En Eski Mısır Mumyalama Metni, Ölülerin Yüzlerinin Nasıl İşlem Gördüğünü Anlatıyor
Eski Mısır'daki ölülerin yüzleri, mumyalanmadan ve gömülmeden önce, yapışkan kırmızı bir keten kumaş ile özel bir işlemden geçerdi. Yaklaşık 3.500 yıl önceki tamamlanmamış ve eskimiş belge, şimdiye kadar bulunan en uzun ikinci tıbbi papirüstür.
Eski Mısır’daki ölülerin yüzleri, mumyalanmadan ve gömülmeden önce, yapışkan kırmızı bir keten kumaş ile özel bir işlemden geçerdi. Doktorasını yapan bir Mısır bilimci, Papyrus Louvre-Karlsberg’in içinde bu ayrıntılı adımların ana hatlarını çizen kısa bir el kitabı keşfetti.
Yaklaşık 3.500 yıl önceki tamamlanmamış ve eskimiş belge, şimdiye kadar bulunan en uzun ikinci tıbbi papirüstür. Papirüsün toplam 19 ft uzunluğunda etkileyici bir yapıda olduğu tahmin ediliyor.
Ve şimdi vaziyet kurtaran bir sır açıklığa kavuşmuş oldu! Uzmanlar, sürecin bu kısmını daha önce hiç bilmiyorlardı.
Kopenhag Üniversitesi’nden Mısır bilimci Dr. Sofie Schiødt, eski çağ bilgeliğinin incisini inceledi. Üniversitenin web sitesinde alıntılandığı üzere, bu sırrı deneyimli mumyacının hafızasını sarsmayı amaçlayan “bir hafıza yardımı gibi okuduğuna” inanıyor.
Daily Mail’de kırmızı ketenin, “bitki bazlı aromatik maddeler ve bağlayıcılardan” elde edilen bir sıvıya batırıldığı yazıldı. Üniversiteye göre, yüze uygulandığında, bu karışım onu ”hoş kokulu ve antibakteriyel maddeden oluşan koruyucu bir koza ile sarıp sarmalıyordu“.
Görünüşe göre bu işlem sadece yüz şişmesini önlemekle kalmıyor, aynı zamanda böcekleri uzak tutmak için de uygulanması öneriliyordu. Bir sefere mahsus bir işlem de değildi. Eski Mısır yüzünün tüm mumyalama ritüelinin bir parçası olarak bu işlemin her 4 günde bir tekrarlanması gerekiyordu.
Bu, 17 aşamayı kapsayan ve insanların her aşamasında vücuda saygı göstermelerini sağlayan uzun bir dizi eylem ve ritüelin yalnızca bir parçasıydı. Toplamda, 35 günlük bir kurutma ve Science Alert tarafından açıklandığı üzere sarma için artı 35 günden oluşan 70 gün alan bir süreçti.
Dr. Schiødt’un yayınlanmak üzere olan çalışması, tarih kitaplarının çok tanıdık ama son derece gizemli bir bölümüne yeni bir ışık tutuyor.
2 “yarı” halinde bulunan Papirüs Louvre-Carlsberg, adını bulunduğu yerlerden alıyor. Bunlardan en ünlüsü Paris’teki Louvre Müzesi’dir. Science Alert’in yazdığına göre papirüsün oradaki bölümü çoktan incelendi.
İlgili Yazılar
Bitkisel tedavileri ve cilt sorunlarını araştıran çalışmalar, 2018’de tercüme edilen papirüsün önemli bir bölümünü oluşturuyor. 2022’de daha kapsamlı bir çevirisinin yayınlaması da bekleniyor.
Carlsberg Koleksiyonunun (Kopenhag Üniversitesi) ikinci yerinde, resme daha fazla ayrıntı ekleniyor. Bu döneme ait mumyalar, papirüsün tarif ettiği ayırt edici özellikleri taşıyor gibi görünüyor.
Papyrus Louvre-Carlsberg, daha önce mumyalanmış en iyi kısımlara dayanan 2 metinden bile bin yıldan daha eski. Ancient Origins’in de belirttiği gibi, Yunan tarihçi Herodot’un çalışmaları son derece önemli bir referans noktası haline geldi.
Böylesine önemli bir sürecin nasıl gerçekleştirildiğini detaylı anlatan pek bir şey yoktu. Kopenhag Üniversitesi, uygulamaların “muhtemelen sözlü olarak aktarıldığını” yazıyor.
Ancient Origins, beyne burun yoluyla ulaşmak gibi iğrenç ama önemli bir süreç de dahil olmak üzere, organların alınmasına dair bilindik süreci kaleme alıyor. İşçiler bu işlem sonrasında “göğüs ve karın boşluklarını sterilize ediyordu”.
Ölünün bedenine, “soda külü ve sodyum bikarbonat karışımı içeren tuzlu bir sıvı” banyosu yaptırılmaya devam ediliyor ve bu vücuttaki sıvıları boşaltmaya ve çürümeyi engellemeye yarıyordu.
Nihayetinde amaç, ölen kişiyi yolculuk için ihtiyaç duydukları her şeyle donatılmış olarak öbür dünyaya uğurlamaktı.
Papirüsten elde edilen son bilgiler, Firavunlar Ülkesi hakkında gün ışığına çıkan göz alıcı bir bilgi miktarına katkıda bulunuyor. Kahire’nin güneyindeki Saqqara Mezarı’na çok sayıda keşif, daha önce hiç olmadığı kadar eski sırları açığa çıkardı.
Mısır’ın turizm endüstrisi, salgından zarar gördü, bu nedenle yakın zamanda gün yüzüne çıkarılan bu unsurlar popüler destinasyonun yeniden ilgi çeker hale gelmesine yardımcı oldu.
Science Alert, papirüsün “hangi rahatsızlıkların hangi tanrıların eseri olduğu ve bunlarla nasıl mücadele edilebileceğini” belirleyen bir rol oynayacağını yazıyor.
Çeviri: Belgin Avşar
Kaynak
The Vintagenews