20 Mart 1899’da, Martha Place elektrikli sandalyede idam edilen ilk kadın olarak tarihe geçti.
Üvey kızını öldüren ve kocasını öldürme teşebbüsünde bulunan Martha Place, 20 Mart 1899 tarihinde Sing Sing Hapishanesi’nde infaz edildi. Martha’nın hem kocasını hem de üvey kızını öldürmeyi planladığı kanıtlanmış olsa da ölümü gardiyanlar da dahil olmak üzere birçok kişide üzüntü uyandırdı.
Elektrik Akımıyla İnfaz Edilen İlk Kadın
Sing Sing Hapishanesi’nin infaz odasına götürülen Martha kayışla elektrikli sandalyeye bağlandı. Kafasının tepesindeki tıraş edilmiş bölgeye ve baldırına birer elektrot yerleştirildi.
The Portsmouth Herald gazetesi olayı şöyle yazacaktı: “Bayan Place sakince sandalyeye gitti, gardiyan Sage’in koluna yaslandı. Gözleri kapalıydı, sanki görmüyor ve işitmiyor gibiydi. Bir dua mırıldandı.”
Kendi diktiği sade, siyah bir elbiseyi giymekteydi. The Marion Star gazetesinde yazılana göre; “Cezaevinden özgür bir kadın olarak da çıksa, Brooklyn’deki yeni bir duruşmaya gitmek üzere de çıksa, çıktığında bu elbiseyi giymek istemişti.”
Sandalyeye otururken söylediği “Tanrım bana yardım et.” cümlesi son sözleri oldu. Vücuduna 1700 volttan fazla elektrik verildi ve verildiği anda, saat 11.01’de hayatını kaybetti. Bir başka habere göre yüzünde acı çektiğini gösteren tek şey dudaklarını bastırmasıydı. The Portsmouth Herald gazetesine göre “Ölürken neredeyse gülümsüyor gibiydi.”
İdam Nedeni
İlgili Yazılar
William Place kızı Ida ile beraber Brooklyn’de yaşamaktaydı. İlk eşinin vefatından yaklaşık 18 ay sonra Martha’yı kahya olarak işe aldı, 2 ay sonra da evlendiler.
The Porsmouth Herald gazetesinde yazılanlara göre Martha kahya olduğu zamanlar evin kızı İda’ya karşı çok kibardı, ama evlendiklerinde işler değişti.
Martha, kocası ve üvey kızı arasındaki ilişkiyi kıskanıyordu ve bu durum üçü arasında tartışmalara sebebiyet vermekteydi. Ayrıca William, Martha’nın ilk evliliğinden olma oğlunun onlarla yaşamasına izin vermiyordu.
Sonunda, 8 Şubat 1898’te, ne yapacağını önceden planlayan Martha 22 yaşındaki üvey kızına saldırdı. Genç kadının yüzüne fenik asit fırlattı ve Ida bilincini kaybedinceye kadar bir baltayla vurdu. Sonrasında onu yatağa taşıyıp yastıkla boğdu ve kocasının eve dönmesini bekledi, eve dönen kocasına baltayla saldırdı.
Kocasını yaralayıp bilincini kaybetmesine sebep oldu fakat komşular çığlıkları duymuştu bile. Polis eve girdiğinde Martha’yı üst kattaki bir yatakta baygın şekilde buldu, intihar teşebbüsünde bulunduğu barizdi.
Kocası iyileşti ve saldırganın karısı olduğunu onayladı. Dahası, Martha’nın, erkek kardeşine planını ve artık onunla yaşayacağını anlatan bir mektup yazdığı ortaya çıktı.
Duruşma ve Temyizler
Mahkeme sonucunda Yargıç William Hurd’ün kararıyla idam cezasına çarptırıldı. Kararı duyunca bayılan Martha, 21 Temmuz’da Sing Sing Hapishanesi’ne girerken ağlıyordu. Kararı temyize taşıdı fakat olumlu sonuç alamadı.
Dönemin New York valisi Theodore Roosevelt cezayı hafifletmedi ve şu açıklamayı yaptı: “Bu cinayet ihtiyatla planlanmış vahşi bir cinayettir. Bu davada kanunun işleyişine müdahele etmek ancak tek bir şekilde meşrulaştırılabilir, o da gelecekte hiçbir koşulda -maktule işkence edilmiş veya maktul kadın bile olsa- katilin ölüm cezasına çarptırılmamasıdır. Bu durumda önümde tek seçenek var. Kanunun seyrine müdahele etmeyi reddediyorum.”
Böylece Martha, Sing Sing’in elektrikli sandalyesinde hayatını kaybeden 26. kişi oldu.
Çeviri: Damla Özden
Kaynak
World History