Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

İtalya’nın Ruhu Palermo’nun Tarihi Sokak Pazarları

Egzotik ürünlerle dolu tezgahlar, çıtır çıtır çöreklerin kızartıldığı tavalar, on yıllardır müdavimi oldukları satıcılara doğru kalabalığın arasında ilerleyen Sicilyalı yaşlı teyzeler… İşte size Palermo çarşılarından alışılmış bir sabah görüntüsü.

0 2.403

Egzotik ürünlerle dolu tezgahlar, çıtır çıtır çöreklerin kızartıldığı tavalar, on yıllardır müdavimi oldukları satıcılara doğru kalabalığın arasında ilerleyen Sicilyalı yaşlı teyzeler… İşte size Palermo çarşılarından alışılmış bir sabah görüntüsü. Yerli halkla beraber turistlerin sayısı her geçen gün artmış olsa da Palermo’nun sokak çarşıları yüzyıllardır değişmeden aynı kalmayı başarıyor.

Palermo’nun tarihi çarşıları; Provence’ın meydanlarında taze sebzelerin meyvelerin satıldığı şölenlerden, Atina ya da Rotterdam’daki kapalı pazar yerlerinden çok Marakeş ve Kahire pazarlarını andırıyor. Palermo’nun, Roma’ya kıyasla Tunus’a olan yakınlığı göz önüne alındığında bu benzerlik bizleri şaşırtmıyor. Sicilya’daki Arap etkisinin yaklaşık 1000 yıllık bir tarihi var ve bu çarşılar Arap geleneklerinin ada üzerinde korunmuş en iyi örneklerinden sadece birkaçı.

Palermo’nun dört tarihi mahallesinin her birinin de kendi tarihi çarşıları bulunuyor. Bunlar arasında Ballarò, Vucciria ve Capo hem yerli halk hem de turistler tarafından en çok ziyaret edilenleri. Bu sokak çarşıları adeta satıcıların ve aşçıların oyun alanı. Hiçbir şey satın almasanız bile yerel halkın gündelik hayatını izlemek için bu pazarlara mutlaka uğramalısınız zira Palermo’nun bu üç büyük tarihi pazarını gezmek bu şehirde yapılması gerekenlerin başında yer alıyor.

Ballarò Çarşısı

Tıpkı bir dileğin hemencecik kabul olması gibi, acaba doğru yerde miyiz değil miyiz diye düşünürken, pazarcıların sesleri ve şarkıları bizleri karşılıyor. Ne söyledikleri hakkında hiçbir fikrimiz olmamasına rağmen seslerin ritmi bizi bu canlı şölene davet ediyor.

Şehrin güney kıyısında yer alan Ballarò Çarşısı, Palermo’daki en ünlü pazar olmasının yanı sıra Sicilya gezimizin en önemli noktalarından birini oluşturuyor. Sicilya’nın en yoksul semtlerinden birinde, pazarı çevreleyen binaların harap bir görüntüsü var ancak bu görüntü ortama aynı zamanda otantik bir hava da katıyor. Bu hava turistler için özellikle oluşturulmuş değil bilakis Palermo’daki yaşamın en gerçekçi parçası.

Sebze meyve tezgahlarının çevrelediği sokaklarda yürüyoruz. Yiyeceklerin tentelerin altında adeta ustalıkla sergilendiği bu yollar, taze ürünlerin ve etlerin bereketiyle dolup taşıyor. Satıcılar tezgahlarının önünden geçen müşterilere kavun ve şehrin ünlü peynirlerinden ikram ediyorlar. Öte yandan kalabalığın arasından ilerleyen scooter ve moped gibi küçük araçlar gözümüze çarpıyor. Bu araçlar çoğu zaman müşterilerin teslimatlarını yetiştirmeye çalışsa da bu araçları kullanarak kendi alışverişlerini yapanlar da var. Ancak alışverişle hiç ilgisi olmayan ve kendi yolunda ilerleyenler de yok değil. Neticede yiyecek tezgahlarının kurulu olduğu bu ara sokaklar hala ulaşım ağının bir parçası konumunda bulunuyor.

Kafamızı çevirdiğimiz her yerde pazarın çok kültürlü yapısına şahit oluyoruz. Elbette ki Palermo’da olduğumuzu göz önünde bulundurursak, İtalyan mutfağıyla özdeşleşmiş gıdaları fazlasıyla görüyoruz: Zeytinler, prosciutto jambonları ve Sicilya’nın ünlü makarnası Pasta Al Norma için ihtiyacınız olan patlıcanlar…  Ancak kimyon, kişniş, köri baharatları ve kuskus gibi Kuzey Afrika’ya özgü gıdalar da gözümüze çarpıyor.

Tüm bu taze gıdaların ve baharatların hatta yer yer dikkatimizi çeken kıyafet reyonlarının yanı sıra Ballarò Çarşısı’nda bulunan sokak lezzetleri burada yaşayan insanlar için önemli bir iş imkânı sunuyor. Başlangıçta Sicilya’nın yoksul insanları için daha ucuz yemek imkânı sunan bu sokak lezzetleri bugün her kesimden insanın rağbetine uğruyor. Palermo’ya yapacağınız bir seyahatte bu sokak lezzetlerini kaçırmamanızı öneriyoruz.

Nohut unuyla yapılmış şehrin en ünlü çöreklerinden pane e panelle ve crocche denilen yağda kızartılmış patates kroketleri… Yalnızca 1 Euro’ya alabileceğiniz bu lezzetlere bayılacaksınız. Pazarı baştan sona dolaşırken bu lezzetlerin büyülü bir atmosfer oluşturduklarını fark edeceksiniz.

Vucciria Çarşısı

La Vucciria tabelasının altına adım atarken dikkatimizi çeken ilk şey, kart oyunlarına dalmış bir grup insan oldu. Sabah saatlerinde Ballarò Çarşısı’ndaydık ve insanların alışveriş şölenine dahil olmuştuk oysa Vucciria ’da bizi daha sakin daha sessiz bir ortam karşıladı. Gerçi saatler öğleden sonrayı gösterdiğinde neredeyse her yer çok daha sessiz ve sakin oluyor. Vucciria kelime anlamıyla gürültü ve gevezelik manasına geliyor. İçinde bulunduğumuz sükûnet dolu ortamı düşününce kelimenin manası oldukça ironik bir hal alıyor. Üç pazarın en küçüğü olan Vucciria, San Domenico Meydanı çevresindeki ara sokaklara doğru uzanıyor. Tıpkı Ballarò’ da olduğu gibi burada da sokaklar tentelerle, tezgahlarla dolu.

Vucciria Pazarı’nın kendine has bir ürün yelpazesi var diyebiliriz. Bu pazarın olmazsa olmaz meyveleri ve sebzeleri tezgahlarda yerini alıyor. Kasapların ve balık satıcılarının tezgahlarındaki ürünler etrafa özgün bir görüntü ve koku yayıyor.

İlgili Yazılar

Diğer pazarlar, çevrelerini saran eski yapılar ile otantik bir hava oluştururken, Vucciria Pazarı daha sade bir görüntü ortaya koyuyor. Eskiden olduğu gibi Cenova’dan, Pisa’dan, Kuzey Afrika’dan ve Asya’dan tacirler de gelmiyor artık. Nitekim Palermo’nun yerlileri tarafından da çok fazla rağbet gördüğünü söylemek mümkün değil.

Vucciria Çarşısı’nı diğer çarşılardan ayıran en önemli özelliği birçok ev eşyalarına ve aksesuarlarına sahip olmasıdır. Bu yönüyle tarihi bir gıda pazarından çok bir bit pazarı görünümü veriyor. Pazarda dolaşırken eski kitap yığınlarına, porselen yemek takımlarına, eski posterlere kısacası bir kimsenin evinde ihtiyacı olabileceği her şeye rastlıyoruz. Vucciria’daki sakin hava güneşin batmasıyla kendisini daha canlı bir atmosfere bırakıyor. Palermo’nun tüm gençleri Caracciolo Meydanı ile Garraffello Meydanı arasını dolduruyor; yiyor, içiyor ve dans ederek eğleniyorlar.

Vucciria Çarşısı; üniversitelisinden, zenginine tüm gençleri akşamları bünyesinde topluyor zira burası geceleri eğlenmenin ve sokak yiyeceklerinin tadını çıkarmanın en ucuz yolu. Sabahın ilk ışıklarına dek burada eğlenebilir ve dans edebilirsiniz.

Capo Çarşısı

Labirenti andıran ara yollarıyla Capo Çarşısı, yüzyıllar önce burayı kuran Arapların estetiğini halen korumakta. Capo ve Albergheria mahallelerinden geçen labirent, gelen ziyaretçilere sanki bir Kuzey Afrika pazarındalarmış hissi yaratıyor.  Capo gezimize Palermo’nun en eski şehir kapılarından biri olan Porta Carini’ den girerek başlıyoruz. En az 1310 yılına dayanan kapı, başlangıçta Carini köyüne giden yolu işaret ediyordu. Şimdiler ise, Capo Çarşısı olan bu şenlik alanının giriş kapısı görevini görüyor.

Ballarò gibi, Capo da canlı bir gıda pazarıdır. Dar sokaklara girer girmez sokak lezzetlerinin aroması ve kokusu bizi karşılıyor. Özellikle soğan ile yıllanmış peynirlerden yapılan ve bir tür pizzayı andıran Sicilya’ya has sfincione…

Tezgahların yanından geçerken kurutulmuş domates ikram ediyorlar. Kaktüsler, tropik meyveler ve yakınlarda göremediğimiz daha nice ürünler. Türlü renkleri ve yeni tatları sevenler için Sicilya’nın bu muhteşem çarşıları adeta bir hayal dünyası.

Capo Çarşısı’nın içlerine doğru ilerlerken et tezgahlarına uğruyoruz. Çok fazla derin nefes almamaya çalıştığımız beyaz kiremitli vitrinlerde kancalardan etler sarkıyor. Taze balık ve kalamar tezgahlarının önündeki satıcılar günün mahsullerini hazırlıyorlar. Birkaç kalkan balığı, çok sayıda midye ve yerel halkın çokça sevdiği kılıç balıkları…

Taze yiyecek tezgahlarının arasında, daha fazla sokak lezzetlerinin tadına bakabileceğimiz birçok aşçı tezgâhları keşfettik. Denizden yeni çıkarılıp tezgahlara gelen taze kalamar kızartmalarının ve Sicilya mutfağının en temel atıştırmalıklarından yağda kızartılmış pirinç topları diye tarif edebileceğimiz arancini’nin tadına doyamayacaksınız.

Tüm bu lezzetli ve göz alıcı yemeklerin ötesinde Capo Çarşısı aynı zamanda sokak sanatıyla da dikkatleri üzerine çekiyor. Her köşe başında bir duvar resmiyle karşılaşıyoruz. Bazıları dekoratif olan bu resimlerin bazıları komik bazılarıysa sosyal mesaj içerikli. Tüm bunlar Capo Çarşısı’nı renkli bir şenlik alanına dönüştürüyor.

Dikkatli Olun!

Palermo’nun bu üç ünlü çarşısı insanların oldukça yoğun olduğu yerler. Kalabalıkta insanlar birbirlerine oldukça yakın durmakta, satıcılarla konuşmak ve alışveriş yapabilmek için birbirilerini itip kalkmakta ve zaman zaman yoldan geçen araçlara da yol vermek zorunda kalıyorlar. Tüm bunlar, insanların birbirleri ile çok fazla temas etmelerine ve bu sebeple değerli eşyaların ve paraların aniden kaybolma olasılığına yol açıyor.

Bu güzel çarşıları gezerken her şeyden önce uyanık olmalısınız. Çarşıların ara sokaklarında gezerken kameranıza, telefonunuza ve cüzdanınıza dikkat edin. Eşyalarınızı hiçbir yere koymayın ve ne olur ne olmaz diye yanınızda fazladan nakit bulundurun. Her ne kadar çarşılar tehlikeli yerler olmasa da etrafta bir anlık dikkatsizliğinizden faydalanıp değerli eşyalarınızı çalmayı bekleyen kötü niyetli insanlar olabilir.

Çeviri: Gürkan Çimen

Kaynak traveladdicts

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More