Tunus da kısa bir mola için ihtiyacınıza göre her şey var, ancak şehir daha uzun süre kalıyorsanız, ülkenin kuzey ve orta kısımları keşif yapmak için güzel bir alternatif sunmaktadır. Geniş Antik Roma şehirlerinden ve tepedeki kasabalara, kaplıcalara, yabani plajlara, üzüm bağları ve zeytin bahçeleriyle süslenmiş kırsal alanlara kadar, gitmeye karar verdiğiniz rotada güzel bir karşılama sizleri bekliyor.
İster bir kültür akbabası, plaj tutkulusu, doğa sevgilisi ya da alışverişkolik olun, Tunus’un başkentinden kısa bir yolculuğun dışında harika bir gün geçirdiğinizden emin olabilirsiniz.
TARİH VE KÜLTÜR İÇİN EN İYİ GEZİ: DOUGGA VE TESTOUR
Tunus’un batısında bir iki saatlik sürüşle ve Testour bölgesinin yemyeşil kırsalıyla mükemmel bir yolculuğa çıkıyoruz. Unesco, Roma şehri olan Dougga’ya Dünya mirası statüsü verdi ve nedenini anlamak çok zor değil. Kuzey Afrika’daki en iyi korunmuş Roma bölgesinde dolaşan bir sabah, Roma’daki veya Yunan’daki foruma kıyasla neden bu kadar karanlık olduğunu düşünmekten vazgeçecek Akropol. Romalılar tarafından geliştirilmesinden önce de önemli bir kasaba olan Dougga, M.Ö. 139 yıllarına kadar uzanan arkeolojik eserler barındırmaktadır.
Akdeniz’in diğer tarafındaki Roma bölgelerinden farklı olarak, Dougga’yı istediğinizde tek başınıza keşfedebilirsiniz. Burada eski sokaklarda dolaşmak ve hayatın nasıl olduğunu hayal etmek için güzel bir fırsatınız olabilir. Giriş ücreti ise şaşırtıcı derecede makuldür.
Keşfe çıktıktan sonra, Dougga’nın 30 dakika doğusundaki büyüleyici Testour kasabasına gidin ve Verger de Montagnes’te güzel bir sabah geçirin. Burada ev yapımı ürünler ve ev yapımı peynirlerin yanı sıra güzel vakit geçirebileceğiniz asma kaplı verandada lezzetli öğle yemekleri sunulur. Rezervasyon yapmak için önceden arayın.
Güzel bir mimariye sahip olan ve İspanya’nın ana meydanı olan Tunus’taki çoğu şehrin aksine, Endülüs esintili Testour’da bayramın keyfini çıkarabilirsiniz. Şehrin Büyük Camisi’nin, Minarenin tasarımında bulunan iki Yıldızlı Davut’un tek olduğu ve Yahudi topluluğuna saygı duyduğu ve aynı zamanda İspanya’dan kaçmak zorunda kaldığı ve komşularının bu camiyi inşa etmesine yardım ettiği tek kişi olduğu düşünülmektedir. Görülmesi zor bir şekilde, minarede aynı zamanda geriye doğru giden bir saat de bulunur, bu da efsanelere göre göçmenlerin geri dönüş arzusunu gösterir.
HER ŞEYDEN UZAKLAŞMAK İÇİN EN İYİ GÜNLÜK GEZİ: KORBOUS VE FORET DE MEROUA
Korbous, Cap Bon yarımadasındaki Tunus denizinden uzanır ve ünlü kaplıcalarına sahiptir. Fakat bu yüzücülerin güneydoğuya yönelmesinin tek sebebi değil. Tepeler, bölgeye çarpıcı bir deniz manzarasıyla çarpıcı bir giriş yapmaktadır. Tabelalar sınırlı, ancak arkadaş canlısı insanlar sizi doğru yönü gösterecektir. Daha sonra yakındaki bir sahil ortamında deniz kenarındaki derin mavilere daha yakın olmak için Crique de Robinson restoranına gidin. Önceden rezervasyon yaptırdığınızdan emin olun.
Öğle yemeğinden sonra, Foret de Meroua’ya gidin ve çimenlerin kilometrelerce uzanan ve kum tepeleri olan ıssız bir kumsalda dinlenin. Açıklık, denizin rüzgârlı olabileceği anlamına geliyor, ancak bu kadar geniş bir plaja sahip olmanın sevinci buna değer. 4×4 değilse arabaları park etmek en iyisi. Gün batımını seyretmek için piknik yapabilirsiniz. Daha maceracı olanlar çadır kurabilir ve gecenin tadını çıkarabilirler.
İlgili Yazılar
PLAJLAR İÇİN EN İYİ GÜNLÜK GEZİ: GHAR EL MILH VE RAF RAF YARIMADASI
Yerel halk tarafından sevilen Ghar El Milh’tan Cap Angela’ya kadar uzanan sahil şeridinin engebeli yamaçları lagünlere kadar uzanmaktadır. Güzel restoranlar, eski kaleler ve bol yürüyüş parkurları ile günübirlik geziler yapılabilir. Az ziyaret edilen Ghar El Milh’in üssü, eski Osmanlı kaleleri ve antik liman gibi daha fazla turist çekmesi gereken turistik yerlere rağmen yerel özgünlüğünü koruyor. Burada kasaba korsanları olabilir, ancak denizde yaşam hala burada günlük yaşamın büyük bir parçası. Balık avı hala ana gelir kaynaklarından biridir, bundan da sahil boyunca çok sayıda mükemmel deniz ürünleri restoranının olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Birkaç mil kuzeyde, Sidi Ali El Mekki ve Cap Farina’nın uzun plajları, beyaz kumlardan sığ Akdeniz sularına uzanıyor.
Bu bölgeyi yürüyüş parkurları, eski bir badanalı tapınağı ve Raf Raf’ın uçurum kenarlarını çevreliyor. Bu alandaki yürüyüşler, havaların serin olduğu ve plajların daha sessiz olduğu zamanda yemyeşil manzaralar sunar. Yaz aylarında, mağaraların mavi sularında dalmak için Bichi Bizerte ile Cani Adası’na tekne turları düzenlenmektedir. Bizerte, Fransız tarzı villalar ve oldukça eski bir liman ile farklı bir karaktere sahiptir ve görülmeye değer. Bizerte’den, Afrika’nın en kuzey ucuna giden patikaların bulunduğu Cap Angela’ya arabayla yalnızca 30 dakikada ulaşabilirsiniz.
KALABALIKTAN KAÇMAK İÇİN EN İYİ GÜNLÜK GEZİ: ZAGHOUAN, ZRIBA VE UTHINA
Terk edilmiş bir kasabanın ortasında öğle yemeği için Zriba’nın tepesindeki Berber kasabasına gidin. Tunus’tan Zriba’ya giden bir dizi farklı rota var, fakat Zaghouan’dan arka sokaklar, sarı kır çiçekleri bir battaniyenin bölgedeki en yüksek zirvesi olan Jebel Zaghouan’ın zemini arasına yayıldığı baharda görkemlidir. Romalılar tarafından Su Tapınağı olarak bilinen Zaghouan kasabası, 2. yüzyılda Hadrianus tarafından inşa edilen eski su kemeri ağının başlangıcına ev sahipliği yapmaktadır. Bu etkileyici mühendisliğin bir kısmı hala var ve kolayca ziyaret edilebilir. Tecrübeli yürüyüşçüler ve dağcılar için, Zaghouan dağlarının etrafında bir dizi zorlu tırmanış ve yürüyüş rotası var, bu da çabalarınızı inanılmaz manzaralarla ödüllendiriyor. Uzman dağcılar çeşitli rotalar bulabilirler. Daha az deneyimli olanlar için, bir dizi yürüyüş ve macera kulübü size yolu göstermeye yardımcı olabilir.
1960’lı yıllarda terk edilmiş Zriba kasabası çok güzel. Her ne kadar bakımsız olsa da, hayatın burada nasıl olduğu ve ihtişamın çevreyi nasıl oluşturduğu hakkında hala bir fikir sahibi olabiliriz. Kalıntılar ve kırsal alanda dolaşmak harika bir sabah geçirmenizi sağlar: İyi bir yer bul, pikniğe bir füzyon (geleneksel Tunus battaniyesi) getir ve manzaranın tadını çıkar. Tunus’a dönüş yolunda, tek başına simetrik olan ve biraz ürkütücü yeraltı odalarını keşfedebileceğiniz ve restore edilmiş amfi tiyatro görebilirsiniz.
ALIŞVERİŞ İÇİN EN İYİ GÜNLÜK GEZİ: NABUEL, HAMMAMET VE TAKROUNA
Nabeul sahil bölgesinin alışveriş tutkunlarına sunacağı çok şey var ve buraya toplu taşıma veya araba ile kolayca ulaşılabilir. Nabeul’un Cuma pazarı, parlak boyalı Tunus çömlekçiliği ile ünlüdür. Eski şehrin soluk mavi ve beyaz sokaklarında kaybolmadan önce körfezin manzarasını görmek için eski kalenin surlarını takip edebilirsiniz. Yerleşim bölgesi sakin bir yerdir. Sanatseverler için, küçük medina evlerinde bulunan bir dizi küçük galeri vardır.
Öğleden sonra rahatlamak için, La Badira’ya gidin ya da Sindbad’daki plajda popüler yerlere gidin. Kültür (ya da daha fazla alışveriş) meraklıları için, bir taksi sizi Takrouna’ya götürür. Bu tepede bulunan Berberi köyünün ana gelir kaynağı parlak dokuma halılarıdır ve burada birkaç aile yaşar. Bu büyüleyici kadınlar, köyde yaşam öyküleri anlatırken, ev yapımı ekmek ve çayı da mutlu bir şekilde sizinle paylaşacaklar. Tepenin üst kısmındaki kafe, bir şeyler içerek serinlemek ve sonsuz manzaraya izlemek için mükemmel bir mekândır.
Çeviri: Cansu Kaplan
Kaynak
Lonely Planet