İnsanlar Yazıyı Nasıl Keşfetti – Dört Farklı Dönem
Yazı, bağımsız olarak, Mezopotamya’da, Mısır’da, Çin’de ve Mezoamerika’da olmak üzere an az dört kere icat edilmiştir. Bu uygarlıkların el yazıları günümüze kadar bozulmamış olarak geldikleri kabul edilir.
Yaklaşık 5,000 yıl önce, 30 adet keçi Sümerliler tarafından takas edildi. İşlemi kayda geçirmek için, neredeyse bir post-it büyüklüğünde olan bir kil tablete, işlemin faturası oyuldu. Basit geometrik işaretler çiftlik hayvanlarını ve erzakları temsil ediyordu. Dairelerin içindeki çentikler ise miktarı gösteriyordu.
Faturaları şu an bir müzede sergilendiğini görseler, ne kadar şaşıracaklarını bir düşünün.
Bu ilk yazılı metinler “yazı nasıl icat edildi?” sorusunu gündeme getiriyor.
Bu sorunun en az dört ayrı cevabı var. Çünkü yazı, bağımsız olarak, Mezopotamya’da, Mısır’da, Çin’de ve Mezoamerika’da olmak üzere an az dört kere icat edilmiştir. Bu uygarlıkların el yazıları günümüze kadar bozulmamış olarak geldikleri kabul edilir ya da diğer bir yazılı kültüre maruz kalmamış toplumlar tarafından sıfırdan geliştirilmişlerdir. Diğer bütün yazı sistemleri bu dörtlüden çıktıkları düşünülmektedir.
Gelecekteki araştırmalarla birlikte, eğer ki arkeologlar bu kültürlerin birinin, diğerinin yazı sistemini kopyaladığını bulurlarsa, eski zamana ait yazıtların sayılarında azalma görülebilir. Ve bu sayı yükseledebilir, eğer başka yazı sistemleri bulunabilirse. Ancak görünüşe bakılırsa, birçok uzmana göre, sadece bu dört yazıtın bağımsız kökenleri var.
Hakiki Yazının Adımları
Arkeologların, başarılı bir av ya da ayın evrelerinin kayıtlara geçtiği çeteleler olduğuna inandıkları 10,000 yaşından fazla olan kemikler, peşpeşe gerçekleşen kazılar sayesinde Taş Devri arazisinde bulundu.
Hakiki yazıdan önce insanlar fikirlerini ve bilgileri farklı şekillerde kayda geçerlerdi. Örneğin, olaylar tasvir etmek için resim çizerlerdi ya da gelişen olayları kayda geçmek için çetele tutarlardı. Ve günümüzde, hakiki yazının ortaya çıkışından yıllar sonra, müzik notaları, matematik sembolleri ve IKEA mobilyaları kurmak için kullandığımız talimatlar gibi alternatif sistemler geçerliliklerini sürdürmekteler.
Bu sistemler bazı kavramları yazıdan daha etkili ve verimli bir şekilde aktarabiliyorlar. Ancak, belirli çeşit bilgilerle sınırlılar ve gündelik konuşmayı kelimesi kelimesine aktaramıyorlar.
Gündelik konuşmayı temsil eden işaretler sistemi fikri ayrı kültürlerde ve farklı zamanlarda ortaya çıktı.: M.Ö 3200 yılında Mezopotamya ve Mısır’da, M.Ö 1200 yılında Çin’de ve MÖ 400 yılında da Mezoamerika’da. Bu yazıtların tarihi değişiklik gösterse de her biri benzer gelişim süreçlerinden geçmişlerdir.
En eski metinler belirli bir bağlamda günümüze ulaşmıştır, Mezopotamya’daki ekonomik alışverişler ya da Çin’deki kutsama rituelleri gibi. İlk karakterler, tam olarak neyi kastettiğini tasvir eden görsel işaretlerdi. Mesela, antik Çin yazıtında, “balık” anlaşılabilir bir balık resmiyle temsil ediliyordu. Bazı işaretler ise, insanların zaten aşina olduğu amblemler ve seramik motifler gibi önceden de var olan sembolik sistemlerden ödünç alındı.
Zamanla ikonik karakterler daha stilize hale büründüler ki böylelikle onları yazmak daha kolay bir hal aldı. Daha önce bahsettiğimiz “balık” işareti zaman içinde balıksallığını yitirdi, en sonunda da şu an ki halini aldı: 魚 üstte bir kanca ve aşağıya doğru yayılan dört çapraz çizgi.
Bir diğer önemli adım ise, bazı karakterler, kelimelerden ziyade, sesleri tarif etmeye başladılar. Bu geçişi Rebus İlkesi mümkün kıldı: görsel olarak tasviri zor olan bir sözcüğü sesteşiyle değiştirmek, yani “cebir” kelimesini kullanmak yerine “c1” yazmak buna bir örnektir.
Yenilik çağlarıyla birlikte, el yazısı zamanla günlük konuşmayı kayıt altına alabilecek noktaya ulaştı. Bu da yazmayı, hakiki işlevinden çok daha uzaklara itti, onu tarihi, edebiyatı ve mesajları kayıt altına alabilen bir araç haline getirdi.
Komşu kültürler tarafından benimsenen ve değiştirilen bu el yazmaları bin yıldan fazla bir süre zarfı boyunca hayatta kaldı. Mezopotamya, Mısır ve Mezoamerika yazı sistemleri zamanla yok olurken, Çin’in yazı sistemi 3.000 yılı aşkın bir süredir varlığını sürdürmekte.
Çeviri: Batıkan Demirtaş