Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Havaalanları Hakkında Bilmediğiniz 10 Şey

Çok geziyor ve havaalanlarını ile ilgili her şeyi bildiğinizi mi düşünüyorsunuz? Yine de, havaalanlarının çok az kişinin bildiği bir dizi sırrı olduğunu biliyor muydunuz? Tüm detayları yazımız içerisinde.

0 1.630

Çok geziyor ve havaalanlarını ile ilgili her şeyi bildiğinizi mi düşünüyorsunuz? Musement (Ağırlık olarak Avrupa’ya odaklanmış bir etkinlik takip programı Ç.N.), bu yaygın ulaşım merkezleriyle ilgili belki de farkında olmadığınız on ilgi çekici noktayı size hatırlatıyor.

Vedalar, karşılamalar, sinirli anlar, gecikmeler, heyecan, kuyruklar… Havaalanları oldukça farklı duyguların yaşandığı alanlardır.

Seni özleyeceğim” veya “Tüm yıl boyunca bu tatili bekliyordum ve sonunda gidiyorum” düşünceleri ile, kişisel hikayelerin aktarılmasının ortamı olarak, havalimanlarının metrekare başına düşen duygusal yük açısından oldukça zengin olduğunu söyleyebiliriz.

Yine de, havaalanlarının çok az kişinin bildiği bir dizi sırrı olduğunu biliyor muydunuz? Çoğumuzun yaşadığı telaş ve koşuşturma nedeniyle, bir havalimanının çevresindeki ve içindeki ayrıntılar çoğu zaman gözümüzden kaçar, bu nedenle genellikle onların arkasındaki uyumu veya nedeni fark etmeyiz. İşte havalimanları hakkında muhtemelen bilmediğiniz on şey.

1- Size Kolay Bir Şekilde Ücretsiz Bilet Yükseltmesi Teklif Edilmeyecek

Hepimiz bir gün ekonomi sınıfı biletimizle check-in masasına varacağımızı ve “Size bir üst sınıf uçuşa yükseltme teklif ediyoruz” dendiğini hayal ederiz. Hayallaerinizi yıkmak istemeyiz ama, bunun olma olasılığı nerede ise rüyalarda görülecek kadar düşük. Çok iyi görünüyor olmak, kocaman içten bir gülümseme, söz konusu çalışana iltifat etmek hatta uçuş ekibinin bir üyesini tanımak bile işe yaramayacaktır. Günümüzde, bu lükse yalnızca havayolunun sık uçuş yapanlar programına dahil olanlar ulaşabiliyor ve onlar için bile bu kolay olmuyor. Ama ne zaman ne olacağı hiç belli olmaz. O yüzden umut etmekten vazgeçmemek lazım.

2- Alana Ulaşmadan Önce Güvenlikteki Sıranın Ne Kadar Olduğunu Öğrenebilirsiniz

Zamanınızı verimli bir şekilde hesaplamanıza olanak tanıyan gerçek zamanlı güvenlik beklemesini kontrol etmenizi sağlayan My TSA adında ücretsiz bir mobil uygulama var. Ek olarak, diğer şeylerin yanı sıra, uçuş bilgilerini ve varış noktanızın meteorolojik koşullarını My TSA uygulamasında bulabilirsiniz. Ama ne yazık ki sadece Amerika için (Ç.N.)

3- Kayıp Bagajların % 3’ü Asla Bulunmaz

Diğer bir deyişle, hava taşımacılığı şirketi SITA tarafından yapılan bir araştırmaya göre kayıp bagajların% 97’si er ya da geç sahibinin eline geri dönüyor. Yani, bavulunuzu kaybederseniz, derin bir nefes alın ve olasılıklar lehinize olduğundan birkaç gün bekleyin. Tazminata ek olarak, bazı havayolları rahatsızlığı telafi etmek için size bir hayatta kalma kiti verecektir.

4- Yolcuların Geride Bıraktıkları Madeni Paraların Toplamı Şaşırtıcıdır

Yolcular genellikle güvenlikten geçmeden ceplerinden çıkardıkları küçük paraları geri almazlar. Böylece, bu madeni paralar gerçekten inanılmaz miktarlarda birikir. Geçen yıl, New York’taki JFK bir yılda en fazla parayı topladı – ve 42.550 $ gibi muazzam bir rakama ulaştı! Peki bu parayla ne yapılıyor? Hayır, alan personeli bu parayı kullanamaz. Bunun yerine, para havaalanı bakımında kullanılır.

İlgili Yazılar

5- Havaalanında Yürürken Bilinçaltı Mesajlar Alıyorsunuz

Havaalanları, yolcuların bilinmeyen bir ortamdan geçişini kolaylaştırmak için tasarlanmıştır. Buna yön bulma adı verilir ve havaalanında yollarını bulanların beyinlerine bilinçaltı mesajlar gönderen işaretler, şekiller, renkler ve ışıklardan oluşan bir bütündür. Bir örnek mi istiyorsunuz? Terminal 1 için yönlendirmeler yuvarlak kenarlı harflere ve Terminal 2 için olanlar ise daha keskin kenarlara sahip olabilir. Kapınızı bulmaya çalışırken yanlış tarafa yöneldiğinizde, bunu bilinçli bir şekilde olmasa da fark edeceksiniz.

6- Havaalanları Döviz Bozdurmak İçin Çoğu Zaman En Kötü Seçenektir

Gideceğiniz ülkenin para birimine olan çevrim işlemini daha önce düşünmediyseniz, havalimanı para değişim noktaları kendinizi kurtarmanın uygun bir yoludur. Ancak havalimanında size sunulacak döviz değişim oranlar oldukça kötü olacaktır. Yapacağınız işleme gerçekten ihtiyacınız yoksa önemli miktarda para kaybetmeye değmeyecektir. Doğrudan varış noktanızdaki bir ATM’den para çekmek çok daha iyi bir seçenektir.

7- Bagaj Teslimine Son Girenlerden Biri Olmanın Avantajları Vardır

Son gülen iyi güler sözü burada doğrudur – havalimanları da aynı şekilde çalışır. Uçuştan önce çantalarını bırakan son yolculardan biriyseniz, varış noktanıza vardığınızda bagaj teslim alma sırasında kemerde bagajı gelen ilk yolculardan biri olmanız muhtemeldir. Aceleniz varsa veya sabırsızsanız bu işinize yarayabilecek küçük bir numara! Doğrudan bir bagaj teslim noktasına gitmek için, uçuşunuza önceden check-in yapmış olmanız gerektiğini unutmayın. Bu da güzel bir tercihtir çünkü havaalanına vardığınızda son check-in yapanlardan biriyseniz, en kötü durumda fazla rezervasyon yapılan bir uçuşta kendinizi bir biletinizle uçağa binememiş veya daha az sıkıntılı bir durum olsa da koltuğunuzu seçememe riskiyle karşı karşıya kalırsınız.

8- Havaalanı Kodlarındaki X Harfi Hiçbir Şey İfade Etmez

Tüm havalimanı kodlarını ezberleyenlerden misiniz? Böyle bir durumda, örneğin LAX ve PHX’i tanıdığınızdan emin olabilirsiniz. Ve kendinize sorabilirsiniz, Los Angeles ve Phoenix havaalanı kodunun sonunda X’in ne işi var? Hiçbir anlamı yok. Havaalanı kodlarının iki harften üç harfe çıktığı 1940’larda bu harfler eklendi.

9- Havalimanlarında En Çok Satılan Ürün Sudur

Uçmanın sizi dehidrate edebileceği bilinen bir gerçektir, bu nedenle dünyanın her yerindeki havalimanlarında en çok satılan ürünün su olması şaşırtıcı değildir. İşte bu nedenle su dışardaki fiyatlara göre çok daha pahalıdır. Neyse ki, birçok havaalanında artık su çeşmeleri var, bu da evden bir su şişesi getirip gerektiğinde doldurmayı daha ekonomik hale getiriyor.

10- Bazı Havalimanlarında Sunulan Eğlence Gerçekten Sıradışı Olabiliyor

Hong Kong’un uluslararası havaalanında bir golf sahası olduğunu biliyor muydunuz? Ve San Francisco’nun yoga stüdyosu var. Ve Amsterdam’daki Schiphol, Hollandalı sanatçılar tarafından yaratılan eserleri sergileyen Rijksmuseum’un bir parçasını içeriyor. Gördüğünüz gibi, havaalanları artık sıkıcı beklemelerin ortamı değil. Ticari yönlerine ek olarak, seyahat edenlerin “uçup gitmelerine” yardımcı olan daha geniş ve çeşitli bir eğlence ortamı bulabilirsiniz.

Çeviri: Özgür Yolcu

Kaynak musement

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More