Çağın Ruhsal Hastalığı Geçmişinden Kurtulmamak…
Hayatın akışı doğrultusunda bir çoğumuz kendimizi mağdur konumunda görür ve bunun içinde genelikle geçmişimizi suçlarız.
“Siz geçmişiniz değilsiniz
Siz geleceksiniz siz yüce akıl sahibi olan değerli bir insansınız”.
DR. JOHIN HAGELIN
Sınırsız potansiyeli ve sınırsız olanaklar olan bir gelecek görüyorum. İnsanoğlunun beyin potansiyelinin sadece yüzde beşini kullanabildiğini unutmayın. Uygun eğitimle bu potansiyelin yüzde yüzünü kullanabilir. Buradan yola çıkarak insanların zihinsel ve duygusal potansiyellerin tamamını kullandıklarını bir dünya imgeleyin. Öyle bir dünyada her yere gidebilir, her şeyi yapabilir, her şeyin üstesinden gelebilirdik.
Hayatın akışı doğrultusunda bir çoğumuz kendimizi mağdur konumunda görür ve bunun içinde genelikle geçmişimizi suçlarız. Olumsuz içerikli geçmiş olaylarla yaşamak, çoğu zaman bize, değersizlik, pişmanlık, suçluluk, kandırılmışlık, öfke, kin , nefret dolu duygu ve düşüncelerle baş başa kalmamızı sağlar. Aslında biz, geçmişe ait yaşadığımız olayı hatırlamakla kalmaz, şu anda var olan huzurumuzu da kaçırmış oluruz.
Hepimizin geçmiş yaşamdan bugüne kadar taşıdığımız olumsuz klişeler vardır örneğin…
Annem bana kötü davranırdı. Babam alkolikti . Ben 10 yaşındayken annem babamdan boşandı ebeveynlerim bana kötü davranırlardı yada sorunlu bir ailede büyüdüğümüzü söyleriz. Burada anlatmak istediğim, herkesin aşağı yukarı benzer bir hikayesi olabileceği.
Geçmişinizdeki her hangi birini başınıza gelenlerden dolayı suçluyorsanız, bu davranışınızla sadece kendinize zarar vermiş oluyorsunuz . Hakettiğiniz yaşamı size sağlayacak tek insan sizsiniz çünkü her şey bir seçenek ve tercihtir oda bizim tercihimize bağlıdır.
Esas soru şu an ne yapmakta. Neyi seçiyoruz? Sonuçta odaklandığımız nokta ya budur ya da ulaşmak istediğimizdir. Geçmişimizle rotamızı oluşturamamamız mümkün değildir. Ancak aynı fikir ve kuralları yaşatmış oluruz .
ÖYLE OLMAMALIDIR. FARKINDA OLMALIYIZ. ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜ KEŞFETMELİYİZ.
İçimizden bir ses hep şunları söyler bize ya sizin özgürlüğünüz, fikriniz, hayaliniz, amacınız vb… gibi şeyleri belki binlerce kez söylemiştir bize.
Tek bir hayatımız var öyle değil mi?
Her geçen an bir daha geri gelmeyecek bu yazıyı bir daha asla aynı şekilde okuyamazsınız, içinde yaşadığınız an gerçekten ama gerçekten çok değerli.
Hayallerimizi, fikirlerimizi yaşamalıyız ve hayatın tadını çıkarmalıyız.
Tam 70 yıl önce bilgisayar icad edildi. Cep telefonu 50 yıl önce icad edilmemişti.
50 yıl öncesine kadar internet yoktu cep telefonu yoktu.
Yapılması mümkün olmayan her şey yapıldı öyle değil mi?
Peki neden eğitim alamıyoruz. Temiz su temiz yiyecek tüketmiyoruz.
Neden bilinen hastalıklar için bir tedavimiz yok.
Neden cennette gitmek için ölmemiz gerekiyor.
Şimdi burada cennette olabiliriz.
Sadece düşüncelerimize değişiklik gerek, niye olmasın?
Birileri imkansız dedi….
Olamaz dedi diye mi?
Herkes size nasıl yapacağınızı söyler ama önemli olan…
Siz siz misiniz?
Hayalleriniz fikirleriniz uçup gidiyor.
Başkalarına özenmeyi bırakın
Kendi hayatınızı yaşayın
Kendi harikalarınızı yaratın.
Siz geçmişiniz değilsiniz, siz geleceksiniz siz yüce akıl sahibi olan değerli bir insansınız…
O zaman hep birlikte özümüze, hayallerimize , hedeflerimize ve insanlığa bir adım daha atalım değişelim değiştirelim.
Yazı: Olivia Işık