Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Olympia Zeus Tapınağı Gezi Rehberi

Atina'nın merkezindeki Akropolis'in aşağısında devasa bir arkeolojik alanı kapsayan bu yapı bir zamanlar antik dünyanın en büyük tapınağıydı. Esasen tapınak Olimposlu Zeus'u onurlandırmak için inşa edilmemişti. Hatta tapınak gerçekte Yunanlara bile ait değildi.

0 2.564

Olimpos Zeus Tapınağı’nın inşası yaklaşık 650 yıl sürdü. Atina’nın merkezindeki Akropolis’in aşağısında devasa bir arkeolojik alanı kapsayan bu yapı bir zamanlar antik dünyanın en büyük tapınağıydı. Esasen tapınak Olimposlu Zeus’u onurlandırmak için inşa edilmemişti. Hatta tapınak gerçekte Yunanlara bile ait değildi.

Atina’daki Olimpos Zeus Tapınağı’nın olduğu alan Olympeion olarak da bilinir. Akropolis’in hemen güneydoğusunda 15 dönümlük arkeolojik bir parktır. Yalnızca 100 yıl süren ihtişamının zirvesindeyken, 104 adet sütundan oluşan bu muazzam yapı yaklaşık 17 metre yüksekliğe ulaşıyordu. Tepelerinde özenle oyularak işlenmiş korint düzenlerinin bulunduğu sütunların her biri, 1,70 metre çapında ve yaklaşık 5 metre yüksekliğindeydi. Yivli sütunların her biri 20 oluğa sahipti ve bu oluklar uzunluk boyunca her biri 20’şer adet çift sıra; uçlara gelirken de her biri 8’er adet üçlü sıraya sahip olacak şekilde düzenlenmişti.

Başka bir açıdan bakıldığında ise, tapınak 110 metre uzunluğunda ve 43 metre genişliğindeydi. Tapınağın içinde eşit büyüklükte iki adet heykel bulunuyordu. Fildişi ve altından yapılan bu heykellerden biri Zeus’a, diğeri ise kendisini tanrı olarak göre Roma İmparatoru Hadrian’a aitti.

Bugün söz konusu arkeolojik alanı ziyaret ederseniz, bu muazzam tapınağın şeklini görmek için hayal gücünüzü fazlasıyla kullanmanız gerekecek. Zira Yunanistan’daki hatta muhtemelen o dönem için dünyadaki en büyük tapınaktan geriye kalan tek şey 15 tanesi ayakta, 1 tanesi de rüzgarla yıkılmış olmak üzere toplam 16 adet sütun.

Görülmesi Gereken Diğer Yerler

Site alanı başlangıçta Ilissos Nehri ile çevriliydi. Günümüzde bu nehir muhtemelen yeraltı kanallarına karışmıştır. Parilissia Mabetleri olarak bilinen çeşitli titanlara, tanrılara ve perilere adanmış yapılar, şehrin kenarında ağaçlarla çevrili dini bir merkez yaratacak şekilde nehir boyunca sıralanmışlardı.

Yüzyıllar boyunca, Olympeion aynı zamanda Roma hamamlarını, klasik evleri, 5. yüzyıla ait bir bazilikayı ve şehir surlarının bir parçasını da kapsayan geniş bir alandı. Bu yapıların bir kısmının kalıntıları site içinde ya da sitenin hemen dışında ziyaret edilebilir.

Günümüzde tapınağın kalıntılarının olduğu alan Atina’nın en nadir sessiz köşelerinden biridir. Kendi haline bırakılmış doğa, nispeten daha bakımsız çalılar ve ağaçlarla çevrili bu ortamda tapınakların ve mabetlerin arasında dolaşarak nehir kenarına inşa edilmiş bu kutsal alanı gözünüzde ilk haliyle canlandırabilirsiniz. Ana tapınağın kenarlarında ve köşelerinde şunlar dikkatinizi çekebilir:

  • Delfi Apollonu’na adanmış bir Dor Tapınağı
  • Geniş bir avlu ve MÖ 500’den kalma odaların hatlarının bulunduğu Delfi Mahkemesi. Bu mahkeme alanı, Atinalıların adil olduklarına inandıkları cinayetlerin kararının verildiği yerdi.
  • İsmini Atinalı bir devlet adamından alan ve MÖ 5. yüzyılda savaşçı Perslere karşı savunma amacıyla inşa edilen Themistoclean Surları’nın kapıları.
  • Hadrianus Kemeri, yaklaşık 18 metre uzunluğunda anıtsal bir çift kemerdir. Hem Hadrian’a hem de efsanevi kahraman ve Atina’nın kurucusu Theseus’a adanmıştır. Kemer, alanın kuzeybatı köşesindeki tapınak bölgesinin duvarlarının hemen dışındadır.

Tapınak alanının doğu kenarı boyunca ağaçların arasından geçen yolu kullanarak, bir zamanlar nehir kenarında var olan alanı ve kutsal koruluğu bulabilirsiniz. Ağaçların, tamburlanmış taşların ve yapı temellerin arasında şunlar dikkatinizi çekebilir.

  • Zeus’un babası ve annesi olan Kronos ile Rhea’ya adanmış küçük bir tapınak
  • Yeryüzünü simgeleyen Gaia’ya adanmış kayalık bir yamaç
  • Ilissos nehrinin yakınlarında kurulan Parilissia Mabetlerinin kalıntıları. Burada eski Atinalılar nehrin tanrılarına dua etmeye  ve belki de yeraltı tanrılarına adak sunmaya gelirlerdi.
  • Alanın en uzak güneybatı köşesinde, Aghia Fotini Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Kilisenin hemen arkasında, gölgede, subtropikal bitkilerin arasında gizlenmiş Pan’ın görüntüsüne benzetebileceğiniz dikey bir kaya yüzü var. Hatta fark etmeksizin Ilissos ırmağının akan küçük bir kısmına denk gelebilirsiniz.

Bilmeniz Gerekenler

İlgili Yazılar
  • Atina’dan Nasıl Ulaşılır: Her ne kadar gezi rehberleri Zeus Tapınağı’nın Atina’nın tam ortasında olduğu için gözden kaçırmanın imkânsız olduğunu söyleseler de durum pek de öyle değil. Çünkü etkileyici tapınak kalıntılarının etrafında bir sürü park bulunuyor. Bu sebeple, öncelikle sitenin kuzey tarafındaki Vassilissis Olgas caddesine doğru yönelin. Atina Tenis Kulübü ile sitenin girişi ve bilet gişesi arasında küçük bir park alanı ve bir yol var. Burası parkın batı yakasındaki Andrea Siggrou caddesi üzerinde Hadrian Kapısı’nın yakınlarındaki turist durağına yaklaşık 200 metre mesafededir. Site alanının etrafı ya çitle çevrili ya da duvarla çevrili olduğundan, site boyunca başka herhangi bir yol aramakla zamanınızı kaybetmeyin.
  • Ziyaret Saatleri: Ekim ile Mayıs arasında sabah 08.00’den 15.00’e kadar; Mayıs ile Eylül arasında ise sabah 08.00’den 20.00’e kadar her gün ziyarete açıktır. 1 Ocak, 25 Mart, Paskalya Pazarı, Noel Günü ve 26 Aralık Hediyeleşme Günlerinde ziyarete kapalıdır.
  • Bilet Fiyatları: Tam bilet fiyatı 6€. Atina’daki diğer müzeleri ve anıt yerlerini de gezmeyi planlıyorsanız 30€ ile özel bilet paketlerinden faydalanabilirsiniz. Beş gün geçerliliği olan bu biletlere; Akropolis, Atina Agorası, Arkeoloji Müzesi, Atina Agora Müzesi, Akropolis’in kuzey ve güney yamaçları ve Atina çevresindeki birkaç site alanı dahildir.
  • Tavsiyeler: Yanınızda bir şişe su bulundurmayı ve şapka takmayı ihmal etmeyin çünkü tek gölgelik alan site alanının en uzak köşelerinde.

Olimpos Zeus Tapınağı’nın Tarihi

Olimpos Zeus Tapınağı’ndan Akropolis’in yukarısında Athena’ya adanmış Partenon’a doğru bakın. Atina’nın, Olimpos tanrılarının kralı Zeus tarafından pek önemsenmeyen bir şehir olduğunu hemen fark edeceksiniz. Bu sebeple, tapınak yapılmaya başlandığında Olimpos ön adı olmadan direkt olarak Zeus’a adanmıştı. Belki de inşasının 650 yıl sürmesinin sebeplerinden biri de budur.

Yeraltı tanrıları için ibadet ve adak yeri ve daha sonraları Zeus için bir açık hava mabedi olan alanın üzerine kurulan tapınağın inşasına MÖ 550 dolaylarında Atinalı tiran Peisistratus tarafından başlanıldı. İlk olarak inşanın projesi, görece daha basit Dor sütunlarıyla tapınağı kumtaşından inşa etmekti. Tiran MÖ 527 yıllında ölünce, proje de rafa kaldırıldı ve inşaat yıkıldı.

Daha sonra babası gibi bir tiran olan Hippias tarafından daha büyük ve çok daha ayrıntılı bir yapı planlanarak proje tekrar hayata geçirildi. Ancak onun da MÖ 510 yılında tahttan indirilip, Atina dışına sürülmesiyle proje bir kez daha terk edildi. Devam eden 300 yıl boyunca ise hiç kimse tarafından yapıya dokunmadı.

Olayın ilginç bir de kültürel yanı var, görünüşe göre Atinalılar görkemli anıtların inşasına pek sıcak bakmıyorlardı. Bunun sebebi, Aristoteles’in aktardığına göre tiranlar halkın isyan edecek zamanları, enerjileri ve paraları kalmasın diye onları böyle büyük projelere mahkûm ediyorlardı. Tapınak yüzlerce yıl sonra, Roma’nın kuklası ve Yahudilerin Hanuka Hikayesi’nin de baş kötü karakteri olan Yunan kral  IV. Antiokhos tarafından ele geçirildi.

Nihayetinde, tapınağın inşasını bitirmek Romalılar kaldı. İmparator Hadrian şimdiki Korint başlıklı mermerlerle yapılmış ve Zeus adının önüne “Olimpos” unvanını ekleterek tapınağı MS 125 yılında tamamladı. (Kral büyük yapılar inşa etmeyi severdi. İngiltere’yi doğu-batı yönünde ikiye ayıran Hadrian Duvarı gibi.). Sonunda yapı Yunanistan’ın en büyük tapınağıydı ve dünyanın en büyük dini heykellerinden birine ev sahipliği yapıyordu.

Ancak ihtişamı çok uzun sürmedi. 100 yıl sonra barbarlar tarafından istila edildi. Fildişi ve altından yapılan heykeller yağmalandı ve her yeri yakıp yıktılar. Tapınak bir daha hiçbir zaman tamir edilmedi ve kalıntıları şehrin çevresinde inşaat malzemeleri olarak kullanıldı.

Tapınağın modellemesi

Yakında Görülecek Yerler

Ayrıca yürüme mesafesinde olan şu yerleri de ziyaret edebilirsiniz:

  • Akropolis: Yaklaşık bir buçuk kilometre mesafede
  • Akropolis Müzesi: 800 metre ya da 10 dakikalık yürüme mesafesinde.
  • Monastiraki Bit Pazarı: Bir buçuk kilometre mesafede.
  • Sintagma Meydanı: Atina’nın yönetim, seremoni ve turizm merkezi.
  • Plaka: Hadrian Kemeri’nin batısında, caddenin hemen karşısında.

Çeviri: Gürkan Çimen

Kaynak tripsavy

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More