Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

İstanbul’u Beş Günde Nasıl Gezebiliriz?

Türkiye'nin bu en büyük kentinde görülecek o kadar çok şey var ki, yıllardır burada yaşayanlar bile her gün yeni keşifler yaptıklarını söylüyorlar. Ancak, İstanbul'un tüm çekici özelliklerini tanımak için beş günlük bir programla çok iyi bir başlangıç yapabilirsiniz.

Türk manzaraları ve baharatlarının düzenli olarak bulunduğu İstanbul şehir merkezindeki Kapalıçarşı'da gezintiye çıkın
0 3.725

Türkiye’nin bu en büyük kentinde görülecek o kadar çok şey var ki, yıllardır burada yaşayanlar bile her gün yeni keşifler yaptıklarını söylüyorlar. Ancak, İstanbul’un tüm çekici özelliklerini tanımak için beş günlük bir programla çok iyi bir başlangıç yapabilirsiniz. İstanbul’da geçireceğiniz zamanı en iyi şekilde değerlendirmek için rehberimize göz atın.

1. Gün: Vapurlarla tanışın

Daha önce de belirtildiği gibi, İstanbul çok büyük bir şehirdir, bu nedenle birçok semtini tanımak güzel olacaktır. Pek çok ziyaretçi Sultanahmet Camii veya Topkapı Sarayı’na yakın olmak için Sultanahmet civarında konaklamayı isterler, ancak tarihi yarımadadan çıkıp İstanbul’un geri kalanını da görmeyi ihmal etmeyin.

Boğaz’da bir tur teknesi sizi Dolmabahçe Sarayı’nın yanından geçirecek

Bunun en iyi yollarından biri, saat 10:30’da Eminönü Vapur İskelesi’nden kalkan ve size İstanbul’un tamamını denizden oldukça kapsamlı bir şekilde görsel olarak tanıtacak uzun Boğaz gezisine katılmak olacaktır. Vapur arada birkaç iskeleye uğrar, ancak biz son durakta, adını tarihi kalesinden alan küçük bir sahil semti olan Anadoluhisarı’nda inin ve vapur tekrar Eminönü’ne dönmeden önce etrafta dolaşın.

2. Gün: Sultanahmet’i Keşfedin

Yemek arabaları İstanbul’da yaygın bir manzaradır.

Artık İstanbul’un nasıl bir yer olduğunu iyice anladığınıza göre, belli başlı turistik yerleri keşfetme zamanı geldi. Sultanahmet Meydanı’ndan başlayın ve Ayasofya, Sultanahmet Camii ve Yerebatan Sarnıcı’nı ziyaret edin. Diğer önemli turistik yerler arasında Topkapı Sarayı ve Kapalı Çarşı da bulunmaktadır. Müzeleri seviyorsanız, Arkeoloji Müzesi ile Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Tarihi yarımada gününüzün tamamını almadıysa, nefes kesici Kariye Kilisesi’ne gidin ve İstanbul’un en ünlü Osmanlı mutfağı restoranı Asitane Restaurant’da bir şeyler yiyin.

3. Gün: Beyoğlu’nu Keşfedin

İstanbul’un tarihi şaheserlerini izleyerek geçirdiğiniz bütün bir günün ardından Galata Köprüsü’nden karşıya geçin ve şehrin mekânlarını tanıyın. Havalı butikleri, kafeleri ve restoranlarıyla Karaköy semtinden başlayın. Ardından, tüm galerileriyle Tophane’ye çıkın, sonra antikalarıyla ünlü Çukurcuma ve İstanbul’un havalı bohem semti Cihangir’e gidin. Meşhur İstiklal Caddesi’nde bir tur atın, ancak ara sokaklarına da dikkat ettiğinizden emin olun çünkü karşınıza birkaç kilise ve çok sayıda tarihi pasaj çıkabilir.

İlgili Yazılar
İstiklal Caddesi

İstiklal Caddesi’nin sonuna geldiğinizde Galata semtini, özellikle de havalı yerel tasarım butikleriyle Serdar-ı Ekrem Caddesi’ni ve güzel neoklasik binalarıyla Pera’yı keşfedin. Adahan Hotel’in restoranı Cachi’nin terasından muhteşem şehir manzarasını seyrederek günü tamamlayın.

4. Gün: Boğaz’ın Kıyılarını Keşfedin

Pek çok ziyaretçi İstanbul’un Boğaz Kıyılarını pek tanımaz, ancak şehrin en zenginlerinin denize nazır evleri buradadır. Trafiğe takılmamak için metroyla Etiler’e kadar çıkıp buradan aşağı yürüyerek lüks Bebek semtine ve güzel sahil parkının yanı sıra ana caddesinin etrafındaki çok sayıda butik ve kafenin bulunduğu bölgeye ulaşın.

Boğaz’ın yanındaki patikadan Asya ve Avrupa’yı görebilirsiniz.

Buranın favorisi, denizin üzerindeki mükemmel bir balık restoranı olan Bebek Balıkçısı’dır. Caddenin karşısında, şehrin en iyi badem ve Antep fıstığı ezmelerini bulabileceğiniz Meşhur Bebek Badem Ezmecisi’ni de göreceksiniz. Buradan Boğaz kordonunda istediğiniz kadar gezinebilirsiniz, ancak mükemmel balık restoranları ve kokteyl barları nedeniyle oldukça popüler hale gelen Arnavutköy semtini de es geçmeyin.

5. Gün: Adaları Ziyaret Edin

İstanbul’un keşfedilecek onca yerinden başka, bir de adaları vardır. En popüler ada olan Büyükada’da motorlu araçlara izin verilmediğini ve ana ulaşım aracının bisiklet ya da elektrikli faytonlar olduğunu keşfedeceksiniz. Bisiklet kiralayın ve Osmanlı döneminden kalma birçok güzel konağın bulunduğu büyük adayı keşfedin ve hava yeterince sıcaksa, denizde güzel ve serin bir yüzme için birçok plaj kulübünden birine uğramayı ihmal etmeyin.

Büyükada’daki bir tepeden Marmara Denizi manzarası

Daha küçük bir adaya gitmeyi tercih ederseniz, tarihi Rum Ortodoks ruhban okulundan– faaliyette değil ama yine de ziyaret edilebilir – başka güzel eski konaklar ve deniz kenarındaki birçok balık restoranı ile Heybeliada harika bir seçimdir. Burgazada daha da küçüktür ama güzel eski evleri, gizli kiliseleri, plajları ve muhteşem deniz manzarası ve daha da güzel bir gün batımı ile övünen Kalpazankaya Restoranı ile bir başka güzeldir.

Çeviri: Sinan Akbaytürk

Kaynak culture trip

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More