Roma hukukunun Avrupa’daki iktibası uzun süren, karmaşık bir süreçti. Roma’nın edebiyat ve sanat alanındaki mirasında da benzer bir durum söz konusudur. Roma edebiyatı ve sanatı Hellen edebiyat ve sanatını örnek almıştı. Bu nedenle Roma edebiyatı ve sanatında biçim ve içerik olarak Hellen ve Romalı olan ögeler birbirlerinin içine geçmiş durumdadır.
Hellen Doğusu ve Latin Batısı arasındaki yakın zihinsel-kültürel birliktelik Geç Antik Çağ’da ortadan kalkmış olmakla birlikte; bu ortak yaşamın sonuçları Kilise tarafından kurtarılan antik edebî mirasta korunmuş oldu. Böylece, Antik Çağ’da ortaya çıkan büyük felsefî sistemlere, bilime, şiire ve tarih yazımına ulaşma olanakları, Roma devletinin yıkılmasıyla tümüyle ortadan kalkmamış oldu ve Roma İmparatorluğu’nun Batı’daki “Latin” yarısının mirası, imparatorluğun Doğu’daki “Hellen” yarısının Bizans tarafından korunan mirasıyla tamamlanabildi. Bu da, en kapsamlı olarak, Avrupa’daki Rönesans Çağı’nda gerçekleştirildi.
Akdeniz Bölgesi’nde kurduğu siyasal-hukuksal düzen sayesinde Doğu’daki yüksek kent kültürünün köy kültürünün egemen olduğu Batı’ya ulaşmasına da neden olan, böylece Akdeniz dünyasında bir anlamda bir kültür birliği de kurabilmiş olma başarısını gösteren Roma’nın – bu kültürel birlik de şimdi bozulmuş olmakla birlikte – kültürel alanda bıraktığı mirasta yalnızca bugünkü Latin kökenli (“Roman”) diller, yani Latin dünyası, ve diğer Avrupa dillerinin kelime hazinelerinin Latinleştirilmesi yoktu; bunun yanı sıra, Avrupa’daki felsefî-kavramsal düşüncede, siyaset teorisinde, edebiyatta, mimaride ve plastik sanatlarda günümüze değin görülen güçlü “antik” vurgu ve eğilimler de Roma mirası sayesinde ortaya çıktı.
TARİH DERSLERİ: ANTİK ROMA VE MİRASI – 3
TARİH DERSLERİ: ANTİK ROMA VE MİRASI – 5
Prof. Dr. Bülent İPLİKÇİOĞLU