Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Dünya’nın En Büyük Kraterinde Bulunan 8.000 Yaşındaki Şekiller

Güney Afrika'daki bilim insanları dünyanın en büyük meteor krateri olan Vredefort Krateri'nde şaşırtıcı bir keşif yaptılar. Uzmanlar, kraterin eşsiz jeolojisini incelerken bir takım eski gravür keşfetti.

Vredefort kraterindeki su aygırı, at ve antilop oymaları. (Dr. Matthew Huber / Bağımsız Devlet Üniversitesi)
0 17.144

Güney Afrika’daki bilim insanları dünyanın en büyük meteor krateri olan Vredefort Krateri’nde şaşırtıcı bir keşif yaptılar. Uzmanlar, kraterin eşsiz jeolojisini incelerken bir takım eski gravür keşfetti. Oyulmuş olan şekiller, araştırmacıların Güney Afrika’nın ilk yerlilerini daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor.

İki milyar yıl önce, saatte 40.000 milin üzerinde seyahat eden büyük bir asteroit, şu anda Güney Afrika’nın bir eyaletindeki bölgeyi vurdu. IFL Science, bunun Dünya’daki onaylanan en büyük ve ikinci en eski krateri olduğunu söylüyor.

Krater 300 mil (530 kilometre) genişliğinde ve bir zamanlar farklı bir şekle sahipti. Ancak jeolojik süreçlerle aşınmıştır. Asteroit yaklaşık 16 kilometre genişliğindeydi ve Chicxulub’daki (Meksika) daha ünlü bir bölgeye daha büyük bir krater bıraktı ve bu da etkisi dinozorların yok olmasına neden oldu.

Vredefort Krateri’nin bazıları aşınmış fakat uzaydan bakılınca yine de net bir görüntü var. (Dr. Matthew Huber / Bağımsız Devlet Üniversitesi)

Vredefort Kraterinin İnanılmaz Jeolojisi

Güney Afrika Devlet Üniversitesi’nden uluslararası jeologlar ve araştırmacılardan oluşan bir ekip bu krateri araştırıyordu. Jeologlar için bu krater çok önemlidir çünkü Dünya dışına gitmeden büyük bir meteor krateri üzerinde çalışmalarına izin verir. Ayrıca, IFL Science’a göre, bu krater araştırmacılara belki de kaybolacak olan antik kaya oluşumları hakkında zengin bir bilgi kaynağı sağlıyor.

Göktaşı sayesinde dünyanın en zengin altın alanlarının bazıları da yakınlardadır. Ve bu en sonunda modern Johannesburg’un gelişmesine yol açtı.

Granopyhre daykları 10 kilometre uzunluğundadır, ancak sadece birkaç metre genişliğindedir. (Dr. Matthew Huber / Bağımsız Devlet Üniversitesi)

Yaklaşık 2 milyar yıl önce meydana gelen etki çok farklı jeolojik oluşumlar yarattı. Newsweek’e göre en belirgin olanı ‘Granophyre Dykes’, 9,7 kilometre uzunluğunda ve 4,9 metre genişliğinde uzun, dar yapıdır. Bunlar yeraltında bulunan erimiş kayadan meydana gelmiş ve uzun yılan benzeri kayaçlardır. Etkilerin daykları nasıl oluşturduğu, bir asırdan fazla süredir incelenmesine rağmen, jeolojinin en büyük gizemlerinden biri olarak kalmıştır.

Bir çalışma sırasında, Güney Afrika Devlet Üniversitesi’nden Matthew Huber ve meslektaşları, ‘Yağmur Dyke’ olarak bilinen dayklardan birinde dikkat çekici gravürler olduğunu anladılar ve bunu araştırmaya başladılar.

Vredefort Krateri’nde Bulunan Hayvan Resimleri

Jeologlar taş oyma hakkında uzun zamandır bir şeylerin farkındalar ancak son bulgular şaşırtıcıydı. Bu oymaların tarihsel bir öneme sahip olduklarını biliyorlardı ve olağanüstü bu kaya oyma sanatını anlamak için yardım istedikleri arkeologlarla konuştular.

İlgili Yazılar

Oymalar su aygırı, atlar ve antiloplar gibi hayvanların temsillerini içerirler. Araştırmalara göre bunlar, kayanın yüzeyi parçalanarak yapılmışlardı ve hepsi birkaç stilde de olsa, kayaların yıllarca oyulduklarını gösteren gayet gerçekçi temsillerdir.

Buraya yakından bakarsanız burada bir antilopun oyması ortaya çıkar. (Dr. Matthew Huber / Bağımsız Devlet Üniversitesi)

‘Yağmur Yılanı’ olarak isimlendirilen kaya sanatı en az 8.000 yaşında olarak değerlendiriliyor. Newsweek’e göre bunun yağmur ilgili manevi önemi olduğuna inanılıyor. Bu oyulmuş kayalar Koi-San halkı tarafından törenleri ve ritüelleri için kullanılıyor. Güney Afrika’nın orijinal sakinleri olarak kabul edilirler.

Khoi-San Yağmur Ritüelleri

Newsweek, bu çevrenin kayaların etrafındaki alanın Hoi-San halkından eserler ve oymalar ile dolu olduğunu açıkladı. İnsanların binlerce yıldır bu kraterin manevi ve dini öneme sahip olduğuna inandıkları anlaşılıyor. Hatta dokuma taş çizgileri ile kayaların ilahi yılanları temsil ettiği düşünülüyordu.

San mitolojisinde, yılanın yağmurla ilişkili olduğu düşünülüyordu. Bu, Khoi-San’ın Vaal Nehri yakınında bulunan Yağmur Yılanının, tanrıların kuraklık sırasında yağmur sağlamaya ikna etmeleri için kullanılabilecek kutsal bir yer olduğuna inanmasına sebep oldu.

Oymaların bulunduğu daykın ana hatlarını gösteren resim. (Dr. Matthew Huber / Bağımsız Devlet Üniversitesi)

Newsweek, Huber’e bu alandaki oyulmuş hayvan figürlerinin hepsinin San’ın yağmur mitolojisiyle ilişkili olduğunu söylüyor. Sanatın tarzı zamanla değişmiş olsa da hepsinde sabit olan bir şey var. Çünkü bunların hepsi yağmur ve su ile ilişkiliydi. Kaya oyma sanatı muhtemelen yağmur ritüellerini ve törenlerini daha etkili hale getirmek için oluşturulmuştur.

Bu alan şimdi Shiona Moodley ve Jens Kriek gibi bu yerin eski insanlar tarafından nasıl kullanıldığını belirlemeye çalışan arkeologlar tarafından araştırılıyor. Bunun için bir bilgisayar modeli geliştirilmektedir ve bu yaklaşık 8.000 yıl önce oyulmuş görüntülere referans noktalarını içerecek, böylece daha fazla çalışmayı kolaylaştıracaktır.

Zeminden gözüken dayk görüntüsü. (Dr. Matthew Huber / Bağımsız Devlet Üniversitesi)

Özellikle araştırmacılar, kaya oyma sanatının Güney Afrika’nın ilk halkının inançlarını ve dünya görüşünü anlamalarına yardımcı olabileceğini umuyorlar. Huber ve meslektaşları da kraterin yeni alanlarını ziyaret etmeyi umuyorlar ve daha fazla kaya sanatı örneği bulmayı bekliyorlar.

Çeviri: Cansu Kaplan

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More