Antik Persler’in Kutsal Kasesi Ölümsüzlük ve Gelecek: Cemşit’in Kadehi (Câm-ı Cem)
Pek çok kişi, İsa'nın Son Akşam Yemeği'nde kullandığı kâse olduğuna inanılan Kutsal Kase'yi duymuştur fakat ya gerçek çok başkaysa...
Pek çok kişi, İsa’nın Son Akşam Yemeği’nde kullandığı kâse olduğuna inanılan Kutsal Kase’yi duymuştur. Efsaneye göre, Kutsal Kâse sonradan Arimathea’lı Joseph’e emanet edilmişti. Joseph, orta çağda Arthur devri ile ilişkilendirildi ve bazıları onun bu kutsal eseri Glastonbury’e götürdüğüne inanıyordu.
Kutsal Kase’nin bulunduğu yer bilinmemekte ve bu mukaddes sanat eseri ile ilgili arayışlar bugün bile sürmektedir.
Sağda: Persepolis’teki bir yarım kabartma.
Ayrıca, Kutsal Kase’nin Tapınak Şövalyeleri tarafından korunduğuna inananlar vardı. Bunlar, kasenin Haçlı seferleri sırasında Tapınak Dağı’ndan ganimet alındığına inanıyorlardı.
Efsanevi Pers Kahramanı Cemşit
Pers mitolojisinde, Kutsal Kase’ye benzeyen gizemli bir sanat eseri ile ilgili hikayeler bulunur. Bu sanat eserine Cemşit’in Kadehi denirdi ve içinde ölümsüzlük iksiri olduğu düşünülürdü. Kadeh, Pers mitlerinde ve efsanelerinde görülen, efsanevi ve mitolojik kahraman Cemşit’e aitti.
Zerdüştçülüğün kutsal kitabı Avesta’da, yaratıcı Tanrı Ahura Mazda, Yima adındaki iyi kalpli bir çobandan, Dünya’dan sorumlu olmasını ister. Yima’nın görevi, tüm canlıların refahını garanti altına almaktır. Yima, yüzyıllarca kral gibi hüküm sürerek iblis ve şeytanlardan kurtulur. Yima’nın hükümdarlığı altında, iyi insanlar asla yaşlanmaz veya hastalanmaz.
Avesta’dan öğrendiğimize göre Yima, yaklaşan bir afetle uğraşmak zorunda ve çeşitli zorluklarla karşılaşıyor. Kral Yima, insanların yok olacağını anlıyor ve tıpkı İncil’deki Nuh gibi, insan türünün hayatta kalmasını sağlama alması gerekiyor. En sağlıklı kadın ve erkeklerle birlikte, her tür hayvan, kuş ve bitkiden ikişer tanesinin hayatta kalabilmek için saklanacağı devasa bir yeraltı mağarası oluşturuyor. Hikâye, İncil’deki Nuh ve Büyük Tufan kadar, Utnapiştim ve Babil Tufanı hikayesine çok benzer. İnsanlığı ortadan kaldıran büyük bir afeti çağrıştıran mitler ve efsaneler dünyanın her köşesinde bulunabilir.
Zaman içerisinde, Avesta’daki kahraman Yima’nın hikayesi gelişti ve Pers mitolojisinde Cemşit olarak yer aldı.
İlgili Yazılar
Cemşit’in pek çok büyük buluşu sağladığına inanılırdı. Ayrıca, birey olarak olağanüstü güçleri elinde bulunduruyordu. Dünyanın dördüncü kralıydı ve bütün meleklerle şeytanların üzerinde yer alıyordu. Kudretli bir kral olarak hüküm sürdüğü zamanlarda hastalıklar yok oldu, uzun yaşam arttı ve insanlar barış içinde bir arada oldular. Aynı zamanda insanlara yol gösterdi; onlara tuğla ile evler inşa etmeyi ve yelkenli gemilerle okyanuslarda yolculuk yapmayı öğretti. İnsanlar tıp bilimini öğrendiler ve parfüm, mücevher ve şarabın nasıl üretileceğini keşfettiler.
Şöhreti ve popülerliği o kadar büyüktü ki; insanlık tarihinin en öne çıkan figürlerinden biri olan Büyük Kiros’un kurduğu Ahameniş İmparatorluğu’nun resmi başkenti Persepolis ile bile ilişkilendirilir oldu. Yüzyıllar boyunca insanlar Persepolis’in Cemşit’in başkenti olduğunu düşündüler ve bölgeye “Taht-ı Cemşid” dediler. Bugün, Persepolis’in aslında Ahameniş krallarının başkenti olduğunu ve Büyük İskender tarafından yıkıldığını biliyoruz.
Cemşit’in Kadehi Gelecek Öngörüsü ve Ölümsüzlük Sunuyordu
Cemşit’in kadehi olağanüstüydü. Kadehteki iksiri içen herkes ölümsüz oluyordu.
Bu sihirli obje, aynı zamanda geleceği görmek için de kullanılabiliyordu. Kehanet kadehine bakan kişi evrenin yedi cennetini ve kadehin açığa çıkarttığı derin gerçekleri görebilirdi.
Zaman zaman kristal bir küre olarak canlandırılan Cemşit kadehinin, Pers İmparatorluğu’nun başarısının anahtarı olduğuna inanılırdı.
Cemşit Kadehi ve Kutsal Kâse birbirlerine benzemekle birlikte, pek çok yönden de farklıydı.
Bazı bilim insanları, Cemşit Kadehi’nin, Kutsal Kâse hikayelerine yol açtığını öne sürmüşlerdir. Tıpkı, Kutsal Kase’yi aramaya devam eden hazine avcıları gibi, pek çok kişi de Cemşit Kadehi’nin yerini bulmaya uğraştı. Ne yazık ki şimdiye kadar hiçbiri başarılı olamadı.
Çeviri: Gamze Kamacı
Kaynak
ancientpages