Arkeologlar, Denizin Altında 8000 Yıllık ‘’Atlantisi’’ Keşfetti
Dünyanın dört bir yanından pek çok kültür, efsanevi kayıp şehir ‘’Atlantis’’ üzerinde hak iddia edebilir, peki ya Atlantis on binlerce hayvan ve insanın yaşadığı binlerce yıl önceki Birleşik Krallık ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bütün bir topraksa?
Dünyanın dört bir yanından pek çok kültür, efsanevi kayıp şehir ‘’Atlantis’’ üzerinde hak iddia edebilir, peki ya Atlantis on binlerce hayvan ve insanın yaşadığı binlerce yıl önceki Birleşik Krallık ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bütün bir topraksa?
Bu artık bir soru olmaktan çok öte. Arkeologlar Britanya kıyılarının açıklarında okyanus tabanında böyle bir arazi keşfettiler. Rusya ile Alaska arasındaki Bering Boğazı, deniz seviyesindeki yükselme onu sonsuza kadar yok etmeden önce bir kara şeridiyken, Norfolk açıklarındaki çamurlu sularda petrol şirketi dalgıçlarının yardımıyla “Doggerland” keşfedildi.
New York Post’a göre, yaklaşık 10.000 yıl öncesine dayanan insan yapımı eşyalar keşfedildi, bu eşyalar iki tane Taş Devri yerleşiminin olduğuna ve tüylü mamutların gezdiğine inanılan yerde bulundu.
Bates: “Petrol ve gaz şirketlerinden gelen birçok yeni veri sayesinde, manzaraya şekil verebiliyor ve orada bulunan mamutları ve ren geyiğini anlamlandırabiliyoruz.” Ayrıca “Orada bulunan insan türlerini anlayabiliyoruz.”
Bu karanın ve yerleşim yerlerinin nasıl kaybolduğuna dair var olan teori, bölgede yaklaşık olarak 8.000 yıl önce bir tsunaminin yaşandığı ve deniz seviyesinin kara parçasını okyanus tabanının bir parçası haline getirdiğidir.
Bates, “İnsanlar yükselen deniz seviyelerinin yeni bir şey olduğunu düşünüyor- ancak bu, birçok kez gerçekleşen Dünya tarihinin bir döngüsü,” dedi. “Doggerland, deniz seviyesi yükselip bize bugünün Birleşik Krallık kıyı şeridini verene kadar Avrupa’nın gerçek merkeziydi.” Bates ve ekibi, bölgeye gerçek görünümünü yeniden kazandırmak için çok çalıştılar.
‘’Yıllardır, Kuzey Denizi’ndeki balıkçılar tarafından denizin dibinde taranan kemiklerden kaybolan toprağın varlığına dair tahminlerde bulunduk. Ancak bu kayıp arazinin gerçek görünümünü son birkaç yıldır petrol şirketleriyle yaptığımız çalışmalardan beri yeniden yaratabildik.’’ ‘’Veriler ilk işlendiğinde, bize pek yararlı bilgi veremeyeceklerini düşündüm, ancak daha fazla alan ortaya çıktıkça, oldukça geniş ve karmaşık bir yapı ortaya çıktı. Artık florasını ve faunasını modelleyebiliyoruz, orada yaşayan insanların bir resmini oluşturabildik. Daha sonra ise denizin yükselmesi ve yıkıcı bir tsunami de dahil olmak üzere karayı değiştiren bazı dramatik olayları anlamaya başladık.’’
İlgili Yazılar
O dönemde bölgede birçoğu insanlar tarafından avlanmış on binlerce hayvanın yaşadığını düşünüyorlar. Bu, tsunaminin insan yaşamı için de felaket olduğu ve atalarımızın bir daha asla görülmeyecek şekilde denize sürüklendiği anlamına geliyor.
Artık hikayeleri anlatılabilir ve bu hikayeler kesinlikle Atlantis hakkında anlatılan hikayelerle uyuşuyor.
Fakat bulunanlar bu kadarla sınırlı değil. Southampton Üniversitesi’nden Profesör David Sear liderliğindeki bir başka ekip, Norwich’in güneydoğusundaki sahil şeridinde, çamurlu sulara rağmen okyanus tabanını analiz etmelerine olanak tanıyan teknolojiyi kullanarak “Britanya’nın Atlantisi” olarak da adlandırılan orta çağ kenti Dunwich’i buldu.
Sear, Science Daily’ye verdiği demeçte, “DIDSON teknolojisi, deniz dibine bir meşale parlatmaya benziyor, sadece ışık yerine ses kullanarak” dedi. Üretilen veriler sadece harabeleri görmemize değil, aynı zamanda gelgit akıntıları ve deniz yatağı ile nasıl etkileşime girdiklerini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. ”
English Heritage’den kıyı değerlendirme uzmanı Peter Murphy: ‘’Orta Çağ’daki en önemli İngiliz limanlarından biri olan Orta Çağ kenti Dunwich’in çoğunun son birkaç yüz yılda kaybedilmesi- gelecekte daha fazla kayıpla sonuçlanması muhtemel uzun bir sürecin parçasıdır” dedi.
“Gerçi, aşınmış kasabanın hala denizin altında var olan boyutunu ve ne kadarının tanımlanabilir olduğunu görünce herkes şaşırdı.”
Dunwich eskiden büyük bir liman kentiydi, ancak tıpkı Doggerland gibi, bu sefer büyük bir fırtına ile deniz tarafından yutuldu.
Murphy, “Doğanın güçlerini durduramazken, önemli olanın kaydedilmesini ve bir yer hakkındaki bilgimizin ve hafızamızın sonsuza kadar kaybolmamasını sağlayabiliriz,” dedi. “Profesör Sear ve ekibi, başka yerlerdeki batık ve aşınmış karasal alanları anlamak için değerli olacak teknikler geliştirdiler.”
“Atlantis” i bulduk mu? Belki de değil. Ancak bu konum, uzun zaman önce okyanus tarafından tahrip edilen diğer antik şehirler ve bölgelerle birlikte hikayelere ilham kaynağı olabilir”.
Çeviri: Aynur Başpınar
Kaynak
Ancient Code