasarımın mucizeleridir; ve burası turunuzu sonlandırmak için en uygun yerdir. Uyumadan önce tüm tasarım fikirlerinizi not aldığınızdan emin olun!

Yazar: Benedict Walker

Çeviri: Zeynep Şenel Gencer

Kaynak Lonely Planet

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More