Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Herakleia Salbake Definecilerin Yoğun Tahribatı Altında

Kentin önemli bir tıp merkezi olduğunu, stadyumunun kısmen açıkta olduğunu ve hellenistik dönemde kurulduğunu biliyorduk ve daha fazlasını da giderek, görerek öğrenmek için sabırsızlanıyorduk, maalesef gördüklerimiz bizi dehşete düşürdü.

Stadyum yapısı
0 1.960

23 Nisan 2018 günü Nereye Dergisi ekibi olarak ani bir kararla Herakleia Salbake antik kentine bir keşif gezisi yapmaya karar verdik ve hemen bir saat içerisinde sırt çantalarımız hazırlayarak yola koyulduk. Herakleia Salbake daha önce ziyaret etme fırsatı bulamadığımız bir kentti. Kentin önemli bir tıp merkezi olduğunu, stadyumunun kısmen açıkta olduğunu ve hellenistik dönemde kurulduğunu biliyorduk ve daha fazlasını da giderek, görerek öğrenmek için sabırsızlanıyorduk, maalesef gördüklerimiz bizi dehşete düşürdü. Anadolu’nun her köşesinde saklı, keşfedilmeyi bekleyen pek çok kültürel değerimiz var. Herakleia Salbake’nin de bunlardan birisi olduğunu düşünüyoruz ama defineci tahribatı bu şekilde devam ederse kısa süre içerisinde Herakleia Salbake’den geriye sadece defineci çukurları ve moloz yığınları kalacak.

Vakıf köyü içerisinde yalak için yapılmış lahit kapakları ve yanlarında sütun kaideleri

Kent Tarihi

Kentte gördüğüm tahribatı anlatmadan önce kent ve tarihi hakkında bilgi vermekte yarar var. Herakleia Salbace Denizli’nin Tavas ilçesi, Vakıf köyü sınırlarında yer alan bir antik kenttir ve kent adını yarı tanrı kahraman Herakles’ten almaktadır. 90’lı yılların başında kısa bir dönem kazı çalışmaları yapılan antik kentin günümüzde neredeyse tamamı toprak altında. Kentte uzun yıllar süren sistemli kazılar yapılmadığı için kentin kuruluş tarihi tam olarak bilinmiyor. Kentte darp edilen sikkelerin en eski tarihlisi M.Ö 1.yy’dan daha önceye gitmemektedir bu sebeple kentin hellenistik dönemde kurulduğu düşünülmektedir.

Kente girişte karşınıza ilk olarak stadyum basamakları çıkıyor.

Antik dönemde Karia Bölgesi sınırlarında yer alan Herakleia Salbace, Roma Dönemi öncesi yönetim birliği olarak Alabanda Conventus’ una dahil edilmiştir. Roma dönemin de ise Aphrodisias yönetim birliğine dahil olmuştur. Kentin Aphrodisias ile olan sınırını Timelos nehri belirler. Bu sebeple hem Aphrodisias’ın hem de Herakleia Salbake’nin nehir tanrısı Timelos’tur. Bizans döneminde M.S. 5.yy’ da tüm bölge kentlerinde olduğu gibi antik kentin etrafı sur duvarıyla çevrilmiştir. Bizans döneminden sonra 12.yy’ dan itibaren bölge Türk hakimiyetine geçmiştir.

Diğer civar kentlerde olduğu gibi (Eumenia, Laodikeia, Hierapolis) Herakleia Salbake’de de tıp önemli ve gelişmiş bir bilimdir. Roma İmparatorları Trajanus, Marcus Aurelius ve Lucius Verus’un doktorlar bu kentten Roma’ya gitmişlerdir. Kentin baş tanrıları ise sağlık tanrısı Asklepios ve kızı Hygeia’dır. Bu bile tıbbın kentte ne kadar önemli olduğunu gösterir.

Basamakları tırmanarak kentin içlerine doğru yürümelisiniz. Bu arada basamakların üzerinde bira şişesi kırıkları oldukça fazlaydı.

Gözlemler

İşte böylesine önemli bir kente gitmenin verdiği heyecan ve bilinçle Vakıf Köyü’ne vardık ve köy meydanında arabamızı bıraktık. Köyün devşirme malzemeler ile yapılan çeşmesini ve kentin stadyumunu keşfettikten sonra antik kentin merkezine doğru bahçeler içerisinden ilerlemeye başlamıştık ki her yerde defineci çukurları karşımıza çıkmaya başladı. İlk birkaç çukuru inceledikten sonra (ki yeni açılmış çukurlardı) bunların münferit olaylar olduğunu düşünüp gezimize devam ettik fakat birkaç dakika sonra durumun düşündüğümüzden de ciddi olduğunu fark ettik.

Kentin yüzeyinde onlarca yeni ve eski çukur var fakat benim en çok dikkatimi çeken noktalar şunlar;

Kentin surlarında ve teras duvarlarında yoğun tahribat var. Özellikle işlemeli blokların devşirme malzeme olarak kullanıldığı yerlerde bu işlemeli bloklar kırılarak arkasına bakılmış. Gene aynı motivasyon ile yüzeyde bulunan düzgün mermer blokların etrafı ve çevresi kazılmış ve biz arkeologlar için önemli olabilecek küçük buluntular maddi değeri olmadığı için dört bir yana savrulmuş. Palet izlerinden anlayabildiğimiz kadarıyla birkaç noktada iş makinesiyle bile kazı yapılmış ve kazılan alanda bulunan bütün mimari kalıntılar paramparça edilmiş şekilde bir kenara konulmuş.

İlgili Yazılar
Kentin sur duvarları muhteşem ve bahar gelince gezmesi çok güzel bir antik kent.

Bana en ilginç gelen ise, tonozlu bir yapının altına doğru kazılan tüneldi. O tarz bir tünelin kazılması için gereken süreyi ve emeği düşününce, Herakleia Salbake’nin ne derece sahipsiz ve korumasız olduğu gerçeği maalesef ortaya çıkıyor.

Sonuç

Ekip olarak şahit olduğumuz bu yoğun tahribattan sonra bu vahim manzaraları belgelemek ve gerekli yerlere bildirmek için kısa kısa videolar çektik. Görüntüler gerekli yerlere iletildi ve umarım kısa sürede ilgililer tarafından değerlendirilir ve gerekli önlemler alınır. Bir köye yanı başında ve ilçe merkezlerine bu denli yakın olan bir sit alanının bu derece yoğun bir tahribat altında olması kabul edilebilir bir durum değil. Kültür varlıklarının bilinçli ve bilinçsiz tahribatı ülkemizin bir gerçeği ve buna bir şekilde engel olmamız lazım. Herakleia Salbake sadece bir örnek, ülkemizin pek çok noktasında sit alanları bu şekilde yağmalanmaya devam ediyor. Bu tahribatı bir şekilde durduramazsak belki kısa vadede değil ama uzun vadede çok önemli kültürel miraslarımızı kaybedeceğiz ve kaybettiğimiz şeylerin geri dönüşü ya da telafisi mümkün olmayacak.

Kentin içerisine iş makineleri sokulmuş tahribatın izleri çok büyük.

Kent içerisinde hazırladığımız videoları mutlaka izlemelisiniz

Gezi kanalımıza abone olmak için tıklayınız

Yazı, Fotoğraflar ve Videolar

Uğur Can Uludağ

Tolga Candur

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More