Kolomb Öncesi Dönemde Amerika’da Deniz Aşırı Ticaret -Bölüm 1-
Amerika filleri, mısır mumyaları ve mimari benzerlikler... Aslında Antik Amerika ile etkileşim sandığımızdan çok daha fazla. Keyifli okumalar.
Antik uygarlıklar her geçen yıl bize daha da gelişmiş olduklarını kanıtlıyorlar, çünkü yeni keşifler gerçekten ne kadar karmaşık olduklarını göstermeye devam ediyor.
Fakat, atalarımızın büyük çaplı deniz yolculukları yapabildikleri düşüncesi bazı insanlar için hala ihtimal dışı görünüyor. Ancak binlerce yıl önce, Fenikeliler aylarca teknelerinde yaşayıp yıldızlar eşliğinde mükemmel deniz yolculukları yapabiliyorlardı. Nitekim, büyük antik kültürlerin hepsi yüzlerce büyük, gelişmiş gemi ve bol insan gücünün yanı sıra yetenekli gemicilere sahipti. Öyleyse, neden haritada görünmeyen yerleri keşfetmiyoruz?
Antik Sırlar Hakkında Tüm Yazılarımıza Buradan Ulaşabilirsiniz
Amerika’daki Filler
Amerikalılar için yerli bir hayvan olmamasına rağmen filler, Kuzey ve Güney Amerika sakinleri tarafından bir çeşit araç olarak kullanılırdı.
1885’de bir Yerli Amerikan bölgesinde ortaya çıkarılan Montezuma Vadisi Kavanozu ve 1910’da Floransa Vista’da bulunan Yerli Amerikan kalıntıları arasında keşfedilen Fil levhaları buna örnek olarak verilebilir.
Antik Mali imparatorluğun Vai el yazmasını Fil levhalarında görebilmek mümkün. Antik Mali imparatorluğunun kayıtları, tarihin farklı dönemlerinde batı okyanusundaki birçok gezinin detaylarını bize gösteriyor. 1528’de New Mexico’yu keşfettiğinde, İspanyol kâşif Cabeza de Vaca, koyu tenli ve kızıl derili halkın farklı gruplarını ayrıntılı olarak anlatmıştı. Bu gruplardan birine Mendika adı verildi. İlginçtir ki, Mali imparatorluğunu kuranlar da Mendikalardır.
Mali imparatorluğunun Amerika’yla etkileşime girdiği su götürmez bir gerçek. Nihayetinde, Mali imparatorluğu dünyanın en güçlü ve gelişmiş imparatorluklarından biriydi. 1300’lerde batıda ticaret yapan denizcilerle ilgili kaydedilen kayıtlara göre, 200 gemilik bir sefer ve daha sonra dönemin imparatoru Mansa Abubakari tarafından binlerce kişilik bir keşif gezisi gerçekleştirilmiş. Ayrıca, bu dönemde Mali imparatorluğunun böyle devasa güç üretebilecek kadar kuvvetli bir imparatorluk olduğu biliniyor. Fakat daha da önemlisi şu ki, Güney Ekvatoral Akım, Mali İmparatorluğu’nun gemilerini Amerika’ya doğru sürükledi.
Amerika’da Yapılan Arkeolojik Keşifleri Merak Ediyorsanız Tıklayın
Mali imparatorluğu ve diğer büyük Afrika imparatorluklarının eski çağlarda Amerika’ya yaptığı seferler boyunca yanlarında fil getirdikleri görülüyor. Fil, Mali imparatorluğu için birincil yük hayvanıydı ve filler gemilerinin üzerinde dünyanın çeşitli yerlerine taşındığından, bazılarının Atlantik’teki gezilere katıldığı düşünülüyor. Her ne kadar fillerin kendileri yolculuğa çıkmasalar da, Mali denizcileri kesinlikle bu ikonik yaratıkları gezilerinde unutmamışlardır.
İlginçtir ki, Kuzey Amerika’daki yerli kabileler fillere benzeyen canlılarla ilgili efsanelere sahiptir.
Fillerin diğer örneklerini Maya yazı ve heykellerinde, Olmec seramiğinde ve Ekvator’un güneyinden itibaren metal levhalarda görebilmek mümkün.
Antik Mayalar Hakkında Tüm Bilgilere Buradan Ulaşabilirsiniz
Mısır Mumyalarında Bulunan Amerika Kıtası İlaçları
Svetla Balabanova, Mısır yönetici sınıfından Lady Henut Taui’nin mumyalanmış kalıntılarını incelerken, hem koka hem de tütün izlerine rastladı. Bu anında çok şaşırtıcı bir bulgu haline geldi çünkü bu ürünler Columbus gelene kadar Amerika dışında yetiştirilmiyordu.
Bu keşif, akademi camiasında bir fitili ateşledi ve mumyanın gerçek olmadığı varsayıldı. Fakat kapsamlı bir analiz sonucunda bulgunun gerçek olduğu kabul edildi.
Amerika’ya ulaşmak ve onlarla ticaret edebilmek, Mısırlılar için hep imkansız olarak görüldü. 250 kişiyi hayvan, gıda ve ticaret malları ile birlikte taşıyabilen büyük gemiler geliştirdikleri bilinen Mısırlılar ayrıca Fenikeliler ile yakından çalışmışlardır ve antik dünyanın en büyük denizcileri olarak bilinirler.
Antik Mısır İnsanları Hakkında Bilinmeyen Gerçekler
Antik Amerika Mimarisi
Güneybatı Amerika’daki uçurum konutları Batı Afrika’da bulunanlarla çarpıcı bir benzerlik taşıyor.
Mali imparatorluğu ya da içerisindeki gruplar, batı Afrika’da bulunan uçurum konutlarını inşa ettiler, aynı zamanda Anasazi’nin de Güneybatı Amerika’da bulunan uçurum konutlarının çoğunu inşa ettiği bilinmektedir. Ancak, sadece resimlere bakarak hangi kalıntıların nereye ait olduğunu söyleyebilmek pek mümkün değil. Yapı tarzı, seçilen yerler ve kullanılan malzemeler aynı. Amerikan kalıntılarının (Örneğin; Palatki) çoğunun Mali imparatorluğu döneminde Atlantik’teki gezilerin gerçekleştiğini gösteren kayıtlar sırasından kaldığı düşünülüyor.
Buna ek olarak, Mali el yazması ve petroglifler yalnızca çevredeki bölgede değil, aynı zamanda bu uçurum konutları alanlarında da bulunmuştur. [Antropolog ve Dilbilimci Dr. Clyde Winters’ın çalışmalarına, Güneybatı Amerika’daki Afrika el yazması ve petrogliflerinin kapsamlı bir anketi ve analizi için bakınız).
Yazının 2. Bölümünü Okumak İçin Tıklayınız
Çeviri: Özge Sertbaş
bunların fil değil de “mamut” olma ihtimali var mı acaba?