Alabanda antik kenti Aydın İli, Çine İlçesi, Doğanyurt köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Alabanda antik kentinin üzerinde bulunduğu Araphisar Doğanyurt Köyü’ nün bir mahallesidir. Kentin adı çok fazla bilinmediği için çoğu arkeoloji ve tarih meraklılarının gözünden kaçmıştır. Bu nedenle kentte kazı çalışmaları ilk defa 1905-1906 yılları arasında Ethem Hamdi Bey tarafından yapılsa da yerel halkın bilinçsiz kullanımı nedeniyle Aydın ilinin diğer antik kentlerine göre çok daha fazla tahrip olmuştur. 2000 li yıllarda kentin önemi fark edilince kazı çalışmaları daha titiz bir şekilde devam ettirilmiştir. Ancak ülkemizin birçok antik kenti gibi “Alabanda” da görünmez kent olarak kalmıştır.
Alabanda adı Karia dilinde Ala (at), banda (yarış) anlamına gelen kelimelerden türemiştir. Bizanslı tarihçi Stephanos, Kral Kar’ın oğlu Alabandos’un bir at yarışını kazanması nedeniyle kente Alabanda adının verildiğinden söz etmektedir. Çiçero ise Tanrılar Dünyası isimli eserinde kentin adını Kar tanrısı Alabandos’ tan aldığını söyler.
Delphi’de bulunan bir yazıtta III. Antiokhos’un isteği üzerine Amphiktion Meclisi tarafından Alabanda’nın dokunulmazlığı konusunda karar alındığı ve bu karar gereğince, kentin Zeus Khrysaoeos ve Apollon İsotimos’a adandığı belirtilmiştir. Kentte bu varsayımın gerçekliğini destekleyen tapınaklar bulunmaktadır. Yerli halkın dilinde konu olan bir efsaneye göre kent Aydın’ın Karpuzlu ilçesinde yer alan Alinda antik kentine tiyatronun arkasında yer alan bir tünel ile bağlantılıdır.
M.Ö. 70 yılında Roma’nın Anadolu’ya tamamen egemen olmasından sonra Alabanda 21. kent olarak Asya eyaletine katılır. M. Antonius tarafından M.Ö. 48 yılında Ephesos’un eyalet başkenti ilan edilmesi ile bölge başkenti olur ve Miletos, Piriene, Tralleis ve Nysa buraya bağlanır. Alabanda M.Ö. 1. ve M.Ö. 2. yy.larda Roma ile iyi ilişkiler içinde olmuştur. M.S. 22 yılında da Tiberius kente yeniden dokunulmazlık (asyle) hakkını vermiştir. Aydın ili, Karacasu ilçesi, Geyre Mahallesi sınırları içinde yer alan Aphrodisias Antik Kentinde bulunan tiyatro ile benzer yapıların görülmesi kentlerin aynı dönemlerde var olduğunu ve Roma ile bağlarını kanıtlar niteliktedir. Antik kenti gezme fırsatınız olursa çok dikkatli bakarsanız tiyatronun her oturma sırasının sonunda ve başında yer alan aslan ayakları kabartmalarını görebilirsiniz.
NOT: Kenti gezmek isteyenlerin bir asfalt yolun kenti güney ve kuzey olarak ikiye böldüğünü bilmeleri gerekmektedir. Yazımızda yer alan fotoğraflar kentin sol tarafında(güneyinde) yer alan tapınak ve tiyatro kısmını içerir. Yerli ve yabancı turistlere önerim Nisan ayında ilçede yapılan “Bahar Şenlikleri” ne katılmaları olur. Şenlikler Antik kentin yanında yer alan boş arazide yılda sadece bir gün yapılmaktadır. Yerli halkın el yapımı yiyeceklerini tatma ve çeşitli ürünlerini bu şenlikte tanıma fırsatı da bulabilirsiniz.
Yazı ve Fotoğraflar: Gülfer Avşar