Bilindiği üzere, Avrupa’da sayısız tarihi şehir bulunmaktadır. Pek çoğu oldukça iyi muhafaza edilmiştir ve yüzyıllar önce insan yaşamının nasıl olduğuna dair bizlere birçok ipucu vermektedir. Yüzyıllar boyu ayakta kalmayı başarmış bu şehirlere tarihi binaların, köprülerin, duvarların ve katedrallerin güzelliğini canlı canlı görmek üzere gelen sayısız turist hem bu şehirlere renk katmış hem de şehirlerin refah içinde bir yaşam sürmelerine büyük katkı sağlamıştır. Bu şehirlerden en iyilerini seçmek gerçekten zor olsa da, her biri hakkında birtakım bilgiler vererek sizlere bu şehirlerden 10 tanesinin listesini yaptık. Şehirler hakkında yorumlarınızı dört gözle bekliyoruz.
Brugge, Belçika – Zaman zaman ‘’Kuzey’in Venedik’i’’ olarak da hitap edilen bu büyüleyici şehir, bağımsızlığını 1128 yılında kazanmıştır. Bugün ise, bu şehrin tarihi merkezi UNESCO’nun Dünya Mirasları arasında görülmektedir. Bu tarihi merkezin tam da kalbinde güzel bir çarşı ve 83 metre uzunluğundaki Belfort Kulesi vardır. O yöreye ait bira çeşitleri ve eşsiz çikolatalar, sizde Brugge’ü ziyaret etme isteği uyandıracak etmenlerden sadece ikisidir.
Regensburg, Almanya – Ülkenin en eski kasabalarından birisi olan Regensburg, yaklaşık 2000 yıl önce Romalılar tarafından kurulmuştur. Şehir, çekiciliğini büyük ölçüde tarihi bir katedral ve taş köprü barındırıp buram buram Orta Çağ kokan şehir merkezine ve eski mahallede bulunan Gotik binalara borçludur. Regensburg’un tarihi merkezi de UNESCO’nun Dünya Mirasları arasında yerini ayırtmıştır.
York, İngiltere –Roma öncesi dönemlere dayanan çok eski bir katedral şehri olarak bilinir. York şehri, Avrupa’nın belki de en iyi muhafaza edilmiş binalarını ve yapılarını bulundurur. Bu sebepten ötürü, hiç şüphesiz, Londra’dan sonra İngiltere’nin en çok ziyaret edilen ikinci şehridir. Şehrin belki de en görülesi yeri, Kuzey Avrupa’nın en büyük Gotik katedrali olan York Katedrali’dir.
Collioure, Fransa –İyi korunmuş şehirlerden bir diğeri olan Collioure, muazzam bir kalenin iki tarafında bulunan kasabaların birleşmesiyle oluşmuştur. Şehre gelen turistler cezbedici tarihi sokakları gezmeden şehri terk etmezler. Şehrin diğer gezilesi yerleri eski Notre-Damme-des-Agnes Kilisesi, muhteşem bir deniz manzarası olan eski ışık kulesi ve 13. yüzyıldan kalma Château Royal’dir.
Tallinn, Estonya –Tallinn Estonya’nın başkentidir. Şehrin Orta Çağ’a ait tarihi merkezi ise Toompea Tepesi’nde yer alır. Bu iyi korunmuş bölgede çok sayıda tarihi ev ve geçitler bulunmaktadır. Tarihi şehir hala eski duvar kalıntılarıyla korunmaktadır.
Carcassonne, Fransa – Fransa’nın güneybatısında bulunan şehir eski duvarlarıyla tanınmaktadır. Şehirdeki en dikkat çekici görülecek yer, Robin Hood: Hırsızların Prensi adlı filmde de rastlayabileceğiniz Cité Kalesi’dir. Ayrıca bu kalenin, Walt Disney’in Uyuyan Güzel Kalesi’ne ilham verdiği de söylenmektedir.
San Gimignano, İtalya – Tuscany’de duvarlarla çevrili güzel bir Orta Çağ şehridir. Göze hoş görünen kuleleri ve muhteşem sanatı ile ünlüdür. Şehrin en dikkat çeken yeri ise Piazza del Duomo Meydanı’dır. Meydan birkaç milenyumluk kulelerle adeta çepeçevre sarılmıştır.
Toledo, İspanya – Toledo şehrinin tarihi M.Ö. 192 yılındaki Romalı işgaline dayanmaktadır. Roma sirklerinin kalıntıları halen şehrin duvarlarının dışından görülebilmektedir. Baş Katedral şehirdeki en önemli yapıdır ve mutlaka görülmelidir.
Prag, Çek Cumhuriyeti – Prag, Çek Cumhuriyeti’nin hem başkenti hem de en büyük şehridir. Dünyaca ünlü bir şehir olan Prag, tüm dünya ülkelerinden ziyaretçi akınına uğrar. Şehrin göbeğinde Eski Kasaba Meydanı bulunur. Bütün orijinal Gotik, Rönesans ve Barok binaları burada muhafaza edilmiştir. Şehrin en önemli mekanlarını içinde barındıran Tarihi Merkez, 1992’de UNESCO’nun Dünya Mirasları arasına girmeyi başarmıştır.
Stockholm, İsveç –Stockholm’de eski bir kasaba olan Gamla Stan, yıllara meydan okuyarak günümüze kadar gelebilmiştir. Kraliyet Sarayı ve Stockholm Katedrali şehrin en çok göze çarpan yapılarıdır.
Hazırlayan: Rafet Koca