Cochasquí: Ekvator’da Bulunan Muazzam Piramitler, Unutulmuş Bir Uygarlığın Varlığına Kanıt Olabilir
Piramitler, cangagua yani volkanik kayaya benzer bir malzeme ile yapılmıştır. Bilim insanları, 160 kiloluk kaya bloklarının su ile yumuşatıldığını ve sonra sert volkanik kaya aletleriyle kesildiğini söylemektedir
Kolombiya ve Peru’ya yakın, daha popüler yerler, genellikle Ekvator’daki sit alanlarını gölgede bırakır. Bununla birlikte, arkeoloji meraklılarının ünlü sit alanı Ingapirca’dan başka beğenecekleri daha birçok seçenek vardır. Mesela, Ekvator’daki arkeolojik alanların, birçok sır sakladığını bize hatırlatan piramitlerin ve kutsal hayvanların da bulunduğu Cochasqui’yi ve onun 83,9 hektarlık, büyük alanını ele alabiliriz. Böylece de bir tartışma konusu ortaya çıkarırız: Cochasquí, seçkin bir sınıf olan Quitu Cara’nın astronomik gözlemevi, kalesi veya tapınağı mıydı? Yoksa onlar için birden fazla işleve sahip bir yer miydi?
Alanın Mimarisi ve Arkeolojisi
Cochasquí’de, 15 tane üstü dümdüz piramit inşa edilmiştir. Bunların dokuzunda eğim vardır. Geniş ve dairesel 21 mezar höyüğü de oldukça tanınmıştır. Yani küçük bir alandan bahsetmiyoruz!
Machu Picchu Arkeolojik Alanı Gezi Yazımıza Buradan Ulaşabilirsiniz
Piramitler, cangagua yani volkanik kayaya benzer bir malzeme ile yapılmıştır. Bilim insanları, 160 kiloluk kaya bloklarının su ile yumuşatıldığını ve sonra sert volkanik kaya aletleriyle kesildiğini söylemektedir (bu alanda Demir Çağı öncesinde insanlar yaşıyordu).
Piramitlerin çoğu, doğaya karşı oldukça hassas olan cangagua bloklarını korumak için fazlasıyla büyümüş halde bırakılmıştır. Fakat dokuzuncu yani en büyük piramit, hazine arayışı boyunca önceki alan sahiplerinin bir su kanalı gönderdiği yerde geniş bir boşluk oluşturmuştur.
Cochasquí sit alanı, deniz seviyesinin 3100 metre (10170 ft.) üstündedir ve Ekvator’a oldukça yakındır. Karla kaplı dağlar ve yanardağların mükemmelliği de dâhil olmak üzere alan, eşsiz bir manzaraya sahiptir. 1932’den beri arkeolojik incelemeler yapılmaktadır. Alanı inceleyen en tanınmış arkeolog Alman Max Uhle’dir.
Cochasquí’de bulunan seramik eserler arkeologların, alanda yaşayanları iki döneme ayırmasını sağladı. I. Cochasquí Dönemi MS. 950-1250 yılları arasında yaşanmıştır ve daha kalın seramikten yapılan zapato (ayakkabı) oldukça popülerdi. II. Cochasquí Döneminde yani MS. 1250-1550 yılları arasında insanlar, boya ve tutacaklar da dâhil olmak üzere kendi seramik tasarımlarını hazırlar, daha ince seramikler yaparlardı. Bu dönemin popüler tarzı üçayaklı çömlekti ve bazıları bunun aileyi temsil ettiğini söylerdi (yani çömleğin bir bacağı anne, diğeri baba, en sonuncusu da çocuk).
Güney Amerika Yazılarımıza Ulaşmak İçin Tıklayınız
Ekvator’un kıyı kesiminde bulunan Kolombiya’dan ve Amazon bölgesinden gelen eserlerin tümü Cochasquí’de bulundu. Bu, burada yaşayan toplumun uzak kültürlerle temas kurduğunu ve büyük olasılıkla onlarla ticaret ve kültürel etkileşime girdiğini göstermektedir. Taştan yapılmış eserlerin yanı sıra lama kemiğinden yapılmış flüt, sayısız kavanoz, kase ve heykel gibi araçlar ortaya çıkarılmıştır.
Quitu Cara’nın ölü gömme tarzları da bu sit alanında ortaya çıkmaktadır. İnsanları kavanozlara gömmek yaygın bir uygulamaydı. Bugün siz orada bulunan müzelerden birinde, hala bölgedeki yerli kadınların taktığı kolye ve bilezik gibi takıları, 1.5-1.6 boyunda uzun bir kadının mezarında da görebilirsiniz.
Ayrıca, en büyük piramidin altındaki arkeolojik kazılar sırasında, alanda 700’den fazla kafatası olduğunu iddia eden kılavuzlar ortaya çıkarıldı. Bu sebeple bazı bilim insanları büyük piramitte insanların kurban edildiğini düşünmeye başladı.
Son zamanlarda yapılan jeoradar çalışmaları, alanda Quitu Cata’dan önce de insanların yaşamış olabileceğini gösterdi. Fakat bu bilgiler, daha fazlası elde edilene kadar çoğunlukla kapalı tutulmaktadır.
Cochasquí’de Kimler Yaşamaktaydı?
Coğrafi konumları, şu anda Cochasquí olarak adlandırılan yerde yaşayan insanların herhangi bir saldırıya karşı hazırlıklı olduklarını göstermektedir. Fakat alanda bulunan kılavuzlar, Cochasquí’de yaşayan insanların savaşçı değil çiftçi olduklarını bize söylemektedir. Evlerini korumak için basit çekiçler, büyük taş kapaklar, ipe bağlı oklar ve kayalar kullanmışlardır. Fakat Huayna Cápac, Yaguarcocha’da tabir-i caizse işe yaramaz bir duruma gelinceye kadar Quitu Cara savaşçılarının İnka fetihlerine direnebilmesi, büyük bir gurur olarak görülür.
Tepenin aşağısında resmi bir kazı yapılmamasına rağmen, yakınlarında bir yerleşim yerinin olabileceği ileri sürülmüştür. Tepenin yanında veya piramitlerin üzerinde birileri yaşamışsa, bunlar ancak şamanlar ya da Quitu-Cara topluluğunun diğer seçkin üyeleri olabilir. Bazı arkeologlar, piramitlerin üzerinde kimsenin yaşamadığını ve onların güneş, ay veya bir kutsal alan için kullanılacak tapınağın temeli olabileceğini ileri sürmektedir.
Bölgeyi kurduğu söylenen hükümdar, Quilago (Quelago) adlı bir kadındı. Cochasquí’deki toplumun anaerkil olduğuna inanılmaktadır. Cochasquí, Quitu Cara için önemli bir yerdi çünkü ünlü İnka Atahualpa, her zaman Cochasquí’de yaşadığı söylenen ve ya Quilago olan ya da Quitu prensesi olan PacchaD uchicela’nın oğludur. Bu, Quitu Cara ve İnka uygarlıkları arasındaki bağları pekiştirebilir ve savaşçı bir yapıya sahip İnka halkıyla savaşmamak için bir yöntem olabilirdi.
Mısır Piramitlerinin Bulunuş Hikayesini Merak Ediyorsanız Bu Yazımızı Okumalısınız
Bugün bölgeyi ziyaret ettiğinizde muhtemelen lamaları, alpakaları ve guariso adlı lama-alpaka kırmalarını göreceksiniz. Özellikle Aztekler lamalara oldukça ayrı bir ilgi duyardı çünkü doğurgan hayvanların kutsal olduğuna inanırlardı. Lamalar geçmişte yiyecek ve kıyafet kaynağı olarak kullanılırdı. Cochasquí’ya ilk yerleşenler de lamanın kemiklerinden ve derisinden müzik aleti yaptı. Lamalarla ilgili son ilginç nokta da şudur; 14. piramit doğurganlık piramidi olarak ün kazanmıştır çünkü lamaların orada çiftleştikleri söylenir. Yani görünen o ki, 14. piramidin insanların doğurganlıklarına da yardımcı olabileceğine dair bir inanç var. Bu sebeple de pek çok evlilik 14. piramitte gerçekleşmiştir.
Quitu-Cara: Unutulmuş Bir Krallık
Bu konuyu başka bir makalede daha ayrıntılı olarak ele almak daha iyi olacaktır, ancak burada Quitu-Cara (Kitu Kara) Uygarlığının, gerçek bir “İnka öncesi krallık” olarak adlandırılabilecek kadar büyük olup olmadığı konusunda süregelen tartışmalardan bahsetmek gerekir. Cochasqui’deki güçlü delillerin dışında, Pichincha eyaletinin kuzeyinden Kolombiya’nın güney alanlarına kadar uzanan kıyı bölgesinden Amazon bölgesine kadar birçok başka arkeolojik alan bulundu; hepsi adlandırılabileceğini gösterdi. Quitu-Cara’nın bir medeniyet ve hatta bir krallık olarak adlandırılabilecek kadar yeterli sosyal, teknolojik ve bilimsel teşkilatlanması vardı.
Astronomi
Fikirle ilgili bazı tartışmalar olmasına rağmen birçok insan 5. piramidin Akrep takımyıldızının şekli gibi inşa edildiğini söylemektedir. Başka bir piramidin ise, Güney Haçı şeklinde yapıldığı söylenmiştir. Cochasqui’de Büyükayı takımyıldızının dünya üzerindeki aynası olan mezarlar da vardır.
Güneş de ay da tepenin üzerinde yaşayan tarım toplumu için önemli görülüyordu. Güneş, ürünlerine hayat veriyor, Ay ise ekim yapma, hasat etme ve diğer tarımsal faaliyetleri uygulama zamanını belirlemelerine yardımcı oluyordu. Alanda iki tane platform vardır. Bir tanesinin 13 aylık ay takvimine göre hareket ettiği söylenmektedir, yani kadınların aylık döngüsü ve tarih öncesi tarım döngüsü ile aynı anda. Platformda, yıl boyunca zaman geçişini belirlemek ve ona göre tarımsal faaliyeti değiştirmek için konilerin eklenebileceği delikler var. İki küçük kanal ise Ay’ın evrelerini yansıtmak için suyla doldurulmuş olabilir.
Hemen yanında bulunan platform ise Güneş platformudur. Güneşe tapma faaliyetleri, diğerlerinin yanı sıra bu yerde de meydana gelmiş olabilir. Bu platform gün dönümleri ve ekinokslar ile ilgili olarak dörde ayrılmış olabilir.
Yazının orijinali Alicia McDermott tarafından hazırlanmıştır.
Çeviri: N. İrem KIZILER
Sitemizde Yer Alan Tüm Gezi Yazılarımıza Buradan Ulaşabilirsiniz