Nereye Dergisi
Arkeoloji, Tarih, Gezi, Seyahat ve Yaşam Kültürü Dergisi

Azim ve Cesaret Başarı İçin Yeterli Midir?

Başarının anahtarı azim ve cesaret olarak görünse de asıl temeli esnek ve kabullenilir zihniyete dayalıdır, bu madalyonun diğer yüzü gibidir.

0 1.372

İnsan doğası gereği kendini güvende hissedeceği genellikle de bilindik yaşamların verdiği tatminlikle tercihlerini yapar. Bilindik garantilerin olduğu güvenli bir sığınağın nesi kötü ki?

Başarının anahtarı azim ve cesaret olarak görünse de asıl temeli esnek ve kabullenilir zihniyete dayalıdır, bu madalyonun diğer yüzü gibidir. Çünkü “cesaret kendinize ben herşeyimden ödün vermeye hazırım , azim ise ben bu yolda herşeyi prantez’den çıkarıp şekline bürünmesine izin veriyorum” demek oluyor doğrulara karşı esnek olmaya ve yanlışlarla yüzleşip düzeltmeye karar vermektir . Ama gel gelelim ki bu kararı yaşamımızda hangi düzeyde uyguluyoruz? Çünkü yeniler karanlık bir odaya sızan aydınlık gibidir o aydınlığın nerden yansıdığı belli değildir. Merak coşku uyandırır ama bir o kadar da şüphe ve korkuya kaptırır.

Bilindik tercihler yaptıkça da hayatımız tıpkı bu karanlık odada gibi geçer aydınlığı görüyoruz biliyoruz cesaret etmek istiyoruz ve cesaretle birlikte bir nevi kendimizle savaşıyoruz. Farabi’nin güzel bir sözü vardır. ‘İnsan kendi savaşını kendisine rağmen kazanabilmeli’ başarıya giden yolun sabit bir yöntemi yoktur tek kuralı hiçbirşeye nokta koymadan ilerlemek…

Peki yeniler neden zorluk ve endişe hissini yaratır?

Zihin alışagelmiş rutinlerle uğraşırken bir mekanizma gibi herşeyi zamanında yapmak için programlanmıştır insan yeni birşey alırken veya karar verirken anlamsız bir korku hissine kapılır.. Zihin kendi kendine bir muhabbet kurarmışcasına “oda nerden çıktı ! bu ne güzel devam ediyorduk işte belki bir 30 senelik program vardı neden bozuldu şimdi ? ” oysaki yarattığı korku sadece garantisiz ve belirsizliğin sonucudur.

Adım attıkça renk katması için sizin zaman tanımanız ve hayatınızda yer vermeniz gerekiyor ki! bu yüzden amaç her ne olursa olsun başarıyla sonuçlandırmak için sürekli yenilikler denemeli insan bu ister yeni yemek kültürü , yeni bir yaşam tarzı, yeni bir dil ve yeni bir medeniyet. Çünkü farklıkıklara ve yeniliklere açık olmayan zihin paslanır örneğin zihnen yaşlanmış kişiklikler geçmiş yaşamlarını bulunduğu çağdan daha üstün ve parlak gördüğü için konuşurken büyük tatminlikle gözleri parlar bu durum okyanustan sadece bir bardak su alıp yetinmeye benzer.

İlgili Yazılar

Tazelenmeden ve kaynağının büyüklüğünü keşfetmeden zihin yenilere karşı zırh gibi duvar oluşturur, ve bu durumun sonucu mental ve meteryal olarak çağın gerisinde kalıp çoğunlukla alaycı ve küçümser davranışlarda bulunurlar ve çoğu milletlerde olduğu gibi sinir, şiddet ve kıskançlık alışkanlıklarını doğurur. Daha doğrusu ‘insan kendine sınır ve limit olmadıkça başarı onun için amaç değil her zaman yanında olan dostu olur…

Peki yeniliklere karşı kabullenilir zihin için ne yapmalı?

O zaman bir sonraki yazıda buluşmamız dileğiyle….

Yazı: Liyan Doğan

Get real time updates directly on you device, subscribe now.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More