Hammurabi ve Tanrısı Yasaların Yasası
Yasalar Yasası, Prologue) Hammurabi’nin Yasalar Yasası, antik dünyanın en meşhur hukuk koleksiyonlarından biri olsa da, kesinlikle en eskisi değil.
O zamanlar, tanrılar Anu ve Enlil, halkın refahının artması için beni ismimle isimlendirdiler: Hammurabi, tanrılara hürmet eden, adaletin karada hakim olmasını, kötülüğün ve kötülüğün ortadan kaldırılmasını, güçlünün zayıf kalmasını engelleyen adaletli prenstir… (Hammurabi’nin Yasalar Yasası, Prologue)
Hammurabi’nin Yasalar Yasası, antik dünyanın en meşhur hukuk koleksiyonlarından biri olsa da, kesinlikle en eskisi değil. Aslında, en az iki diğer kanun, yani Ur-Namma Yasası (2100 B.C., Ur) ve Lipit-İştar Kanunları (c. 1930 B.C .., Isin) tarafından öncelenmiştir. Bu eski Mezopotamya metinlerinin modern anlamda yasal kodlar olmadığına, yani belirli konulara (medeni kanun, ceza kanunu, vb.) göre derlenen yazılı yasaların koleksiyonları değil, “taşa oyulmuş yasaların” derlenmesidir. ” Her ne kadar bu koleksiyonlar Hammurabi’den önce gelse de, ikincisinin, doğrudan birbirinden bağımsız siyasi kurumların yasal kuralları olduğu için, ilkinden doğrudan ödünç aldığı söylenemez.
Hammurabi, İlk Hanedanın Hükümdarı
Peki, Hammurabi kimdi? Hammurabi (1792-1750 B.C.’den yönetilen) Babil’in İlk Hanedanı’nın altıncı hükümdarıydı. Uzun süren saltanatı sırasında, imparatorluğunun büyük genişlemesini denetleyerek, Elam, Larsa, Eshnunna ve Mari şehir devletlerini fethetti; bu da, uygarlığı tüm uluslara yaymak için kutsal bir görevin parçası olduğunu kabul etti. Asur Kralı, İşme-Dagan ve oğlunu haraç ödeyerek, Babil’i Mezopotamya’da büyük bir güç haline getirdi.
Hammurabi yönetimi kolaylaştırdı, büyük bina projelerini devreye aldı, tarımın iyileştirilmesini sağladı, altyapıyı onardı ve yeniden inşa etti, şehrin duvarlarını genişletti ve yükseltti ve tanrılara adanmış abartılı tapınaklar inşa etti. Odak noktası aynı zamanda askeri ve fetihti, ancak kendi yazılarına göre asıl amacı kendi egemenliği altında yaşayanların yaşamlarını iyileştirmek oldu.
Hammurabi’nin ölümünden sonra, Babil, Mezopotamya’nın bütününün kontrolünü elinde tutmuştu; Bu, etkin bir bürokrasinin olmayışı nedeniyle olabilir, çünkü bölgesel savaşlara aktif katılımı, imparatorluğunun ölümünden sonra sürekli olarak çalışmasını sağlayacak bir idari sistemin kurulmasına odaklanmadığı anlamına gelir.
Suçlar ve Cezalar
İlgili Yazılar
İmparatorluğunun hızla parçalanmasına rağmen, Hammurabi’nin Yasalar Yasası zamanın yıkımlarından kurtuldu, ancak 20. yüzyılda arkeologlar tarafından yeniden keşfedildi. Bu yasalar çeşitli suç türlerini ve uygulanacak cezaları tanımlamıştır. Örneğin,
Bir erkeğin evinde yangın çıkarıyorsa ve ev sahibine ait olan ev eşyalarına imrenen adam yardıma gelirse, muhtemelen o adam, ateşin içine atılacaktır.
(Hammurabi’nin Yasalar Kanunu, Yasalar, 25)
Hammurabi’nin Kanun Kodları, yukarıdaki gibi bir göze çarpan cezaya rağmen, farklı sosyal kademelere mensup kişilere farklı cezalar verilmesine izin verdi. Böylece, örneğin,
Eğer bir utangaç (üst sınıf bir kişi) başka bir uyanın gözünü kör etmeli, gözlerini kör etmelidir. Başka bir uyanın kemiğini kırmalıysa kemiğini kıracaklardır. Bir partnerin gözünü kör etmeli veya bir halkın kemiğini kırmalıysa, 60 şekel gümüş ağırlığındadır ve teslim eder. Eğer bir köhnenin kölesinin gözünü kör etmeli ya da bir kölenin kemiğini kırmalıysa, onun değerinin yarısını (gümüş olarak) tartar ve teslim etmelidir (Hammurabi’nin Yasaları, Kanunlar, 196-199).
Bu nedenle, bazı durumlarda, bir suçlunun cezalandırılmasının mağdurunun sosyal statüsüne bağlı olduğu görülebilir.
Bazı cezalar modern standartlara göre çok sert olmasına rağmen örneğin son bir oğul babasına saldırırsa, parmaklarını kesecekler. Aslında onlar, haksız kişi tarafından gerçekleştirilen daha da kötü muamele eylemlerini önlemeyi amaçlıyorlardı.
Kalıcı Miras
Hammurabi, tanrıları tarafından bir tanrı olarak ibadet edildi ve krallığı boyunca büyük saygı duyuldu. Yaşamı boyunca gerçekleşen anma törenleri üç ana başarıya teşekkür etti: savaşta zafer getirmek, barışı tesis etmek ve adalet için mücadele etmek. Ancak, ölümünden sonra, askeri başarıları en aza indirildi ve merhametli bir kral ve ideal bir hukukçu olarak ününü onun mirasının merkezi yönü oldu.
Çeviri: Seher Özkan
Kaynak
Ancient-Origins