Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Kral Tut’un Keşfinin Yüzüncü Yılı! Tutankhamon’un Mezarı Hakkında 6 Etkileyici Gerçek

Ünlü Kral Tutankamon hakkında muhtemelen çok şey duymuş olsanız da, mezarının 1922'deki gerçek keşfi hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Keşfin yüzüncü yılı kutlamalarının şerefine, işte Kral Tut'un mezarının keşfiyle ilgili altı büyüleyici gerçek.

0 1.555

Kral Tutankamon’un efsanevi mezarı, İngiliz arkeolog Howard Carter tarafından 100 yıl önce bugünlerde (4 Kasım 1922) keşfedilmişti. Bu ünlü keşif, tarihçilerin Antik Mısır’a ait mezar ve gömüleri hakkında birincil bilgi kaynağı olması nedeniyle arkeoloji alanında çok önem taşıyordu. Ünlü Kral Tutankamon hakkında muhtemelen çok şey duymuş olsanız da, mezarının 1922’deki gerçek keşfi hakkında ne kadar bilgi sahibisiniz? Keşfin yüzüncü yılı kutlamalarının şerefine, işte Kral Tut’un mezarının keşfiyle ilgili altı büyüleyici gerçek.

1- Birçokları Kral Tut’un Mezarının Kaybolduğuna İnanıyordu

Kral Tut’un mezarını bulmak kolay olmadı. Keşfedildiği dönemde pek çok arkeolog mezarın var olmadığına ya da zamanın kumları altında yok olup gittiğine inanıyordu. Bölgede daha önce pek çok mezar ortaya çıkarılmıştı, bu nedenle başka yeni bir mezarın bulunması pek olası görünmüyordu. Neyse ki başkalarının bu şüpheleri Howard Carter’ın kararlılığını etkilemedi.

Resimde yer alan orta yolun yakınında bulunan Kral Tut’un mezarının 1922 yılındaki keşfi sırasında Krallar Vadisi’ni gösteren fotoğraf

Carter ve ekibi, biraz ısrarlı çabalar ve biraz da şansın yardımıyla Krallar Vadisi‘nin ortasındaki mezarın en üst basamaklarına rastladı. Mezarın kendisi ise, yaklaşık 70 ton kaya ve enkaz altında bulundu ve kazılması altı yıl sürdü. Sonunda, Kral Tut’un mezarını, lahdini, mumyasını ve çoğu altından yapılmış 5.000’den fazla eşyaya ulaştılar.

2- Mezarın İlk Davetsiz Misafiri Carter Değildi

Carter, King Tut‘un mezarını keşfeden arkeolog olarak kabul edilse de, aslında mezarın en az iki davetsiz misafiri daha olmuştu. Arkeologlar mezarın kapılarını incelediler, en az iki kez kırıldığını ve daha sonra tekrar mühürlendiklerini keşfettiler. Yeniden mühürlenerek kapatılan yapının analizi, bu hırsızlıkların Carter’ın ekibinin mezarın girişine rastlamasından yaklaşık 3.000 yıl önce meydana geldiğini gösteriyor. Mezar yağmacıları, nadir boncuk ve mücevher gibi daha küçük parçaları almış olmalılar, ancak daha büyük parçaların birçoğu hâlâ oradaydı.

Howard Carter Kral Tutankamonun mezarının en içteki bölgesini açarken
Luxor, Mısır

3- Tutankamon’un Kalıntıları ve Eşyaları Mısır’dan Çıkarılmadı

Önceki kazılarda keşfedilen parçaların çoğu analiz edilmek üzere Mısır’dan çıkarılmış olsa da, Mısır hükümeti Kral Tut’un ve eşyalarının yerinde kalmasını talep etti. Kral Tut’un mezarının keşfedildiği dönemde Mısır, İngilizlerden bağımsızlığını kazanma aşamasındaydı, bu talep de sürmekte olan müzakerelerin bir parçasıydı. Bu eserleri daha detaylı incelemek isteyen bazı arkeologlar, Mısır dışında analiz ve sergileme amacıyla keşfedilen nesnelerin kopyalarını kullanmışlardır.

Kral Tut’un mezarının tüm hazinesiyle birlikte keşfedildiğindeki düzeninin yeniden oluşturulmuş görüntüsü

4- Aslında Kral Tut’un Mezarı Krallar Vadisi’nin En Küçük Mezarıydı

Devasa, görkemli mezarlar Antik Mısır kral mezarlarının ayrılmaz parçası olsa da, görünüşe göre Kral Tut için durum böyle değildi. Krallar Vadisi’ndeki diğer kraliyet mezarlarıyla karşılaştırıldığında, Kral Tut’un mezarı en küçüğü ve en gösterişsiz olanıydı. Küçük bir alana sıkışık biçimde yapılan mezarı, gezinmek için çok az yer bırakılmış vaziyette vadinin tabanına oyulmuş olarak bulundu. Ve mezarın bu kadar küçük olması, arkeologların bu kararın arkasındaki nedeni sorgulamasına neden oldu.

İlgili Yazılar

Bazı arkeologlar Kral Tutankamon‘un 19 yaşında, çok genç olarak ölmeden önce daha gösterişli bir mezar inşa etmek için yeterli zamanı olmadığını öne sürmüşlerdir. Ancak bir bölümü de, diğer kralların iki ya da üç yıl içinde çok daha kaliteli mezarlar yapabildiklerine dikkat çekmektedir. Bu durumda Kral Tut’un hazırlık yapmamış olması pek muhtemel görünmüyor. Bir başka grup, halefi Kral Ay’ın daha gösterişli bir mezar hazırlatabilmek için Tutankamon’la mezarlarını değiştirdiğini öne sürüyor. Bu arada, günümüzde bölgede hâlâ çalışmakta olan arkeologlar Kral Tut’un mezarında keşfedilmemiş gizli odalar olabileceğini iddia etseler de bu teoriyi destekleyebilecek herhangi bir gerçek olup olmadığını ancak zaman gösterecektir.

Kral Tutankamonun mezar odasına alelacele depolanmış binlerce hazinenin küçük bir kısmı

5- Tutankhamon Kalbi Çıkarılmış Olarak Bulundu

Kral Tut’un keşfiyle ilgili en ilginç gerçeklerden biri de, mumyasının kalbi çıkarılmış olarak bulunmasıdır. Bu çok önemsiz bir ayrıntı gibi görünse de kalp eski Mısır kültüründe özel öneme sahip bir organdı. Eski Mısırlılar düşüncenin esas merkezi olarak beyin yerine kalbi kabul ediyorlar, mumyalama sırasında çoğu organ çıkarılırken, Mısırlılar ölen kişinin öbür dünyaya gidebilmesi için kalbin yerinde kalması gerektiğine inanıyorlardı.

Kral Tut’un mumyasında kalbinin olmaması, Antik Mısır inancına göre öbür dünyaya ulaşamayacağı anlamına geliyordu. Kalbinin neden kayıp olduğu tam olarak bilinmese de bazı araştırmacılar Kral Tut’un öbür dünyaya ulaşmasını engellemek için belli bir aşamada bir hasmı tarafından çıkarılmış olabileceğini düşünüyor.

6- Kral Tut’un Üç Tabutu Vardı – Ve Muhtemelen Hepsi Ona Ait Değildi

İlk duyduğumuzda abartılı gelebilir ama King Tut’un mumyası aslında üç farklı tabutun içinde bulunmuştu. Mezarı keşfeden arkeologlar, onları matruşka bebeklerine benzer şekilde iç içe geçmiş olarak buldular. Dıştaki iki tabut kırmızı kuvarsit ve ahşaptan, en içteki ise kalın varak altından yapılmıştı. Tabutların kapağının da kalın bir altın tabakadan yapılmış olması, tabut kombinasyonunu dünyanın en pahalısı yapıyordu.

Tutankamon’un mezarındaki sandukası ve lahdinin matruşka tarzında yapılmış olduğu görülmüştür

Arkeologlar bu tabutların her biri üzerinde ayrıntılı araştırmalar yapmışlardır. Bu araştırmalarda, ortadaki tabutun diğer ikisinden büyük ölçüde farklı olduğunu anladılar. Tarz olarak biraz farklıydı ve yüzü diğer tabutlarda ya da Tutankamon’un ölüm maskında görülen yüzle eşleşmiyordu. Bu nedenle bazı arkeologlar ortadaki tabutun bir zamanlar başka bir kişi (muhtemelen Tut’un selefi Neferneferuaten) için tasarlandığını ancak bilinmeyen bir nedenle bunun yerine Kral Tutankamon için kullanıldığını düşünmektedir.

Kral Tut’un Mezarı 100 Yıldır Esin Kaynağıdır

Howard Carter’ın ünlü keşfi sayesinde tarihçiler Antik Mısır hakkında çok şey öğrendi. Bu keşif, son 100 yılda sayısız arkeologa kendi alanlarında derinleşme ve kendi alanlarında büyük başarılara imza atma konusunda ilham vermekte. O zamandan bu yana, sanat eserleri, eski metinler ve arkeologlar tarafından Mart 2022’de keşfedilen 4.000 yıllık beş mezar gibi mezarlar sayesinde Antik Mısır hakkında daha fazla bilgi edinildi. Yeni keşifler devam ederken, kesin olan bir şey var: arkeologları yüzyıllardır besleyen esin, bu önemli konumunu korumaya devam ediyor.

En üstteki resim: Tutankhamun’un Kral Tut’un mezarında bulunan altın ölüm maskesi

Çeviri: Sinan Akbaytürk

Kaynak Ancient-Origins

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More