Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Çivi Yazılı Tabletler, Geçmişte Dünya’ya Yönelik Tehditin Gerçek Olduğunu Kanıtlıyor

Yaklaşık 3.000 yıl önce, Asur kralının gökyüzünü yakından izleyen astrologları bulgularını çivi yazılı tabletlere kaydetmişlerdi. İlk kaydedildikleri dönemde olduğu gibi bugün de bizi çok ilgilendiren bu kayıtlardan güneş patlamaları ve gerçekleşen diğer kozmolojik olaylar hakkında inanılmaz değerli bilgiler elde edebiliriz.

Güneş patlaması
0 3.457

Yaklaşık 3.000 yıl önce, Asur kralının gökyüzünü yakından izleyen astrologları bulgularını çivi yazılı tabletlere kaydetmişlerdi. İlk kaydedildikleri dönemde olduğu gibi bugün de bizi çok ilgilendiren bu kayıtlardan güneş patlamaları ve gerçekleşen diğer kozmolojik olaylar hakkında inanılmaz değerli bilgiler elde edebiliriz.

Ancient Origins, yaklaşık 2700 yıl önce astrologların dikkatini çeken bir şey gözlemledikleri ve bu durumu taş tabletlere kaydettiklerini belirtiyor:

“(Astrologlar) gökyüzünde alışılmadık bir kırmızı parıltı gördüklerini yazdılar. Tsukuba Üniversitesi’nden bir ekip, “kırmızı bulut” veya “gökyüzünü kaplayan kızıllık” şeklinde tanımlanan bir olaydan bahseden en az üç antik çivi yazılı tablet olduğunu buldular.”

Science Daily’ye göre, bu bulgular aynı zaman dilimindeki ağaç halkalarına ait karbon-14 konsantrasyonlarıyla karşılaştırıldı, buldukları şey inanılmazdı:

Bu anlatılanlar, yoğun manyetik alanlarca uyarılan atmosferik oksijen atomlarındaki elektronlardan yayılan ışınımın oluşturduğu, bugün kararlı auroral kırmızı arklar dediğimiz şeyin görünür durumlarıydı. Auroraları biz sadece kuzey enlemleriyle ilişkili biliyor olsak da, kütle atımında tanık olunduğu gibi Güneş’teki güçlü manyetik hareketlilik dönemlerinde, güneyde de görülebilirler. Tarihin bu döneminde Ortadoğu’nun, bir zamanlar Dünya’nın manyetik alanında meydana gelen değişiklikler öncesinde jeomanyetik kutba daha yakın olduğunu biliyoruz.”

Asur’da kullanılanlara benzer bir çivi yazılı tablet

Kadim Asurluların Yardım Eli

Asurluların, güneşi inceleyen günümüz bilim adamlarına da yardım eli uzatabilecekleri ortaya çıktı.

Astrophysical Letters Journal‘a yazan araştırmacılar, güneş olaylarının şimdi binlerce yıl öncesine göre daha büyük bir tehdit olduğunu belirtiyor:

Uzaydaki bu olaylar, elektronik bir altyapıya artan bağımlılığı nedeniyle günümüz uygarlığı için ciddi bir tehdit oluşturuyor.”

Bir düşünün: Asurluların tarif etmeye çalıştığı gibi devasa bir güneş patlaması, mobil telefon istasyonlarını ve internet bağlantısını olumsuz etkileyebilir. Uydular ve uzay araçlarının bu tür olaylara karşı oldukça korunmasız olduğunu zaten biliyoruz. Modern, birbiriyle bağlantılı yaşayan dünyamızda, hayatımıza iyice girmiş bulunan iletişim aygıtları olmadan ne kadar sürdürebiliriz?

Bu anlamda Asurlulardan çok şey öğrenebiliriz ve bu bilgi de gelecekteki güneş olaylarına hazırlanmamızı sağlayabilir:

İlgili Yazılar

“Tarihsel bakış açısıyla ele aldığımızda durum çok ilginç, çünkü bu çivi yazılı tabletlerin bu tür güneş olaylarının en eski kayıtları olduğuna düşünülüyor ve bu da bu konudaki bilgileri en az bir yüzyıl geriye çekiyor. Bu nedenle, bu kayıtları tutan eski Asurlu astrologlar, geçmiş hakkında bilgi edinmenin bugüne destek olmaya ve hatta bazen geleceği “tahmin etmeye” yardımcı olabileceğine dair bir başka örnek sunmuş oluyorlar.”

Yıldızların haritasını çıkaran Babilli astrologlar

Diğer Gök Olayları

Kadim astrologlar, sadece Güneşi ve onun Dünya üzerindeki etkilerini izlemekle kalmadılar, kendi toplumları için iyi ya da kötü sonuçlara yol açabilecek kuyruklu yıldızları, meteorları ve gezegen hareketlerini veya diğer gök olaylarını da takip ettiler.

Sarah Roberts, astrolog olmanın çok ciddi ve çok saygın bir iş olduğunu yazıyor:

Bu işaretleri okurken, rahipler öncelikle bir bütün olarak devlette ve devleti temsil eden kralın hayatında neler olup bittiğiyle ilgileniyorlardı. Ayrıca tanrıları yatıştırmak ve yıldızların bildirdiği olumsuz uyarıları yatıştırmak için ritüeller yapabileceklerine inanıyorlardı.”

Gökbilimciler veya astrologlar iş başında, 14. yüzyıl

Bilimsel Keşfe Giden Yol

Astrolojinin bilimsel bilgiye giden yolu açtığını iddia etmek kimilerine gülünç gelebilir, ancak birçok yönden bakıldığında kadim Asurlu astrologların çalışmalarından ortaya çıkan şey de tam olarak budur:

Babilli gökbilimciler, MÖ 8. yüzyılda gezegenlerin hareketlerini tahmin etmek için deneysel bir yaklaşım geliştirdiler. Bu yöntemleri daha sonra antik Yunanlılar benimseyip geliştirdi.  Eski Babillilerin gelişmiş matematiksel yöntemler kullandıkları kimi örnek çalışmalardan yararlanmışlardı. Örneğin, Jüpiter ile ana tanrıları Marduk arasında kurdukları bağlantı nedeniyle anahtar bir gezegen olarak kabul ettikleri Jüpiter’i takip etmek için matematik hesaplamaları kullandılar.”

İnsan, yüzyıllardır evrendeki konumuyla ilgili kafa yoruyor, işte yıldızlara olan bu ilgimiz, bizi güneş sistemimizde bir zamanlar hayal edebildiğimizin daha da ötesine götüren uzay programının doğmasına yol açtı. Kadim atalarımız ileride olacakların yolunu çizdiler, geceleri gökyüzüne bakarken gördüklerini kaydetmeye zaman ayırdıkları için onlara minnettar durumdayız.

Çeviri: Sinan Akbaytürk

Kaynak Ancient Code

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More