Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Amasra’nın Kurucusu Kraliçe Amastris

Amasra Kalesi, Amasra Salatası, denizi, kumu, doğası ve Barış Akarsu... Aklımıza ilk bunlar gelse de geçmişini daha detaylı öğrenmek günümüzü aydınlatması açısından oldukça önemli. Sizleri bu keyifli yazı ile baş başa bırakıyoruz.

0 12.505

Kral Lysimachus’un eşi Amastris, Pers ve Greko-Makedon geleneklerinin ne ölçüde iç içe geçtiğini gösteren tartışmasız ilk ve tek Helenistik kraliçedir. Amastris son Pers Kralı III. Darius’un (M.Ö.336‐330) erkek kardeşi olan Oxyathres’in kızıdır. İskender’in generali Kraterus, Heraklea’lı tiran Dionysius ve son olarak da Trakyalı Lysimachus ile evlendi. Paflagonya ‘da adını taşıyan bir şehir kurdu ve kendi portresiyle sikke basan ilk kraliçe oldu.

Amastris üç çocuk annesiydi. Lysimachus’un Arsinoe ile evlenebilmesi için boşandı ve iddiaya göre oğulları tarafından işlerine karıştığı için öldürüldü. Boşanmış olmalarına rağmen, Lysimachus, oğullarını öldürerek eski eşinin intikamını aldı. Araştırmacılar Amastris’i genellikle görmezden geldiler. Hayatının çelişkili detaylarını eski kaynakların sunduğu şekliyle bıraktılar. Bu makale, onun olağanüstü kariyerinin kapsamını yeniden değerlendirmeyi amaçlamaktadır.

Son Ahameniş Prensesi

Son Ahameniş kralı Darius III, Codomannus’un kardeşi Prens Oxyathres’in kızı olan Amastris (MÖ 340 / 339-285) son Ahameniş prensesiydi. Babasıyla ilişkili tek kadın olan Mısırlı bir cariye Timosa’nın Amastris’in annesi olduğu düşünülür.

Büyük İskender, III. Dareius’u Gaugamela Savaşı’nda (MÖ 332) yendikten sonra, Dareius’un ailesi ile birlikte Amastris’i de esir aldı. MÖ 324’te Susa’da Büyük İskender ve komutanlarının da dahil olduğu Makedonyalı soylularla Pers soylularının kızlarının evlendirildiği düğün töreninde Amastris Makedonyalı komutanlardan Krateros ile evlendirildi.

Halefler çağında Helenistik dünya haritası (MÖ 300), William R. Shepherd (1923), S. 18. Trakya, Karadeniz’in güneybatı kıyısında yer almaktadır. Güney kıyısında (modern Türkiye’nin kuzey kıyısı) Bitinya ve Paflagonia yer alır.

Böylece Amastris Makedonya sarayına geldi.  Büyük İskender’in ölümünün ardından Krateros, Antipatros’un kızı Phila ile evlenmek için Amastris’ten ayrıldı. (M.Ö. 323‐322) Oldukça kısa süren bu ilk evliliğinin    ardından Amastris, Krateros’un onayını alarak  Herakleia Tiranı Dionysios ile evlendi ve Herakleia Pontike’ye yerleşti.

Tarihçiler, kendini Makedon geleneğine adamış olan Krateros’un naip Antipatros’un kızı Phila ile evlenmek için Amastris’den boşandığını iddia ediyorlar. Aslında Makedon soyluları arasında çok eşlilik normaldi ve Krateros’un diğer bir kadın ile evlenmek için boşanmasına gerek yoktu. Tarihi belgeler Amastris’in Kraterus’un rızasıyla Herakleia Pontike’li tiran Dionysius’la (yaklaşık MÖ 360-305) evlendiğini, terk edilmediğini ima eder.

Herakleia’nın Dionysius’u

Amastris, Clearchus, Oxyathres ve Amastris, adlarında üç çocuk doğurdu. Verilen isimler onun Pers prensesi olarak yüksek itibara sahip olduğunun göstergesidir. Dionysius, Granicus’taki savaşta (M.Ö. 334) Pers gücünün çöküşünden sonra Bitinya’daki etki alanını daha da genişletmek için evliliğinden yararlandı. Amastris, Dionysius’a Pers soylularının içsel işleyişi hakkında değerli bilgiler sundu.

Bir Pers prensesi ile evlenmesi birçok açıdan Dionysius’a büyük üstünlük sağladı. Antik tarihçi Memnon, Dionysius’un Amastris ile evliliği sayesinde, gücünü ve servetini arttırdığını ülkesinin sınırlarını genişlettiğini ve tebaasının refahını iyileştirdiğini yazar.

Amastris tarafından çıkarılan bu sikkenin ön yüzünde tasvirler için çeşitli açıklamalar yapılmıştır. (miras 3061, 7 Ocak 2018, lot 29140). Bu portre ve tahttaki tanrıça, Amastris’in doğrudan bir portresi olmayabilir; ancak bir kadının kraliçe olarak hüküm sürdüğü iddiasını ifade eder. Fotoğraf David S. Michaels’ın izniyle, miras Müzayedeleri.

Dionysius muazzam bir şekilde oburdu. Bir yemekte boğazının tıkandığını ve doktorların büyük iğnelerle boğazını delerek hayatta kalmasını sağlamaya çalışırken boğularak 55 yaşında öldüğü söylenir. Ölümünden önce (305 MÖ) Dionysius reşit olmayan oğulları Clearchus ve Oxyathres için Amastris’i naip olarak belirlemişti.

Ölürken krallığın yönetimini kendisinden sonra tahta çıkacak olan oğullarının yerine vekalet etmesi amacıyla Amastris’e bıraktı. Amastris başlangıçta Antigonos’un desteği ile yönetimini sürdürdü. Antigonus’un desteği, halef krallar Cassander, Ptolemy, Seleucus ve Lysimachus’un kendisine karşı büyük koalisyonu oluşturana kadar sürdü. Büyük koalisyon baskısını arttırırken sürpriz bir şekilde Lysimakhos ile üçüncü evliliğini yaptı.

Trakya Kralı Lysimachus

Amastris, Herakleia’da üç yıl iktidarda kaldı. Lysimachus (MÖ 355-281), İskender’in ölümünden sonra (MÖ 323) Trakya’yı aldı. Diğer Halefler gibi (yaklaşık MÖ 305) krallık iddia etti ve kral olduktan sonra hakimiyet alanını genişletmeye karar verdi. Böylece Hellespontos’u ele geçirdi. MÖ 302’de Küçük Asya’yı işgal etti. Antik tarihçi Diodorus şöyle anlatıyor:

Koalisyon güçlerinin baskısının artması sonucu yaptığı evlilik, kararın politik olduğunu gösteriyor.  Lysimachus ile evlenmesinin avantajı Herakleia’nın ilhakından kaçınmak hem kendi hem de çocuklarının konumunu güvence altına almaktı.

Lysimachus, muhalif Antigonus’a karşı desteğe ihtiyacı vardı. Amastris ile evliliği bölgede askeri bir çatışma olasılığını ve garnizon ihtiyacını ortadan kaldırdı. Amastris’in Ahameniş İmparatorluğu’ndaki Pers soylularla ilişki sağlaması hazine değerindeydi.

Antigonus’un öldürüldüğü Ipsus Savaşı’ndan (MÖ 301) sonra Lysimachus, Amastris’i Lidya’nın başkenti Sardis’e çağırdı. Babasının ardından Clearchus Herakleia Pontica’nın hükümdarı oldu. Daha sonra bu gücü küçük kardeşi Oxyathres ile paylaşacaktı.

Bundan sonra Lysimachus’un Mısır firavunu Ptolemy I ‘in kızı Arsinoe ile evlendiği görülüyor. (MÖ 300/299) Çoğu araştırmacı, Lysimachus’un tek eşli olduğunu ve bu nedenle Amastris’den boşandığını iddia ediyor. Bu konuda net olan Amastris’in sonunda Herakleia’ya geri döndüğüdür.

Amastris’in sikkelerinin ön ve arka yüzü Farsça ve Helenistik kültürlerinden alınan ilhamı göstermektedir. Sol yüz Pers, sağ yüz Helenistik kültürü betimler. (MÖ 478-387) (Nomos 1, 5 Mayıs 2009, lot 107); (CNG 108, 16 Mayıs 2018, lot 42). Fotoğraflar klasik Nümismatik grup olan Victor England’ın izniyle.

Bitinya’dan Paflagonya’ya

Kraliçeler normalde kralın aile meclisini terk etmezlerdi. Eşlerin kocalarıyla birlikte yaşamaları gerekirdi.  Amastris, başlangıçta Sardis’te ikamet etti. Lysimachus, yeni eşi Arsinoe’yi Efes’teki kraliyet temsilcisi olarak atadı.

Lysimachus, Amastris’i elinde tutmasının çıkarına olacağını biliyordu. Bu nedenle Amastris için kendi adına hüküm sürmesi için Pontus kıyılarında Amastris’i kurdu.

Amastris’in Herakleia’ya geri dönüşü oğullarının psikolojilerini alt üst etti. Onun varlığı şehrin kontrolünü yeniden ele geçirdiği anlamına geliyordu. Lysimachus’un rızası olmadan bunu yapamazdı. Gerçekten de geri döndüğünde şehri canlandırdığı söylenir. Daha sonra Paflagonya sahilinde Herakleia ile Sinop arasındaki Partenius Nehri’nin (Bartın Çayı) yanında kendi adına (günümüz Amasra) yeni bir şehir kurdu. Ayrıca Amastris, “Basilissês Amastrios” adı altında gümüş sikkeler çıkardı. Basillisa kelimesi geniş anlamda “kraliyet kadını” veya “kraliçe” anlamına gelir.

İlgili Yazılar

Demetrius’un karısı Phila basilissa, (yaklaşık MÖ 305/304) unvanını alan ilk kadındı; ama yaşayan bir kadın adına basılan ilk sikkeler Amastris içindi. Bu kadın otoritesinin cesur bir ifadesiydi.

Günümüz Amasra merkezindeki havuz

İranlı Amastris’in bir kral karısı olmasından öte, bir kadının hükümdar olarak yönetimde olması dikkate değerdi. Doğuştan asildi. Lysimachus, Amastris’in Paflagonya kıyılarında kraliçe olarak hüküm sürmesini kendisinin istemiş olduğu düşünülüyor.

Amastris’in gümüş sikkelerin ön yüzünde defne çelengi ile süslenmiş, Frig ya da Pers tipi bir başlık takan genç bir kafa figürü bulunur. Portre çeşitli şekillerde Attis, Men, Mithras, Perseus, Amazon kadınları ve Amastris’in kendisine atfedilmiştir.

Ön yüzünde, yastıklı bir tahtta oturan, solunda çiçek bir asayı tutan örtülü bir kadın figürü vardır. Uzatılmış sağ elinin avucunda kanatlı Eros ve Nike tutar. Eros heykelciği Helios’a bir şerit, Nike heykelciği kadına bir çelenk sunar. Tahta oturan kadın Afrodit, Anaïtis (Anahita), İnanna (İştar) ve yine kraliçenin kendisi olarak tanımlanmaktadır.

Genç portrede yer alan başlık, Frig tipinden ziyade bir Fars şapkasını temsil etmektedir. Bu başlık, Ahameniş İmparatorluğu’nun sikkelerinde düzenli olarak görülür. Amastris’in madeni parasının ön yüzü böylece kraliçenin kralın temsilcisi olarak hükmetme hakkını ifade eder. Kısacası Amastris bu sikkelerde hem Yunan hem de Pers kültürünü simgelemiştir.

Pers ve Helenistik ideolojilerde, Eros ‘un Helios’a sunduğu kafa bandı, kraliyet ayrıcalığını yönetmeye işaret eden bir özelliktir. Güneş tanrısının ışık saçan kafası,  Mithra ile ilgisi olduğu şeklinde yorumlanabilir.

Günümüz Amasra kenti

Ölümü ve Sonrası

Amastris’in Lysimachus’un Herakleia’da kontrolü ele geçirmesinin, yeni bir şehir kurması ve otoritesini ilan etmesinin en az on altı türden para basmasının üzerinden kaç yıl geçtiği bilinmemektedir. (Muhtemelen beş ila on yıl arasında)  Clearches ve Oxyathres kardeşler Amasris  ve Lysimachus ile bir uzlaşmaya varamamış olmalılar. Kardeşler bağımsızlıklarını ilan etmek için annelerini denizde boğarak öldürdüler.

Amastris öldükten sonra (yaklaşık MÖ 285), Lysimachus, Clearchus ve Oxyathres’in ardıllığını onaylar gibi Herakleia’ya geldi. Her zamanki “dostluğunu” ve “babacan sevgisini” gösterdi. Ani bir kararla anne katilleri olan oğullarını öldürerek Amastris’in intikamını aldı. Lysimachus, Herakleia tiranlığını demokratik bir hükümet şekline çevirdi. Buradaki hazineleri alıp Trakya’ya döndü.

Hanedan düzeyindeki evlilikler kişisel amaçlardan ziyade pragmatik ve diplomatiktir.   İskender ve onun halefleri sevgi uğruna evlenmediler. Tabii ki sevgi veya çekicilik rolü oynamış olabilir ama gerçek evlilik nedenleri hiçbir zaman sevgi olmadı. Romantizmi ön plana çıkaran belgeler Helenistik hanedanın uygulamalarını anlamamızı ciddi şekilde engelliyor. Kralların sözde tek eşliliğiyle ilgili bilgiler yanlış değerlendirmeye neden oluyor.

Diğer Halefler gibi, Lysimachus da krallığını kendisinin ve eşlerinin adını taşıyan yerleşim yerleri oluşturarak hanedanın ihtişamını yaymaya çalıştı. Amastris kentine ek olarak Trakya’da Lysimachea (Gelibolu), Bitinya’da Nicaea ve Efes bölgesinde Arsinoea kurulmuştur. Şehirler, ekonomik ve askeri işlevlere ek olarak ideolojik amaçlara hizmet etmiştir. Krallığın dört bir yanında şehirler kurmak ve eşlerinin adlarına basılan sikkeleri dolaşıma sunmak kraliyet ailesinin ihtişamını artırmak için bir hanedan politikasıydı.

Günümüzde bulunan tapınak kalıntıları

Özetle, Amastris üçüncü yüzyılın başlarında iktidara ve üne kavuştu ve gerçek anlamda ilk Helenistik kraliçeydi. Onun dışında hiçbir Helenistik kraliçe kendi adına şehir kurmadı, yaşarken madeni para basmadı ve hiçbiri onun gibi Pers kökenli değildi.

Çelişkili olsa da ondan geriye kalan belgeler incelendiğinde Amastris’in hayatının yeniden değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır. O, hanedan içinde bir piyon olmadı. Olağanüstü kariyeri, ölümünün koşulları ve evlendiği erkekler onu müthiş bir kadın olduğunu ortaya koydu.

Tapınak alanı

Not: Bu makale, Eran Almagor, Tim Howe ve Borja Antela-Bernadez tarafından St. Andrews Üniversitesi’nde düzenlenen 11. Kelt Klasikleri Konferansı’nda düzenlenen The Long Third Century BCE panelinde verilen aynı başlığın bir özetidir. (11-14 Temmuz 2018).

Konu ile ilgili daha detaylı okumalar için kitap önerileri aşağıda listelenmiştir:

Stanley M. Burstein, Helenizm Karakolu: Karadeniz’de Heraklea’nın Ortaya Çıkışı (1976).

François de Callataÿ, “Le premier monnayage de la cité d’Amastris (Paphlagonie)”, 83 Schweizerische numismatische Rundschau (2004), s. 57-86.

Helen S. Lund, Lysimachus: Erken Helenistik Krallığı Üzerine Bir Çalışma (1992).

Christian Marek, “Amastris: Tarih, Topografi, Arkeolojik Kalıntılar”, MDAI (I): Istanbuler Mitteilungen des deutschen archäologischen Instituts 39 (1989), s. 373-389.

Branko F. van Oppen de Ruiter, “Susa evlilikleri: tarih yazımıyla ilgili bir not”, Ancient Society 44 (2014), s. 25-41.

Çeviri: Bülent Pekardan

Kaynak Ancient World Magazine

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More